Serkan Fırtına
Oyun yazarlarının kitaplarını okuyucularla ve tiyatrocularla buluşturmasını çok önemsiyorum. Ülkemizde birkaç yayınevi dışında, ekonomik getirisi olmadığı için maalesef kimse oyun kitabı basmıyor.
Özellikle tiyatro metni paylaşım sayfalarının, oyunlara ve yazarlarına ulaşmak adına, tiyatro ile ilgilenen ancak yeterli imkâna sahip olmayan kişiler arasında önemli bir iletişim işlevini yerine getirdiğini görüyorum. İlgililer, oyun dağarcıklarını geliştiriyorlar ve çeşitli oyunlar hakkında birbirlerine bilgiler paylaşıyorlar. Ancak, uzun zamandır takip ettiğim bu mecralarda sayfa yöneticilerinin uyarılarına rağmen, bazı kişilerin piyasada rahatlıkla bulabilecekleri kitapların dosyalarına ulaşma niyetlerinin artık kabak tadı verdiğini görüyorum. Diş macunu alırken, içki ve sigara içerken para var ama söz konusu olan bir oyun kitabıysa ne gerek var satın almaya değil mi? Ne de olsa, ya bir tanıdıktan bulup fotokopisi çekilir veya internette dolaşımda olan bir yerlerden dosyası bulunur! Üstelik amatör olarak oyun sahnelemek o kitabı satın almamayı veya yazarına telif ödememeyi meşru kılmaz. Dekora kostüme ve diğer ihtiyaçlara imece usulüyle nasıl para ayrılıyorsa yazara da bir miktar telif verilmesi gerekmektedir. Tabi yazarla kurulacak olan ilişkiye göre, yazarların telif isteme veya istememe hakları tamamen kendi inisiyatiflerindedir.
Oyun kitaplarının satışı konusunda birkaç önerim var: Ülke genelinde bir sürü tiyatro buluşması ve festivaller düzenleniyor. Buralarda tiyatro kitabı yayımlayan yayınevlerinin standları açılmalı, yazarlar okuyucularla ve tiyatroseverle buluşturulmalı. Bunu gerçekleştirenlerde var ancak yeterli olmadığı kanısındayım. Ayrıca herhangi bir oyun çalışan tiyatro ekiplerinin sahneleyecekleri oyunların fotokopisini değil, görev alan kişi sayısı kadar oyun kitabı temin etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Tiyatro kursu açan toplulukların ve eğitim merkezlerin öğrencilerine ilk önce bu bilinci öğretmeleri gerekiyor. Üniversitelerde tiyatro bölümlerinde eğitim alan öğrencilere de fotokopi yerine tiyatro kitapları almaları gerektiği söylenmeli ve teşvik edilmeliler. İleride bu alanın sanatçısı olacak olan kişilerin bu duyarlılığı göstermesi hiç kuşkusuz önemli bir farkındalık olacaktır. Üstelik bu yayınevleri sizi “para para” diye sıkboğaz etmez. Yeter ki iyi niyetli olunsun, her türlü desteği vereceklerine eminim. Böylece az da olsa yayınevleri biraz rahatlayacak ve tiyatro ile ilgilenen kişiler oyun kitapları ile buluşmuş olacaklardır.
28 Mayıs Pazar günü, Selçuk Belediye Tiyatrosu’nun davetlisi olarak Selçuk’taydım. Yönetmen Erol Namdar tiyatroya her şeyini veren ve hayatı tiyatro ile birlikte tanımlayan güzel yüreklerden biri. Onun azmine ve hayallerine hayran kaldım. Belediye tiyatrosu kursiyerleri ve tiyatroya ilgili olan diğer güzel insanlarla keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Oyun yazarlığından, oyunculuğa ve yönetmenliğe kadar birçok konuya değindik. Söyleşi sonrası ilgililere kitaplarımı imzalama fırsatı yakaladım. Çok samimi bir havada geçen etkinlikten dolayı tüm katılımcılara ve Erol Namdar’a çok teşekkür ediyorum. Selçuk’ta çok güzel şeyler oluyor, benden söylemesi.
Efeler Halk Eğitim Merkezi Tiyatro Topluluğu, bu yıl çok güzel bir etkinliği başlattı. Başlattı diyorum, çünkü önümüzdeki yıllarda da sürmesini dilediğim bir işe imza attılar. 9 Haziran akşamı Hidayet Sayın Sahnesi’nde Aydın’da tiyatroya büyük emekleri olan Yalçın Dinçer ve Ali Aslan’ın gerçekleştirdikleri söyleşi, gençler için çok önemli bilgiler edinmelerini sağlayan verimli bir buluşmaydı. Tiyatro eğitmeni Tuncer Candan’ın “doğaçlama tiyatro atölyesi” ve sonrasında gençlerle birlikte hazırladıkları “tiyatro sporu” gösterileri ilgiyle takip edildi. Bende yönetmenlik atölyesi kapsamında gençlerle tiyatro yönetmenliği hakkında bir çalışma yapma fırsatım oldu. Akşam ise Halk Eğitim Merkezi bünyesinde kurs gören ve çeşitli oyunlarda görev alan gençlerin değişik kategorilerdeki başarıları ödüllendirildi. Bir yarışma havasında olmayan bu ödüllendirmeler tamamen gençlere motivasyon olması için düzenlenmiş. Bu anlamda çok faydalı bulduğum etkinlik programına imza atılmış. Atölye sonunda gençlere kitaplarımı imzaladım ve ilgilerinden dolayı çok mutlu oldum. Bu vesileyle Efeler Halk Eğitim Merkezi idarecilerini ve sorumlu eğitmenleri özverili çabalarından dolayı kutluyorum.
Gecenin sonunda tüm kursiyerlerin, oyuncuların, tiyatro eğitmenlerinin ve ustaların sahneye çıkarak hep birlikte “Sanata Evet” sloganı etrafında buluşması, yaratılan emeğin güzel bir final sahnesiyle tamamlanmasını sağladı.
Tiyatro Gazetesi’nin 76.sayısında yayımlanmıştır.