Yaşam Kaya
Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’nün ‘sosyal sorumluluk’ anlamında yürüttüğü çalışmalar her zaman toplumsal alanda hissedilir olmuştur. Türkiye’nin en büyük tiyatro kurumunun inisiyatif alarak toplumun önemli problemlerine değinen çalışmalara imza atması biz eleştirmenlerin dikkatini çektiği kadar, seyircilerin de dikkatinden kaçmıyor. Bunun en güzel örneklerinden birisi olan “Masallar İnsanlar Bir de Türküler” Devlet Tiyatroları’nın önemli yönetmenlerinden olan Gürol Tonbul’un Şubat 2014’te başlatıp 2015’te sonlandırdığı bir cezaevi projesi. Sait Faik Abasıyanık’ın öykülerinden yola çıkarak oyunlaştırılan projenin tüm oluşum aşaması Sayın Tonbul’a ait. Sait Faik’in “Son Kuşlar”ına bakıp, Türkiye’nin kanayan bir yarası olan cezaevlerinin sorununa değinen proje başladığı ve sona erdiği gün arasında muhteşem işlere imza attı. Az sonra projenin neler yaptığıyla ilgili bilgiler vereceğim, ama öncelikle böylesi bir çalışmayı ülke tarihinde ilk kez hayata geçiren Sayın Tonbul’un çalışmasının her açıdan taktire şayan bir özverinin örneği olduğunu önemle belirtmeliyim.
Oyunumuzun adı söylediğimiz gibi “Masallar İnsanlar bir de Türküler”. Şubat 2014’ten bu yana Türkiye’nin çeşitli il, ilçe, köy ve kasabalarında bir sosyal sorumluluk projesi olarak sahnelenen oyun 32 ‘si cezaevi olmak üzere 35 farklı mekânda izleyicisiyle buluştu. 99 oyun oynadı. Proje, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü ve Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’nün onayı ve İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun desteği ile hayat buldu. Sait Faik Abasıyanık’ın insana sevgi ve yaşama sevinci veren öykülerinden ve yazarın gazete yazılarından oluşturulan metin yedi aylık bir çalışmanın ürünü olarak doğdu. Gürol Tonbul yıllardır hayalini kurduğu projesini hayata geçirdikten sonra Türkiye’nin kanayan yarası cezaevlerine yeniden bir umut doğdu. Düşünün mahkum olup içeriye düşen insanların ceza çekerek rehabilite olma sürecine tiyatroyla destek oluyorsunuz. Orada umuda tutunmak için kendisine çıkış arayan insanları Sait Faik’in muhteşem öyküleriyle buluşturuyorsunuz. Gerçek sanatçı olmanın verdiği duyarlılıkla harekete geçen Gürol Tonbul, ekibini öylesine muhteşem bir enerjiyle projeye hazırladı ki, gidilen her cezaevinde bambaşka duygular, konular karşısına çıktı.
Gösteri; Buca Cezaevi, Aliağa Şakran Ceza ve İnfaz Kurumu’nda yer alan 7 ayrı cezaevi, Foça Açık Cezaevi, Bergama Cezaevi, Ödemiş Cezaevi, Manisa Cezaevi, Alaşehir Cezaevi, Salihli Cezaevi, Uşak Cezaevi, Uşak Barosu için Uşak AKM, Ulubey Cezaevi, Eşme Cezaevi, Afyon Cezaevi, Afyon Budan Otel (Diyanet İşleri Bakanlığı personeline), Bolvadin Cezaevi, Sandıklı Cezaevi, Dinar Cezaevi, Kütahya Cezaevi, Eskişehir Kapalı Cezaevi, Eskişehir Açık Cezaevi, Bozüyük Cezaevi, Bilecik Kapalı Cezaevi, Bilecik Açık Cezaevi, Çifteler Cezaevi, Ankara 1 No’lu L tipi Cezaevi, Ankara 2. No’lu L Tipi Cezaevi, Ankara 1 No’lu F tipi, Ankara 2 No’lu F Tipi. mekanlarda mahkumlarla buluştu. Her biri farklı dünyanın insanı olan bu mahkumlar tiyatronun enerjisine dahil olup, toplumsal barışla yeniden hayata tutunma gayreti gösterdi.
Sayın Tonbul; Sait Faik’in “Başını alıp yollarda dolaşmaya, insanlar neler yapıyor diye görmeye, değerlendirmeye hakkı vardır insanların…” sözü hareket noktam oldu diyor. Yalın bir düşüncenin çıkarsız dışavurumu sayesinde, ortaya çıkan öyküyü Turgay Tanülkü, Soner Akçay, Bahri Öztürk ve İsmet Ege Tonbul sahnede var ettiler. Grup çalışmasıyla çığ gibi büyüyen projenin dekor ve kostüm tasarımı Tayfun Çebi’ye ait.
Devlet Tiyatroları’nın seçkin yönetmenlerinden Sayın Gürol Tonbul’a bu çalışmasından dolayı binlerce kez teşekkür etsek yine de az kalır. Projenin başlamasından bitim aşamasına kadar her noktayı adım adım bilen bir eleştirmen olarak, yapılan çalışmanın mahkumlarla toplumu nasıl barışık bireylere dönüştürdüğünü örneklerle gördük, öğrendik! Ayrıca bu yapılan cesaret örneği bir çalışmadır. Son dönemde sanatçıların toplumsal duyarlılığı artarken, bu duyarlılığın zirveye çıkmış halidir. “Masallar İnsanlar Bir de Türküler” Gürol Tonbul’un Sait Faik’le buluşan yüreğinin en temiz dışavurumudur!
Yazıyı sonlandırmadan önce şunu açıkça belirtmekte yarar var; proje yönetmen Gürol Tonbul tarafından şimdilik bitirildi. Ama araştırma yaparken dikkatimi çeken bir nokta oldu; “Son Kuşlar” adı altında, hemen hemen projenin bir benzeri Devlet Tiyatroları’nda tekrar başlamak üzere. Tabi böylesi projeler her zaman olmalı, ama “Son Kuşlar”ın yine Sait Faik öykülerinden yola çıkılarak oluşturulması ve hazırdaki “Masallar İnsanlar Bir de Türküler”le benzerlik göstermesi çok tuhaf. Ve şunu belirtmekte yarar var; ortada yapılmış, kayıtları belli bir proje var ve belki ilerleyen zamanlarda yeniden kaldığı yerden devam edecek. Umarım “Son Kuşlar” kendine özgü yapısıyla yapılmış bir projenin devamı niteliğinde değildir. Sonuçta yeniye yeniliklerle destek olmak gerekir.
“Masallar İnsanlar Bir de Türküler” Sait Faik’ in dünyasındaki toplumsal barışı Türkiye’nin ulaşılmaz yerlerine götürerek elde edilmesi imkansız başarılara imza atmıştır!