Manisa’nın Soma İlçesinde yaşanan maden ocağı patlamasında hayatını kaybeden emekçiler için baş sağlığı diliyoruz.
Fakat ne yazık ki hayatını kaybedenlerin sayısı henüz kesinleşmedi. Ölenlerin sayısı bir hayalet fısıltısı gibi dolaşıyor ortalıkta. Ülkenin en büyük işçi katliamlarından biri için üç günlük ulusal yas ilan edilmiş durumda.
Faili, failleri belli bu katliamın geliyorum dediği söyleniyor. Çünkü Manisa’da her ay maden ocaklarında ölümle neticelenen kazalar oluyor. Buna karşın konuyla ilgili bir soru önergesi mecliste geçtiğimiz günlerde reddediliyor.
Peki ya bu büyük “kazanın” nedeni… “Takdiri ilahi mi”? “Bu işin fıtratında zaten ölüm mü var”? Belki de kazanın nedeni üzerine kafa yormaya hiç gerek yok. Çünkü ne de olsa ölenler bazılarına göre “güzel öldüler”, bazılarına göre “şehit” oldular…
Aslında hepimiz kazanın nedenini gayet iyi biliyoruz. İşte medyada yer almış bir ipucu: Soma Holding sahibi, devletin 130-140 dolara mal ettiği kömürün tonunu 23.8 dolara yer altından çıkardıklarını söylemiş. Bu fiyat farkını da ‘özel sektörün çalışma tarzı’yla açıklamış…
Özel sektörün çalışma tarzı…
Bu çalışma tarzında ucuza çalıştırılan taşeron işçiler var. Bu çalışma tarzında maliyeti düşürme planları var. Bu çalışma tarzında iş güvencesizliği var.
Kazanın meydana geldiği kömür madenini 9 ay önce ziyaret eden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız madeni tüm sektöre örnek gösterirken, devletin bu tarzı var gücüyle desteklediğini de göstermiş.
Sadece bu değil, her yıl binden fazla cana mal olan iş kazalarının nedeni bundan daha berrak ortaya çıkamazdı herhalde.
