Eskişehir’de kukla tiyatrosu sahibi çift, yetişkinlere yönelik hazırladıkları “Son İncir” oyununu 15 yaşından büyük sanatseverlere sergiliyor. Kuklacı Şafak Dağlar: “Tarzımızı söz değil daha çok imge ve hareket üzerine kurgulamayı seviyoruz. Bu yüzden sözsüz oyunları tercih ediyoruz”. Kuklacı Adem Dağlar: “Kukla performansımız elbette çocuklara da yapılabilir ama ilk performansımızı yetişkinlere yapmak istedik ki bu çocuk algısını, kuklanın basit bir tiyatro türü olduğuna dair algıyı kırmamız gerekiyordu”
Eskişehir’de yaşayan ve oyunlarını sahibi oldukları tiyatroda sahneleyen Şafak ve Adem Dağlar çifti, çocukların yanı sıra yetişkinlere kukla gösterileri sunuyor.
“Ters Ağaç” adlı kukla tiyatrosunun sahibi Şafak Dağlar, AA muhabiri Yıldız Nevin Gündoğmuş’a yaptığı açıklamada, eşinin sosyoloji, kendisinin ise turizm ve otel işletmeliği eğitimi aldığını söyledi.
Bir kukla workshop etkinliğine katıldıktan sonra bu alana yöneldiklerini dile getiren Dağlar, “Daha sonra evde kendimizce amatör olarak kukla yapmaya başladık. Kuklalarımız, bu işten anlayan profesyoneller tarafından görüldü ve beğenildi. Sonra bir anda baktık ki yaşamımızın merkezine kukla oturmuş ve hayatımızı da bundan kazanıyoruz. Yani bir anda kuklacı oluverdik. 6 yıldır da bu işi yapıyoruz” diye konuştu.
Kukla oyunlarının sadece çocuklar için olmadığını anlatan Dağlar, bu düşünceyle yetişkinler için gösteri hazırladıkları bilgisini verdi.
“Son İncir” adlı bu oyunun senaryosunu kendisinin yazdığını ifade eden Dağlar, “Tarzımızı söz değil daha çok imge ve hareket üzerine kurgulamayı seviyoruz. Bu yüzden sözsüz oyunları tercih ediyoruz. Sözün artık bitmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.
“Kukla denilince akla çocuk eğlencesi geliyor”
Adem Dağlar ise bu işe başlamalarından bu yana imge tiyatrosu üzerine çalışmalar yaptıklarına değindi.
“Kukla denilince akla çocuk eğlencesi geliyor” ifadesini kullanan Dağlar, bu konuda araştırmalarda bulunduklarını bildirdi.
Dağlar, yabancı kuklacılardan, bu işin farklı bir uzmanlık gerektirdiğini ve önemli bir performans alanı olduğunu gözlemlediklerine dikkati çekerek, şunları kaydetti.
“Dünyadaki bütün kuklacılar genelde minik gruplar ya da ailelerden oluşuyor. Kukla tiyatrosuyla uğraşanlar performans için gerekli olan her şeyi kendileri yapıyor. Kuklanın kendi içinde mistik bir tarafı var. Kuklayla ilişki kurabilmeniz için elinizden çıkması gerekiyor. 5 yıllık bir çalışma sonunda yönetmenliğini üstlendiğim, yetişkinlere yönelik oyunumuzu sahneye koyduk. Kukla performansımız elbette çocuklara da yapılabilir ama ilk performansımızı yetişkinlere yapmak istedik ki bu çocuk algısını, kuklanın basit bir tiyatro türü olduğuna dair algıyı kırmamız gerekiyordu. Bu ciddi bir sanat alanı, bununla önemli anlatılar yapılabilir; bunları göstermekti. Oyunda asgari 15 yaş sınırımız var. Tamamen imge ve sembolik anlatım dilini kullandığımız için izleyiciye alan açıyoruz. İzleyicinin sahnede olup biteni izlerken kendi hayal dünyasında yeniden bir hikaye oluşturduğu bir performans bu.”
