Mimesis Çeviri / Dans etmek, Akram Khan için küçükken gizli bir tutkuydu, şimdiyse bu sanat hiç olmadığı kadar popüler. Raşomon Etkisi’ni [Rashomon Effect] sahnelemek için yeni nesil icracılarla beraber çalışırken, bu gençlerin açıklığından çok etkilenmiş.
Guardian. 8 Nisan 2014, Çeviri: Mustafa Yıldız
Tekrar ederek şekillendirmek… National Youth Dance Company Akram Khan’ın Raşomon Etkisi’nin [Rashomon Effect] provasında. Fotoğraf: Tony Nandi
Okuldayken gizli gizli dans ederdim çünkü benimle çok alay edilirdi. Oğlanların dans etmesi bugünkü gibi “cool” karşılanmazdı. Ama sonra bir disko yarışması kazandım ve birden insanlar benim adımı duydu. O ana dek hiç göz önünde olan biri değildim. Örnek aldığım insanlar Michael Jackson, Charlie Chaplin ve Fred Astaire’di. Geri alma tuşu bozulana kadar onların videolarını izlerdim.
Büyürken klasik Hint danslarına çok odaklanmıştım, annemin organize ettiği konserlere ve ücretsiz açık hava festivallerine çıktım. Annem şöyle derdi: “Bu seyirci de seni beğenirse, herkes beğenir.” Çünkü izleyiciler para vermeden gelirdi, oturup sizi izleyecekler diye bir şey de yoktu ve parktaki diğer performanslarla yarışırdınız. Eğer dikkatlerini çekmek istiyorsanız daha çok çalışmanız gerekirdi ve bu işi böyle öğrenirdiniz. Bu festivallere yaz boyunca neredeyse her hafta sonu çıkardım. Çok popülerdi ama sadece Bengallilerin dâhil olduğu organizasyonlardı.
Bugünse gençler internetten bir sürü dans stili öğrenebiliyorlar. Bir bilgi hazinesi var, bu yüzden de ihtimaller daha fazla. Olimpiyatların açılış törenine bile baksanız dansın bugün Britanya’da ne kadar önemli olduğunu anlarsınız. Bu ülkedeki sanatçılar olağanüstü. Ama bu gençlerin topraktan kendi kendine biteceğini düşünmemek lazım, yatırım yapılması gerek. Şimdi bir kızım var ve bu beni genç dansçılara ilham vermem gerektiğini düşündürüyor, tabi aynı zamanda onlardan ilham da almak lazım.
Şu an National Youth Dance Company ile çalışıyorum ve benim 2010 tarihli “Vertical Road” [Dikey Yol] adlı eserimden bir parça ve “Raşomon Etkisi” isimli yeni bir eser sahneliyoruz. “Raşomon Etkisi”, Akira Kurosawa’nın filminden ve insanların aynı olayı farklı şekillerde algılamasından esinlenildi. Eserin çıkış noktası, gerçek hikâyeyi hiçbir zaman öğrenemememiz, bunun yerine kaç farklı hareket yorumu keşfedebileceğimizi bulmak istedik. Döngüsel bir parça, yani dansçılar bir yere her geri döndüğünde farklı bir algıya sahip oluyor- ister bir söz isterse hikâye. Fazla teatral olmaması gerektiğini düşündüm. Onları dansçılar olarak araştırmak istedim.
Malzemenizi bir kere ortaya koyunca, onu tekrar tekrar gözden geçiriyor ve bu tekrarlar sayesinde bir şey şekillendiriyorsunuz. Nihayetinde performans bilinçaltından ortaya çıkmalı çünkü olağanüstü bir kas hafızasına sahibiz. Bedenimizin şaşırtıcı bir bilgi depolama kabiliyeti var ve bu bilgiler çocukluğunuza kadar inebilir.
Bu dansçılarda hoşuma giden şey yargılayıcı olmadan her şeye açık olmaları, bu onlar için yeni bir şey. Bazen bilgi karşılarına çıkıyor, yeni bilgiler edinebilecekleri ve bunları geçmişleriyle bağdaştırmak zorunda olmamaları gerçeği, daha saf bir performans şekli çıkarıyor ortaya.