“Söyle sevda içinde türkümüzü
Aç bembeyaz bir yelken
Neden herkes güzel olmaz
Yaşamak bu kadar güzelken?
İnsan, dallarla, bulutlarla bir
Aynı maviliklerden geçmiştir
İnsan nasıl ölebilir
Yaşamak bu kadar güzelken?”
Yine Türkiye’de ve yine Ortadoğu’da şu günlerde kan gövdeyi götürürken, yukarıdaki şiir kimlere ne kadar ne anlatır bilinmez, ama benim bildiğim; “Bir anıt şair F. H. Dağlarca 100 yaşında” anma gününü sunacak ve de onun kimi şiirlerini seslendirecek biri olarak, ön konuşmaya girişi doğrudan bununla yapacağım, “Söyle Sevda İçin Türkümüzü” diye başlayarak…
15 Ekim 2014 Çarşamba günü saat 20.00’de Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Dağlarca gecesine katılımcılar:
Açılış Konuşması: Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Belgesel Film: Yasemin Arpa, Konuşmacı:Haydar Ergülen, Müzik: Petek Atalay(piyano), Alikaan Uysal (piyano), Bengisu Kömürcü (flüt), Şiirler:Zafer Diper, Konuşmacı: Ertan Mısırlı, Sinevizyon gösterisi: Salim Okumuş…
Ve şöyle bitireceğim Dağlarca gecesini, alıntılarla “Dışardan Gazel”den:
“Siz Ali Bey, Veli Beyefendi busunuz, Gelecekler önünde suçlusunuz
Yöneteceksiniz de ulaşacak ha
Çağdaş Uygarlığa ulusunuz
Ön karanlık, art karanlık, sağ karanlık, sol karanlık
Kara toprak içine mi gömülüyoruz
Bir ülke, yarısı çırılçıplak
Yarısının yediği ekmek tuz
Uyur itleri, inekleri, ayıları
Bütün aydınları uykusuz
Ne olmuşuz, ne yapmışlar bize
Nasıl bağlanmış elimiz, kolumuz
De, yüreğin nice yanarsa yansın
Efendilerin yüreği buz.”