Ezgi Deniz Alpan
Merkezlere el uzatmaya çalışırken avucumuzun içindeki iki sahneyi kaybettik, farkında değiliz!
İlkokuldayım, 2000’lerin başı. Karşıyaka çarşısında, Ankara İlköğretim Okulu’nda okuyorum. Okulumuzda Gülten Akın, Muzaffer İzgü gibi yazarların her yıl ziyaret ettiği bir spor salonu, spor salonunun içinde küçük bir sahne var. Okula giderken yürüdüğümüz her sokakta bir sanat merkezi, bir sinema var. Çarşıya açılan her sokak birbirine benziyor, biri hariç: Tiyatro Sokağı.
Tiyatro Sokağı’nda önünden geçerken çekindiğimiz, kaçamak bakışlar attığımız bir yer var. Üzerinde kocaman yazıyor: Devlet Tiyatrosu Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi. Sınıf öğretmenleri, Türkçe, Sosyal Bilgiler öğretmenleri her yarıyıl bir seferberlik içinde, “tiyatroya gitmezsek bir şeyler eksik kalacak” diyorlar! Velilerden para toplanıyor, grup indirimi yapılıyor, bir akşam Tiyatro Sokağı’nda buluşuyoruz. Evimizden çıkıyor, on dakika içinde varıyoruz salona, ne rahatlık! Anneler, babalar birbirleriyle konuşurken fuayede sergilenen oyun, oyuncu fotoğraflarını inceliyoruz, imreniyoruz, bu insanlar ciddi bir iş yapıyorlar. Salona giriyoruz, ışıklar kapanıyor. Salona sinmiş bir koku var: onlarca seyircinin soluğunun, heyecanının, sahneden gelip geçen olayların, hayatların kokusu, binlerce yıllık bir koku. Herkesin gözü sahnede, salonda, tavanda geziyor, önünden geçip gittiğimiz küçücük bina meğer bir paralel evrenmiş, kocaman bir dünya varmış!
Biz Karşıyaka’da oturanlar, orada büyüyenler tiyatroyla böyle tanışırdık. Kocaman insanlar görürdük İzmir’den kalkıp, dalgalanan vapurlarla binip bir oyun izlemek için Karşıyaka’ya gelen. Hayret ederdik. Karşıda, Konak’ta bir işimiz varsa gördüğümüz, o gösterişli ağaçlar içindeki bahçede, kocaman pembe binayı merak ederdik: İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi. Öğretmenlerimize yalvarırdık velilerimizi ikna etsinler, bir defa da o evrene seyahat edelim diye. Sonra yetişkin oyunlarını takip eder olunca Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi’nin hemen yan merdiveninden çıkıp bambaşka bir yer keşfettik: Karşıyaka Oda Tiyatrosu. Sahneye ne kadar yakındık, zaten bir arada hareket etmek isteyen biz seyirciler –salonun fiziki şartlarıyla- iyice kemikleşmiştik. Tiyatronun ilizyonu öyle büyülüydü!
İlkokuldaydım, 2000’lerin başları. Karşıyaka’da hep bir dedikodu vardı: Ragıp Haykır Sahnesi’nin mirasçıları binayı satacaklarmış, market ya da iş merkezi yapacaklarmış. Üzülüyorduk. Aradan on küsur yıl geçti ve beklenen haber müjdeye dönüşüp geldi: binayı Devlet Tiyatroları almıştı, sinema salonundan bozma sahne yıkılıp yerine tam teşkilatlı bir tiyatro sahnesi yapılacaktı. Bir sabah çarşıya çıktık, sahnenin enkazı bile yok. Alana çekilen yeşil şerit canlı, güneşin ışığını yansıtıyor, burası bizim artık dedik, bomboş arazide yapılacak sahne şimdiden ne güzel görünüyordu! O yeşil şerit artık soldu, Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi ve Karşıyaka Oda Tiyatrosu yıkıldı. Ayağa kalkmıyor, yeniden yapılmıyor. İzmir Devlet Tiyatrosu tek sahnede perde açıyor, Konak’ta.
2000’lerin başında mücadeleci olacağımıza söz vermiştik. 2008’de bina bir an satışa çıkar gibi oldu (!), bir avuç sanatçı takipçisiyiz, yıktırmayız, sattırmayız dedi. İzmir halkı, özellikle görgüsüyle çok övünen Karşıyakalılar, izin vermeyeceklerini söyledi. İki sahne birden, bir anda yıkıldı, izin verdik. Biz, İzmir seyircisi, oturduğumuz yerden Emek’e, AKM’ye, İrfan Şahinbaş Sahnesi’ne, Muhsin Ertuğrul Sahnesi’ne ses çıkarıyoruz, oysa yanı başımızda bir sahne yıkıldı, unuttuk. Demek ki yıkım kavgayla, gürültüyle, canlı yayında değil, tatlı dille, göstermeden, bir anda yapılınca kabul edilebilir oluyor. O oyun sansürlendi, şu oyun programdan çıkarıldı diye öfkeleniyoruz ama oyunların temsil edilebileceği tek yer olan tiyatro sahnelerinin yıkılması laf arasında protesto ediliveriyor.
Sahi, Karşıyaka Ragıp Haykır Sahnesi ve Oda Tiyatrosu’na ne oldu?
1 Yorum
gecdnın 01.00 saatınde geceyarısı aklıma neden ragıp haykır sahnesının yıkıldıgı geldı. TIYATROYA GITMEK için tam üç senedir subat 2013 den beri karsıyakadan konak yonune bır sekılde ulasmaya calışıyorum. Gıttıgım oyunlardan ders cıkarmayıda unuttum.
Sizin kurdugunuz bu siteden size ulasarak once sıze ve sonra tum tıyatro ızleyıcılerı için bu tıyatronun severlerı için calilmalarınızı beklıyoruz.
ragıp haykır sahnesi nın yada yeni ismini bilmiyorum ama bizim yakınlardaki tıyatroma ne oldu
EZGI DENIZ ALPAN