Zafer Diper
İki avucuyla su taşıyor da, onu dökmemek için büyük bir dikkatle yürüyor… “Ne oluyor ufaklık?” Yaklaştığında “Manitu adına, uzat kafanı,” diyor.“ ”Ne işler çeviriyorsun gene?” Ruh gibi konuşuyor: “Bana ‘şu yarım aklımı bul getir’ demiştin geçen hafta…” “Ee?” “İşte, saklandığı yeri bulup çıkaracağız onu ortaya…” Oyununu hiç bozar mıyım; hem oyun’da kalmaz, aklım başıma gelir belki; bozuntuya vermiyor, buyruklarına boynumu eğiyor, ona sunuyorum saçları dökülmüş tepemi. Törensi devinimcikler ve sesler çıkararak, elleriyle bastırıyor kafama. Ben de gözlerim kapalı kendimden geçmiş, sanki yarım aklımı geri almış, erinç içinde dalıyorum başka dünyalara. Ancak bir süre sonra gerçeklik somut pençeleriyle yapışıyor yakama, silkeliyor beni: “Olmadı, bulamamışın, işe yaramadı bu çağırma de ufaklığa!” Diyorum. Bir anda büyücülükten kopuyor “Bir şey beğenmezsin zaten…” diyor o da. “Sen söyle o zaman akıllım,” diyorum, “CHP, ne yapıyor kültür sanat konusunda?” “Hay CHP, hay tutturmuşsun kültür-sanat…” “Ama demiştim sana, ben çakmam ondan bundan, siyasetten çokça!” “Ya, ya, off…” “Süreçte yaşanan olaylarda, olgularda her şey karşıtçılıktan (muhalefetten) yanayken ve sen ana karşıtçı partiyken değil oyları artırmak, böylesine yerinde sayar mısın? Dediklerince; neyi nasıl kazandıklarını anlayamaz, kazançla ilişkilendiremezken, seçimden ‘yengiyle çıktıkları’ savlamalarına ne dersin; kendilerince cepceğizlerinin neresine sığdırabilmişlerse o görünmez oyları, demokrasi lafcağızını da dudaklarından düşürmeden?!…” “Sen HDP’ye verdin oyunu zaten, baraj aşılsın diye.” “HDP’nin de kültür-sanat üzerine, kapsamlı, ayağı yere basan deyişlerine tanık olamadım pek…” “Daha önemli konular yok mudur sırada?” “Ne yapayım, üçü önemce en başlarda; bir üçlü ki birbirinin içinde: sağlık, eğitim, sanat…” “Yine de, yitirdiğin şu yarım aklı mutlaka bulmak zorundayız, ha babacık?!…” “Demirtaş, genelliyor ‘Bu solun ortak zaferidir’ diyor. Bunun ne menem bir sol ve ne tür bir ortaklaşmanın ürünü olduğu da anlaşılmıyor yanımca. Ayrıca haklısın ufaklık, yarım akılla çözemiyor insan bunca şeyi; hele tavan yapmış işsizlik sayılamalarının korkunçluğunu algılayamıyor kolay kolay… Türkiye İstatistik Kurumu 2014 Mart ayı işgücü verilerini yayımlamış. Yükseköğrenimli işsizler yüzde 20… ‘Gazetecilik ve Enformasyon’ okumuşların yüzde 29.1’i; ‘Sanat’ eğitimi görmüşlerin yüzde 26.3’ü işsiz… Oh olsun sanat manat, gazetecilik… Okunacak şey mi kalmadı; önce bir sorsana Manitu’nun ruhuna…” Alaysılığıma kızıyor ufaklık: “Bi dakka…” dese de, yeter, dinleyemeyeceğim onu: “Bizi kimseler yönetmesin ufaklık, geçsin o günler artık… Biz kendi kendimizi yönetelim, umut bunda…” “Vah babacık vah…” “Yaa, Yüce Manitu, yaa…”