Zafer Diper
Son kez, CHP üzerine diyeceklerim sanki… “Yalandan kim ölmüş” deseniz de, bence şu ölümlü dünyada gerçekten değmez, bu karşıtçı görünümlü örgütümsü kuruluşla ilgili yazıp durmaya daha çok…
Kadıköy Belediyesince, arkadan bıçaklanmış duygusu içindeyken, eleştirilerim nedeniyle, CHP’de Kültür ve Sanat’tan sorumlu Ercan Karakaş değil de, Gürsel Tekin “alo” deyince, “ehh,” diyorum yine de. “Görüşelim, konuşalım, haftaya İstanbul’dayım, arayacağım” diyor Tekin, 13 Eylül 2015 günü…
CHP, 1 Kasım seçim öncesi “Kültür ve Sanat Platformu” düzenliyor, adı böyle. Çağıran da Kemal Kılıçdaroğlu. Demek ki o da bulunacak toplantıda. “Gidersem ne olayım” demiyor, “yeridir” diye düşünüyorum; bin kişi falan gelir, o kalabalıkta söyleyeceklerimi dinleyenler olur; hem Gürsel Tekin bana gelemediyse, böylece ben ona gitmiş gibi olurum. O da oradadır… Zamanı iyi kullanmak amacıyla kağıda döktüğüm şunları, kürsüye çıkıp okurum:
1963 yılında, Beşiktaş CHP Gençlik Kollarında başladım tiyatroya… 52 yıl geçmiş. Çoktandır da Kadıköy’deyiz. Oyunlarımızla, kültür-sanat etkinliklerine katkılarımızla geniş bir yelpazede, ürettiklerimiz azımsanmayacak düzeydedir ilçede. Son 10 yıldır 100’ü aşkın anma günlerinde, gecelerde imzam vardır. Orhan Velilerden Brechtlere, Ruhi Sulardan Nâzımlara…
El değiştiren Kadıköy Belediyesi’nin yeni başkanı Aykurt Nuhoğlu, yandaşlarıyla takımını kuracaktı elbet, ama nasıl?..
Salon tahsisleri Kültür Merkezleri yanınca yapılırdı. Oraların yöneticileri, süreç içinde yetkinleşmiş, işleyiş biçimlerini bilenlerdi. Ancak ne oldu? Merkezlerin yöneticileri görevden alındı. Başarısız mıydılar? Tam tersi. Peki neydi? Yalnızca şuydu: Kültür Müdürü gücü kendi eline geçirmeliydi. Konulardan anlamasa da, belediyede kültür-sanat bağlamında bir deneyimi birikimi bulunmasa da, kim kimdir ne nedir bilmese de, yeni atanan Kültür Müdürü bayanın kendisi yürütmeliydi artık her şeyi…
Bunları, benzerlerini yazdık biraz. Ödülünü de aldık: 34 yıllık tiyatromla Kadıköy’ün en eskisi, ilçeye yıllardır emek vermiş bize salon tahsisi yapılmadı. “Yargı” adlı oyunumuz sürüyor 30 yıldır. Bir oyun için sıradışı sayı. Eh, ilçemde de üç-beş oynamalı 2015-16 döneminde. İstenen salon tahsisine gelen yanıt ise: “Uygun görülmemiştir.” İlginci, “olay” olmuş bir oyun olan “Yargı”, Kadıköy adına daha önce Berlin Festivali’nde sergilendi. Yani Kadıköy Belediyesi’ni onurlandıran aynı oyun, bu kez uygun görülmüyor. Trajikomik. Ardında yatan ise yalın: Düşmanlık. Bunu anlıyorum da, Kültür Müdürü’nün kişiliğinde ruhsal mı, yoksa sınıfsal mı bir düşmanlığa neden oldum, onu pek anlayamadım… Diğer korkunç olaya gelirsek; belediye kültür-sanata destek vermeli ya, özellikle ve öncelikle ilçedeki özel tiyatrolara olanaklar sağlaması, oyunlar satın alması vd hizmetleri vermesi gerekir ya, yoo öyle değil; örneğin, salonlardan kira istenmezken, şimdi isteniyor. Bir diğer “inanılmaz” da, Devlet Tiyatroları’na salonların verilmesi… Sen bir ilçesin. Yoksa devlet misin? Adı üstünde devletin tiyatroları; onların salonları, olanakları var, senin ilçende dışladığın özel tiyatroların yeri yurdu yok; nerde oynayacaklar, vergilerini nasıl ödeyecekler, insanlar ne yiyip ne içecek?!
Geçmişiyle bizler gibi işler yapmış, sanatsal ürünler var etmiş kurumlara bir sürü ülkede yerel yönetimlerce maddi-manevi destek sağlanır. Ama Türkiye’de CHP’li belediye tersini yapıyor…
Daha neler var neler anlatılacak Kadıköy’de! Peki ya genelde?..
AKP siyasal erki sayısı 15’i geçen özel tiyatroya, üç dönemdir ceza kesmeyi sürdürüyor bilinesi uyduruk gerekçelerle. Yineliyelim: Verilen yargı “siyasi”… Ama ana soru: Olaya sahip çıkması gereken örgütlenmeler kimler, nerede? Ve CHP nerelerde?!
Boksörlerlerin kum torbası ile çalışmalarında yumrukların etkisi artar. AKP’den yiyoruz, CHP’den yiyoruz, yumruk üstüne yumruk! Kum torbasına döndük yani!
Konuşmam bu kadar… Gürsel Tekin, bakalım arayacak mı(?) Geceye gelmedi. Kılıçdaroğlu da gelmedi. Zaten toplasan 100 kişi dolayındaydı Çırağan Palace Kempinski’de o koskoca Balo Salonu’nda bulunanlar. Tam bir fiyasko! Ben de kürsüye çıkmadım. Bunları size okuyorum…