Mimesis Çeviri/ Perth festivalinde premiyerini yapacak olan yeni bir dans gösterisi Cut The Sky, iklim değişikliği hakkında seyircilerin soğuk mantığa değil duygulara başvurmaları için Avustralya yerlilerinin geleneklerini kullanıyor.
Guardian, 26 Şubat 2015, Çeviri: Piri Kaymakçıoğlu
Edwin Lee Mulligan Broome merkezli bir dans topluluğu olan Marrugeku’nun yeni gösterisi Cut the Sky’da yıldızlaşıyor. Fotoğraf: Marrugeku
Goolarabooloo’luların James Price Point için kullandıkları kendi isimleri var: Walmadany.
Burası Batı Avustralya’nın Kimberley bölgesinin koyu turuncu toprağı ve safir mavisi sularıyla olağanüstü bir parçası. Fakat Walmadany aynı zamanda bir ihtilaf sahası, Woodside Petrolleri’nin 45 milyar dolarlık doğalgaz sahası toplu protestolarla karşılandı. 2013’te eninde sonunda o planlardan vazgeçilmiş olsa dahi sıvılaştırılmış doğalgaz sondajı tartışmaları ortadan kalkmayacak.
Bu, ücra ve el değmemiş Kimberley’nin bir maden şirketinin işgaline ilk direnişi değil. 1980’de Batı Avustralya’nın başbakanı Charles Court bir maden kamyonu konvoyuna ve Fitzroy nehri üzerindeki Noonkanbah’ta arama sondajı yapılmasına izin vermişti. Konvoyun polis eskortu eski toprak sahiplerini de içeren protestocuların blokajını kırmak zorunda kalmıştı.
Yerli halk Batı Avustralya’da, Broome’da bulunan James Price Point’e Woodside Petrolleri’nin doğalgaz istasyonu inşa etme tasarısını protesto ediyorlar. Fotoğraf: Cortian Bennett / AAP
Broome merkezli dans topluluğu Marrugeku 27 şubatta günü Perth festivalinde premiyerini yap[tı]. Cut the Sky adlı bir yapıt ortaya koyuyor. Oyun bu hikayelerden yararlanıyor ve iklim değişikliği üzerine yerli bir perspektif arıyor.
Marrageku’nun eş sanat direktörü Dalisa Pigram, halkının bölgenin endüstrileşmesi tarafından ikiye bölünmesini izliyor olmanın “oldukça kalp kırıcı” olduğunu söylüyor. Önerilen doğalgaz tesisi topluluk arasında bir ultimatom etkisi yarattı: Avustralya’nın son kalan el değmemiş yerlerinden birini korumak ya da bedel ödemek – “Memleketi korumak ile insanlarımız için hayatı daha iyi hale getirmek? Arazilerin eskiden beri sahipleri olanlar bu kararları almaya zorlandılar.”
Yapıt Kimberley halkının mücadelelerinden alıntı yapsa da, dünya üzerindeki yerli halkların iklim değişikliği problemini nasıl algıladıkları üzerinde daha çok duruluyor. Çeşitli kadro ve set ekibi sadece yerli ve yerli olmayan Avustralyalılardan değil aynı zamanda Hindistan, Burkina Faso ve Belçikalılardan oluşuyor.
Marrugeku tarafından verilmiş zor bir görevi birlikte paylaşıyorlar: İklim değişikliği sorunu ile sanatsal olarak mücadele etmek. Pigram iklim değişikliği tartışmasının “mantık ve bilim tarafından gelen bir sürü insanın” hakimiyeti altında olduğunu söylüyor. Cut the Sky çok kompleks ve global bir probleme başka bir dille, tiyatro ve dansla ulaşmaya çabalıyor. İşin çekirdeğinde “memlekete Aborjin perspektifiyle bakmaya değer vermek” var.
Toprağa özen göstermek gibi Avustralya yerlilerinin toplumsal yapısı, felsefesi ve maneviyatı ile farklı biçimlerde bütünleşmiş ve böylesine kompleks bir konuyu birkaç cümlede özetlemenin kolay olmayacağı ortada.
Pigram “Memleketin dengesini düzenleme sorumluluğu ile doğuyorsunuz” diyor. Bu sorumluluklar dayatılmıyor fakat kültürün ve hayatın her anında sürüyor, ve onlar her zaman “eğer biz dengeyi korumazsak bunun sonuçları olacaktır” şeklinde düşünüyorlar.
Pigram’ın yanıbaşında Marrugeku’nun diğer eş sanat direktörü Rachael Swain oturuyor. İklim değişikliğinin esasında dengeyle ya da daha doğrusu çevresel dengesizlikle alakalı olduğunu ekliyor. “Yerli bilgi sistemlerinin büyük bir parçası mevsimlerin dengesi ve hava durumu paternlerinin değişimi hakkındadır.”
İkili, grup üyelerinden Edwin Lee Mulligan’dan bahsediyor. Noonkanbah’ın bir vasisi olan Mulligan’ın beş şiiri yapıtın sözlü kısımlarını oluşturuyor. Büyük Kum Çölü’nden son ayrılan Avustralya yerlilerinin bazısı Mulligan’ın neslinden olanlar ve onların hikayesi değişik bir ortama ne kadar derinden ayak uydurduklarını gösteriyora benziyor.
“Zamanın gelişinden beri gökyüzünün ruhları onların resimlerini boyuyor ve değişen mevsimin hikayesini anlatıyorlardı. Dünyaya vardıklarında evrensel dev tuvali boyamak için özel canlı renkler seçtiler. Gündüz ve gecenin matematiğini, güneş, yıldızlar ve ayla birlikte dönen kozmosu hesapladılar. Ebedi bir denklemde an be an.”
Cut the Sky’dan Edwin Lee Mulligan’a ait bir alıntı.
“Orada birkaç rüya hikayesinden çok daha fazlası var.” şeklinde belirtiyor Pigram. “Bizim kültürümüz bir sebeple en uzun yaşayan kültür. Orada değer verilmesi gereken şeyler var.”
Swain yapıtın “memleketi dinlemezsen ne olur” üzerine beş yöne ayrıldığını ve zamanda zigzag yaptığını söylüyor. “Bunu iklim değişikliğine giden bir tür doğrusal ilerleme tiranlığını kırmak için yaptık. Çünkü o düşüncenin ağırlığını taşımak zorunda kalmak bizi sanatsal olarak öldürüyordu.”
Doğrusal olmayan hikaye anlatımı aynı zamanda seyircileri olağan mantık modlarından arındırıp yerine hissetme becerilerini ortaya çıkararak sarsıyor. “Yerlilerin performansı böyle çalışıyor” diyor Swain. “Seyirciyle bir hissetme noktasından ilişkiye geçiyorlar: Değişik bir görüş açısını hissetmek, bu bilgiyi ele almanın yolunu hissetmek. Anlamak yerine hissetmek. Bilginin çok daha fazla şımartıldığı “şimdi bunu düşüneceksin”, “şimdi bunu hissedeceksin” şeklindeki Batılı tiyatronun yolundan ziyade.”
Koreografide Pigram seyircinin etkin bir biçimde giriş yapması gereken bir alan yaratmış: “Orada neler döndüğünü gözlemlememek aksine gerçekten bize gelmelerini sağlamak için.”
Cut The Sky iklim değişikliğini yerli bir kültür çerçevesinde inceliyor. Fotoğraf: Marrugeku
Tüm belli başlı şehir festivalleri gibi Perth festivali de mali açıdan kaynak devleri tarafından destekleniyor, buranın özelinde Chevron, Rio Tinto ve Woodside tarafından. Bu şirketler özel olarak Cut the Sky gösterisini finanse etmedi, özel bağışçılardan oluşan Wind Over Water isimli bir kuruluş yapıta sponsor oldu.
Festivalin genel müdürü Julian Donaldson, hem afişte Cut the Sky gibi bir yapıtın ve hem de Rio Tinto’nun festivale sponsor olması hakkında “hiçbir zorluk” bulunmadığını söyledi. “Kaynak yaratan şirketlerimiz sanata yatırım yapıyorlar çünkü sanatın Batı Avustralya’ya daha yaşanabilir, tutarlı ve sürdürülebilir bir yer yapacağına dair bir inançları var.” Donaldson hiçbir maden şirketinin hiçbir zaman festival üzerinde vasilik amacıyla kendilerini etkilemeye çalışmadığını ya da bir tartışmadan “kendilerini geri çekmediklerini” söylüyor.
Swain ve Pigram festivalin sponsorluklar hakkında kendi tercihlerini yapma haklarının saklı olduğunu ve sanat finansmanına verilecek cevabın “tek boy herkese uymaz” demek olduğunu kabul ediyorlar. Bu arada prodüksiyon kendi karbon ayakizini nasıl düşüreceğini araştırırken enerji açısından daha verimli LED ışıklarına geçmeye bakıyorlar.
Pigram yakın gelecekte Walmadany için iyimser görünmüyor, müzakere masasına gelmeye ve işletmeye özel izin anlaşması ile zorunlu ele geçirme arasında bir seçime zorlanacağını tahmin ediyor. “Batı Avustralya yasalarına göre devam eden herhangi bir şeye ‘hayır’ diyemezsin.”
Noonkanbah’ta 30 sene önce yaptıkları gibi bu tip tartışmalar toplulukta acı bir tekrara yol açıyor. “Hidrolik kırılma ve su kirlenmesi hakkında insanların düşünceleri arasında hala derin bir ayrılık bulunuyor. Bazen sadece saklanmak ve bunların hiçbiri hakkında düşünmek istemiyorsunuz.”