Oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu, Devlet Tiyatroları repertuvarında olan tüm oyunlarını geri çekti.
Oyunları 27 dile çevrilen ve pek çok ülkede sahnelenen ve repertuvarlara alınan oyun yazarı Tuncer Cücenoğlu, T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’ya açık mektup yazarak, Devlet Tiyatroları’ndaki tüm oyunlarını geri çektiğini açıkladı. Cücenoğlu söz konusu mektubuna, eylül ayı sonunda bir oyununun galası için Litvanya’ya gittiğini, orada Türkiye’deki kültür sanat ortamına dair yurtdışındaki olumsuz görüşlerin daha iyi farkına vardığından bahsederek başlıyor.
Ayrıca Cücenoğlu, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nü vekaleten sürdüren Nejat Birecik’i de isim vermeden eleştiriyor: “Özellikle yakın zamanlarda Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nce repertuar oluşturulmasıyla ilgili yapılan talihsiz açıklama nedeniyle Türkiye’nin itibarı üzülerek belirteyim ki sıfırlanmıştır. Türkiye’miz birçok Avrupa ülkesinde olduğu gibi Litvanya’da da, tiyatroların sahneleyeceği oyunlara engeller koyan, birçok dünya yazarını yasaklayan, hatta söz konusu tiyatroları kapatmaya hazırlanan, operaya, baleye düşman bir ülke konumuna düşürülmüştür. Kaldı ki Devlet Tiyatrolarımızın ilk genel müdürü Sayın Muhsin Ertuğrul’dan, mevcut genel müdür vekilinden önceki, son genel müdürüne kadar, hiçbir yöneticisi, ülkemizi dışarıda böylesine zor bir durumda bırakmamış tam tersine ülkemizin diğer ülkelerle olan ilişkilerindeki olumlu gelişmelerde koçbaşı olmayı başarmışlardır.”
Cücenoğlu mektubunda Devlet Tiyatroları’nın iki yıldır beşrejisörsüz kaldığını, repertuvarın yürekler acısı olduğunu, ayrıca ‘FETÖ’yle ilişkisi’ olduğu düşünülebilecek kişilerin yazdığı metinlerin sahnelenmesi dolayısıyla kuruma yönelik kuşkularının arttığını da vurguladı: “Bu durumda ülkemizi kültür sanat ve tiyatro bağlamında bu duruma düşürenlerin, hepimiz için bilinen bir çetenin gizlenen elemanları olduğundan asla kuşkum yoktur. Devlet Tiyatrolarımızdaki bu yönetim kendi sanatçıları olan kadrolu 16 rejisörüne görev vermezken, kurumdan ve kurum dışından bir sürü hak etmeyen kişiden hizmet almaya çalışmaktadır. Yine koskoca bir kurum başrejisör atanmadan yönetilmeye çalışılmaktadır. Kurum iki yıldır başrejisörsüzdür. Hazırlanan repertuarda da, darbe karşıtı bugün klasik olmuş yerli ve yabancı oyunlar bile yer bulamamaktadır. Büyük bir darbe tehlikesi yaşamış, Meclis’i bombalanmış, 200’ü aşkın şehit vermiş ve şükür ki bu kanlı kalkışmayı engellemiş bir ülkenin tiyatrosunda böyle bir anlayışın egemen olması vahimdir. Repertuar yürekler acısı olup birkaç düzeyli oyun dışında, genellikle düzeysiz oyunlarla Devlet Tiyatroları mahalle tiyatroları konumuna düşürülmüştür. Bu kararları alan kurullarda; çocuklarını FETÖ okullarında okutan, onların gazetelerinde uzun yıllar yazan kişilerin yer alması, bu kişilerin bununla da kalmayıp edebi değeri olmayan metinler yazarak bunları sahneletmeleri, yukarda ifade etmeye çalıştığım kuşkularımı daha da artırmakta ve hatta somuta dönüştürmektedir.”
‘Çapsız yönetim görevden alınmalı’
Cücenoğlu mektubunda Devlet Tiyatroları’nın Türkiye’nin imajını yerle bir eden mevcut yönetiminin vakit kaybetmeksizin görevden alınması gerektiğine dikkat çekti: “Bu ülkenin önemli bir oyun yazarı olarak önerim; Türkiye’nin imajını alt üst eden bu yönetim vakit geçirilmeden görevden alınmalı ve Devlet Tiyatroları içinden seçilecek ehil ellere teslim edilmelidir. Ancak benim için bunun da ötesindeki sağlıklı yaklaşım; Devlet Tiyatroları’nda görev yapmakta olanlarla, çeşitli nedenlerle emekli olmuş (65 yaşını aşmamış) sanatçıların da aday olmalarını sağlayarak yapılacak bir seçimin önünü açmanız işin doğrusu olacaktır.
Bu yöntem milli irade vurgusunu sürekli yapmakta olan sizler için de yararlı olacak ve yurt dışındaki bu kötü algının giderilmesinde büyük katkı sağlayacaktır görüşündeyim. Kuşkusuz karar sizindir.” Ödüllü oyun yazarı mektubunu kurum repertuvarındaki tüm oyunlarını ‘mevcut çapsız yönetim görevden alınana kadar geri çekme’ kararını açıklayarak noktalarken, bu davranışının Bakan Avcı’nın şahsına karşı bir duruş olmadığını da belirtti: “Oyunları Devlet Tiyatroları’nda sürekli sahnelenmekte olan bir yazar olarak yanlış bir anlamaya meydan vermemek amacıyla, Devlet Tiyatroları’mızdaki repertuvara girmiş tüm oyunlarımı, ülkemizi zor durumda bırakan bu çapsız yönetim görevden alınıncaya kadar geri çekiyorum. Bu mektup size karşı yapılmış bir karşı duruş değil, tiyatromuzun ve ülkemizin bugünü ve geleceği için kaleme alınmıştır. Yeni görevinizde başarılar diler, durumu bilgilerinize sunarım.”