Zafer Diper
“Kadın Kapalı Hapishane, C-10 Koğuşu, Bakırköy-İstanbul” adresinden gelen mektubu kısaltarak aktarıyorum:
“Tutsaklığımın 15.ayından merhaba Zafer abi!.. 15 aydır, hayatın beni çıkardığı bu sahneden size seslenmek de varmış. Oysa oturduğum seyirci koltuğundan hep sizin seslenişinizi izlemeye ne de çok alışkındım… Şimdi ben buradan hayatın sahnesinden sesleniyorum size ve duyduğunuza eminim… Eleştiri hakkının bile yok sayıldığı, en ufak bir muhalif sesin kanla bastırıldığı, düşünmenin bile suç sayıldığı günümüzde, ben de 15 aydır içerdeyim. Parasız eğitim isteyen genç öğrencilerle aynı davadan yargılanıyorum üstelik. (…) ve 1. Perde başladı. Kimlerin yolundan yürüdüğümüzü anlattım ve karşımızda durduklarına göre yargıçlar da seyircilerimizdi. Dinleyecekler, izleyeceklerdi, öyle de oldu. Biliyor musun bir tek soru sormadılar bile. (…) Brecht ne dediyse onu dedik. Onun yolundan yürüdük. Faşizm koşullarında sanat yapanların çırağıydık sadece. Bununla onur duyduk. (…) 25 Şubatta ikinci duruşmaya çıktık. Yargıç kısaca “ne diyecekseniz deyin” dedi. Öğrenciler ne için parasız eğitim istediklerinden, ben ise ne için tiyatro yaptığımdan bahsetmeye çalıştım. “Burası siyaset yeri değil” demeye kalktı. “Ama bizi bunlarla suçluyorsunuz, bunlar iddianamede yazıyor!” dedik. Biz eğer konuşturulmuyorsak konuşmanın başka yollarını da bulurduk. Biz sustuk, ancak Berkin konuştu. Üzerimizdeki birinci kat giysileri çıkardık ve üzerinde Berkin’in resminin basılı olduğu tişörtlerle kaldık. Üzerinde “Berkin Elvan için adalet istiyoruz” yazıyordu. Berkin’i kuşanıp çıktık o mahkemenin karşısına. (…) Özel Yetkili Mahkemeler gitti yerine Ağır Ceza Mahkemeleri geldi. Biz buna eminiz, hala “özel yetkili”ler. Bize özel kullanıyorlar bu yetkileri. (…) Ben ve 10 arkadaşım 15 aydır tutukluyuz. İsnat edilen bir suç bile yok. Mesela ben “örgütün tiyatro sorumlusu” olmak ile suçlanıyorum. Evet, hayata karşı insana karşı sorumluyum. Halka karşı sorumluluk duyuyorum sanatçı olmanın gereğiyle. Bir öğrenciniz olarak şunu söyleyebilirim ki ödevlerimi yerine getiriyorum, bizi merak etmeyin. Bu duvarların ardında da yoluma devam ediyorum. Alkışlar mı? İnanın hiç eksik olmadı. Tutsak kadın yoldaşlarıma oyunlar oynuyor, drama çalışmaları yapıyorum… 11 Haziran’da 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3. Perde’miz olacak. Sizi ve okurlarınızı bekliyoruz. Sevgi ve saygılarımla, Gamze Keşkek. 22.4.2014…”
Gamze Keşkek: Tavır Dergisi Yayın Yönetmeni, İdil Halk Tiyatrosu oyuncusu, sorumlusu… F Tipi Film’de kullanılan gardiyan giysisinin İdil Kültür Merkezinde bulunması, İdil Kültür Merkezine girip çıkmak, basın açıklamasına katılmak gibi suçlardan(!) tutuklu…