Serkan Fırtına
23 Mayıs akşamı Aydın Kültür Merkezi Hidayet Sayın Sahnesi’nin alt salonunda, gençlerin tiyatrosu vardı. Eski öğrencilerimden Gizem Çetinkaya bir yıl önce, tek kişilik bir oyun yazmak istediğini ve kendisinin oynamasını arzuladığını söyledi. Çok heyecanlıydı. Önce oyun metni üzerine çalışması için ona bazı önerilerde bulundum. Karşılıklı fikir alışverişlerimizden sonra ortaya çok güzel ve başarı ile kurgulanmış bir oyun metni çıktı. “Erik Ağacına Tırmanırken” adını verdiği oyunda Gizem; ataerkil toplum düzeninde kadının ötekileştirilmesini, kadın-erkek arasında doğumdan itibaren başlayan ve adil olmayan bir ilişkiler düzenini gösteriyordu. Yer yer şiir ve şarkıların eşlik ettiği tek kişilik performansta “genç kadın”ın yaşadıkları üzerinden milyonlarca kadının çığlığı yansıtıldı. Oyunun yönetmenliğini Aydın’da bulunduğum süre içerisinde asistanlığımı yapan, felsefe öğrenimi yanında tiyatro alanında kendisini geliştiren, gazetemizin Aydın muhabirlerinden Büşra Elmaskaya yaptı. Bu ikiliye Asem Sanat Tiyatrosu’nun deneyimli isimleri Seher Çenesiz ve Sibel Salcıoğlu ses-ışık ve müzik konusunda destek oldular. Gözde Ağaslan da sahne amiri olarak omuz veren isimlerdendi. Oyunda görev alan herkesin kadın olması da kadın dayanışmasının yansımalarından birisini oluşturdu. Sanat danışmanı olarak yer aldığım oyun öncelikle beni çok mutlu etti. Tiyatronun seyirciyi etkileme gücünün böylesine yoğun yaşandığı oyunları maalesef her zaman izleme şansı olmuyor. Seyircilerin oyunu kimi zaman gözleri dolarak izlediklerini gördüm. Bu da yapılan işin ne kadar inandırıcı boyutta işlendiğinin en somut göstergelerinden birisiydi. Gizem’in sahneye olan hakimiyeti, ışık ve müziğin yerinde kullanımı ile birleşince ortaya nitelikli bir seyirlik çıkmış oldu.
Aydın’da gençlerin böyle bir oyunu seyirci ile buluşturmaları ve üstün çabalarından dolayı onları kutluyorum. Çünkü zoru başardılar. Salon kiralarının yüksek olduğu, cılız birkaç çaba haricinde doğru dürüst hiçbir kurumun tiyatroya destek vermediği bir kentte bağımsız olarak tiyatro yapabilmeyi çok önemsiyorum. Ama bu kadar zorluğa rağmen salonu dolduran Aydınlı tiyatroseverlere, tiyatro denilince bu kentte ilk akla gelenlerden olan ustamız Yalçın Dinçer’e, organizasyon konusunda hep destek olan Bedrettin Atabey’e ve gençlerin çabalarına her zaman büyük katkılar sunan Aydın Sanat Etkinlikleri Merkezi Derneği Başkanı Ali Aslan ve tiyatro eğitmeni Tuncer Candan’a gönülden teşekkür ediyorum. Onların varlığı Aydın’da tiyatro ile ilgilenen insanlara umut kaynağı aşılıyor.
