Yaşam Kaya
1998 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarından mezun olan Fırat Tanış, profesyonel olarak tiyatro sahnelerine çıktığı günden bu yana çarpıcı işlere imza attı. Barış (Aristophanes), Romeo ile Juliet (W. Shakespeare), Woyzeck (G. Büchner)… gibi oyunlarda görev alan oyuncunun 2011 yılında oynadığı “Bir Zamanlar Anadolu’da” filmi 64. Cannes Film Festivalinde Büyük Ödülü kazandı. Böylesi önemli bir oyuncu şimdilerde 9 Eylül Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Semih Çelenk’ in yazıp yönettiği ‘Gelin Tanış Olalım’ adlı oyunla karşımıza çıkıyor. Yapımcılığını Güzel İşler Sanat’ın yaptığı oyun, Türkiye’nin, Anadolu’nun birleştirici gücünün etrafına birleşmiş 11 şarkının ritmiyle sizleri kucaklıyor. 8 yıl aradan sonra türkülü bir oyunla seyirciyle buluşan Fırat Tanış, sanatçı olmanın verdiği duyarlılığın ne olduğunu sahneden başarılı biçimde haykırıyor.
15 Temmuz 2016 akşamı ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyenlerin yol açtığı ‘darbe girişimi’ ülkeyi bilinmez bir kuyuya sürüklemek üzereyken, ülkedeki insanların bir arada hareket eden demokratik arzusu buna engel oldu. Oyunda tam bu noktadan irdelenmeli. Tiyatro sahnelerinden bir ilki deneyen Semih Çelenk, 11 türkülük repertuarla birlikte bizleri bütünleşmiş Türkiye’nin muhteşem topraklarında seyahate çıkarıyor. Ayrım yapmaksızın Türkiye’de yaşayan insanların el ele vererek kardeşçe yaşama arzusu sahnede söylenen türkülerde mevcut. Bunu gerçekçi bir yol hikayesi olarak değerlendirmek lazım. Sonuçta yaşanmışlıklar üzerine kurgulu türkü sözleri acıları içinde barındırırken, insanların toplu dili olup, sesini duymadığımız toplumların bizlere verdiği mesaj olarak tarihe not düşüyor.
Oyun genel anlamda bir abdal hikayesi. Türkülerin izlerinden geçerek, ritimlerin duygularını süren, gurbetten, ayrılıktan, vuslattan, suların kıyısından geçilerek farklı biçimlerde anlatılıyor bu hikaye. Yunus Emre’den Pir Sultan Abdal’a, Somuncu Baba’dan Âşık Veysel’e kadar Anadolu coğrafyasında bizlere yön veren insanların sözleri çıktığımız yolda bizlere başka başka anlamlar katıyor. Sahnede kendisini modern bir meddah olarak sunan Tanış, sadece acılar üzerinden aktarmıyor öyküleri. Oyun ilk sahnelendiğinde ülkede böyle karışık zamanlar yoktu, ama ‘Gelin Tanış Olalım’ demokrasinin, birlikteliğin ne olduğunu evrensel ozanların sözleri sayesinde öylesine vurucu duygularla aktarıyor ki, size kalan oturduğunuz koltukta yaşamınızı gözünüzün önüne getirmeniz. Evrensel duygular etrafında bütün olmanın en güzel örneği sahnedeki yapıt.
Farklılıklarımız Bize Renk Katıyor!
Anadolu birbirinden renkli kültürleri içinde barındıran bir hazine. Her kültür yaşadığı bölgeye ışık saçıyor. Türkiye’de yaşayıp da bu güzel demokratik hayatı tatmayanınız yoktur. Toplumu bölmek adına yapılanlar, demokrasiyi yok etmek adına insanları birbirine düşürmeye çalışanlar hiçbir zaman toplumun tek yürek halde haykıran sesine engel olamadılar. Fırat Tanış’ın kendisine has üslubu ve sahnede elindeki sazla söylediği türküler, hikayeler, şiirler bizi birbirimize yabancılaştırmak isteyenlere büyük bir tokat! Gerginlik yaratarak insanlar arasında ayrışma yaratmak isteyenler de oyundan gerekli eleştirileri almış. Yani tek kişilik oyunu bir barış, bir demokrasi, bir özgürlük manifestosu olarak okuyabilirsiniz. Semih Çelenk’ in yol hikayesinden bizlere sunduğu başarılı oyunda politik eleştirileri her kelimede görebiliyoruz.
‘Gelin Tanış Olalım’, tanış olmayı, birbirimize sevgi ile sarılıp tek vücut olmayı, farklı düşünceler etrafında demokratik olarak birlikte yaşamayı kalplere, beyinlere aşılayan başarılı bir gösteri. Dört kişilik orkestra eşliğinde sizleri gerçek bir Türkiye panoraması bekliyor olacak. Fırat Tanış’ ın tek kişilik olağanüstü performansını sahnede mutlaka izleyin.