[Betül Memiş’in Gazete Kadıköy’de yayınlanan yazısının bir kısmını paylaşıyoruz.] (Baştan söyleyeyim de ne olur ne olmaz notu: Tekrar sanılmasın, şimdi yazacaklarım dejavu’dur!) Madem iyi olamıyoruz; madem sesimiz içimize kaçıyor ve içimize de zilyon tane efkâr oturuyor; madem -sadece- sosyal medyadan ahkam kesmelerin bir parçası olmaya devam ediyoruz; madem ‘yok yere mi delirdik’ diyen duvar yazılarının altında kadraja düşüyoruz; madem bugün internette bulunan ve hareket eden 540 milyar trilyon elektron, sadece 50 gram çilek ağırlığında; madem ‘çok fazla düşünüp, çok az hissediyoruz’ diyen Charlie Chaplin’e (her defasında inceden) göz kırpıyoruz; madem kafamız her daim güzel ve karışık kelamlarıyla meylere dalıyoruz; o vakit, ilk aşamada -recamdır- Kadıköy’ün bir ucundan diğer ucuna bayır aşağı bırakıyoruz kendimizi (tabii hâlâ kendimiz yerindeyse)… Ayarları-ayarlamaları şimdilik unutun; yokuş aşağı bırakın bakalım neler oluyor!? (Es notu: Zira astronomların tahminine göre, her gün 275 milyon yeni yıldız doğuyor. Vardır bu bilginin de bir hikmeti. )
“Düşlerine layık ol” diyor Meksikalı yazar, şair ve diplomat (1914-1998) Octavio Paz. Bu da var kategorisinden şimdilik bulunduğumuz boyuttan devam! Günün fon müziğini de (asıl adı Walter Jacobs olan Chicago blues armonikacısı, aynı zamanda şarkı yazarı) Little Walter ile şereflendirebilirsek miss! 1952’de ‘Juke’ şarkısıyla Billboard r&b hit listesinde zirveye çıkan Walter, 1968’de henüz 38 yaşındayken, karıştığı bir kavgada aldığı yaraların neden olduğu komplikasyonlar sebebiyle bu aleme veda etmişti. O vakit, biraz ses ve çokça müzik!
Konoha’da yemek ve parti…
Uzakdoğu mutfağıyla aranız nasıl bilmiyorum ama uzun zaman olmuş böylesine lezzetleri tatmayalı… Adını, Japon manga sanatçısı Masashi Kishimoto’nun yarattığı ve sonradan animeye de uyarlanmış, bahsi geçen Naruto karakterinin doğduğu köy olan Konoha’dan alan mekan, üç yıldır Acıbadem’de hizmet vermekte. Japon-Çin ve Thai mutfağının zengin menüsünden tatlar sunan Konoha, Acıbadem Caddesi üzerinde konuşlanıyor. Uzakdoğu kültürünü yansıtan objelerle dekore edilmiş ortamı ile dikkat çeken mekanın yetenekli suşi şefi Filipinli. Fazla söze ne hacet, yolunuz düşerse, midenizi şenlendirirsiniz niyetine… Standardın üstünde yemeklere vedayı da kızarmış dondurma ve yasemin çayıyla yapmayı es geçmeyin! Konoha’da belli tarihlerde konsept partiler gerçekleşiyor, bir tanesine denk geldim de ilginç bir deneyim oldu, benden söylemesi!
Entropi Sahne
Entropi Sahne yeni sezona 1 Ekim’de Yurdaer Okur’un, Nazım Hikmet’in şiir ve mektuplarından sahneye uyarladığı, yeni oyunu “Ran” ile başlıyor. Okur’un tek kişilik performansına, viyolonselde Şirin Vatan eşlik ediyor. Sezona başlangıç yapacak bir diğer oyun Dejan Dukovski imzalı, Okur’un yönettiği “Boş Şehir”. Savaşın acımasızlığını ve absürtlüğünü çarpıcı bir dille anlatan oyun, Mehmet Tekatlı ve Umut Beşkırma performansıyla sahnede olacak. Geçtiğimiz sezon, seyircisinden tam not alan “Ebedi Barış” ise yeni sezonda da sahnede endam edecek. Juan Mayorga’nın yazdığı, Yunus Emre Bozdoğan’ın yönettiği oyunda; Rüçhan Çalışkur, Burak Demir, Serdar Yeğin, Olgun Toker ve Baran Güler rol alıyor. Yeni sezonda devam edecek oyunlar arasında Entropi Stüdyo projeleri de yer alıyor. İrem Aydın’ın konsept ve metnini oluşturduğu “Yerden Yukarı Bulutların Altında”; Arda Uğurlu, Slagana Vujosevik ve Alara Lokum’un performansıyla sahneye taşınıyor. Dilşad Budak Sarıoğlu’nun otobiyografik romanından uyarlanan “TürkLand”, Ilgıt Uçum ve Dilşad Budak Sarıoğlu performansıyla yeni sezonda yer alacak projeler arasında.
Altkat Sanat Tiyatrosu
Bu yıl beşinci yılını kutlayan Altkat Sanat; geçtiğimiz sezon sahnelediği Nevzat Süs’ün yönettiği, Baba Zula, Cem Yarkın ve Gizem Gül’ün müziklerini üstlendiği, Öykü Özaydın Avcı’nın koreografisini yaptığı, Nâzım Hikmet’in (1968’de yayınlanan ve 1980 darbesinin ardından uzun süre yasaklı kalan, dünyanın çeşitli dillerine çevrilen) “Sevdalı Bulut”unu Ekim’de; ve Nisan’da sahnelemeye başladığı Franz Kafka’nın 1915’te yayınlanan “Dönüşüm”ünü ise Eylül’de yeniden seyircisiyle buluşturacak. Ekip, Eylül ayında tek kişilik, bir kadın oyunuyla perdelerini açacak. Harun Güzeloğlu’nun yazdığı, “her karanlık gecenin sonu aydınlığa çıkan bir masalı vardır” alt metniyle Müge Saut’un sahneleyeceği “Kırkbir” oyunuyla seyircisine farklı bir deneyim yaşatmayı hedefleyen tiyatro, bu sezon da kendine has yorumuyla seyircisini mest edeceğe benziyor.
Craft Tiyatro
