Canan Yeniokatan
Emekli öğretmen “Saadet Yurtlu Hanım” bir öğle tatili sonrası, biricik oğlunun doğum günü için sürpriz hazırlıklar yapmak üzere, ihtiyacı olan parayı çekmek için “Hesabınız Güvende” led levhasının sürekli aktığı banka şubesine gelir.
Eğitim, müfredat, plan, program ruhundan bir türlü kurtulamamıştır Saadet Öğretmen. Bu yüzden de günümüz düzenine ayak uyduramamaktadır.
Son derece şık ve mini etekli bankacı kızlar, düzenbaz ve çapkın banka müdürü, estetik güzelliğine güzellik katmak amacıyla “İhtiyaç Kredisi” çekmek için bekleyen bir müşteri, eğitimi yetersiz ama üzerine üniforma verildiği için kendini Bankanın hakimi sanan Güvenlik Görevlisi, itilip kakılan banka hizmetlisinin cirit attığı Banka Şubesinde bir süre sonra beklenmeyen bir durum oluşacaktır.
Saadet Hanım ise hayatının en acı sürprizi ile karşılaşacaktır.
Bankaya kimliği belirsiz kişiler gelecek ve kim olduklarını soranlara
“Biz korkmadan biziz diyebilen herkesiz!” cevabını vereceklerdir…
Asıl soyguncular ise kimliği belirsiz kişiler değildir. Kimliği belirsiz kişiler adil bir düzen için, polisin, sistemin, halkın gözünün gördüğü tek yer olan banka şubesini amaçlarına hedef olarak seçip eylemlerini gerçekleştirme çabası içindeyken, asıl soyguncular zaten bankacılık sisteminin ta kendisi ve bankanın çalışanlarıdır.
Ahmet Levent Pala’nın kalemi ile, bir oyunda olması gereken tüm doneleri ortaya koyduğu iyi bir oyun. Belki de kendisine mükemmel dedirtebilecek, sezonun en iyi oyunlarından olabilecek bir oyun… Diğer oyunlar için bir şey söylemenin henüz erken olduğu bir zamanda bu cümleyi kuruyorum.
İki unsur hariç. Yukarıda da beyan ettiğim gibi bir oyunda olması gereken tüm donelerin kullanılabilmesi için oyuna bir doğum günü ve bir düğün sahnesi konulmuş. Bu iki sahne oyunu sıradışılığa taşımış gibi de gözükebilir. Bana kalırsa oyuna yakışmamış… Eğer ki bu iki sahne oyunda olmasaydı ya da başka bir sunumla konulsa idi, mesela Saadet Hanım’ın hayali olarak, belki taşlar daha bir otururdu…
Emekli bir bankacı olarak dekoru çok beğendim. Bu kadar aslına uygun bir tasarım için Emra Albayrak Şahin’i tebrik etmek isterim.
Prömiyer olmasına rağmen oyuncu performansları oldukça yüksekti. Yönetmen Tolga Yeter’in yönlendirmeleri ile, rollere iyi çalışıldığı uyum ve senkronizasyondan oldukça belliydi Arda Alpkıray, Cafer Alpsolay, Çağlar Ozan Aksu, Elyesa Çağlar Evkaya, Esen Koçer, Gürkan Başbuğ, Hazal Uprak, Müslüm Köse, Nilgün Kasapbaşoğlu, Selim Can Yalçın, Serap Doğan, Şenay Bağ, Vildan Türkbaş’a teker teker teşekkür etmek bir borçtur, sürükleyici performansları ve oyunu düşürmedikleri için.
Saadet Hanım’ın abartılı şapkası ile Şenay Bağ’ın bir banka memuresi için abartılı kostümü hariç Zuhal Soy da başarılı bir çalışma gerçekleştirmiş.
Eğitim, müfredat, plan, program sisteme doğru oturtulduğu takdirde “Olmamış bu” diyeceğimiz nesiller yetişmeyecektir.
Her şeyden önce, birlik beraberlik ve barış olsun.
Hayatlarımız güzel olsun….