Mimesis Çeviri / Genç bir kızın ilginç ve ürkütücü bir gece yolculuğunu hikâyesini anlatan bu gölge oyunu gösterisi, daha anlatısal bir formda oluşturulabilirdi.
Guardian. 13 Mart 2014, Çeviri: Didem Karanfil
‘Etkileyici fakat durgun’ … Pilobolus tiyatro grubunun ‘Shadowland’ gösterisinden bir sahne. Fotoğraf: Tristram Kenton, The Guardian
Pilobolus 40 senedir gösterileriyle seyircileri etkiliyor. Her şekle girebilen vücutlar, ışık ve tam teçhizatlı sahne donanımı aracılığıyla, hayvanlar, ruhlar, ucubeler ve canavarlar gibi farklı hayallere dönüşebiliyor.
Pilobolus’un etkileyici yönü basit teknik ekipmanları kullanıyor olmaları. Dijital hiçbir hile olmadan, altı dansçı dev denizatı siluetleri oluşturabiliyor, büyük bir ekran karşısında dev insan gövdeleri ve uzuvları belirebiliyor. Ancak buna nazaran daha az etkileyici olan, Pilobolus’un hikâye anlatıcılığı konusunda bu kadar yılda öğrendiklerinin pek az olması.
Shadowland hikayesi, isimsiz genç bir kızın ürkütücü ve korkutucu rastlantılarla dolu bir gece gezintisinin basit bir anlatısı. Alice Harikalar Diyarında’nın modern versiyonu. Fakat Lewis Carroll’un kahramanından farklı olarak, genç kız kendine has kişilik özellikleri olan bir karakter olarak karşımıza çıkmıyor ve rüya yolculuğu bir tehlike ya da maceranın harekete geçirici momentumuna sahip değil.
Genç kızın Shadowland’in -ışıklar ve gölge oyunlarından oluşan bir dünyanın- içine çekilmesiyle birlikte başına gelen birçok olay bir rastlantı ya da fırsat olarak geliyor. Kıvranan kurtçuklar ve tuhaf kaktüslerin sahnesinden ölüm saçan bir aşçının komedisi sahnesine geçişi bağlayan bir rüya mantığı dahi yok… Ve aksiyonu harekete geçiren sebep, tutarlılık ve canlılıktan yoksun.
Yapısal zayıflıklara rağmen, Pilobolus efektlerinin birçok sanatı birleştirmesi ve yalınlığı ile gösteriyi cezbedici kılan bölümleri var.
Yolun 3. bölümünde kahraman yarı köpek- yarı kız melez bir yaratığa dönüşüyor. Kahramanın dirseğinin köpek burnuna ve ellerinin hareketli kulaklara dönüşmesiyle başarılı bir şekilde elde edilen değişim tamamlanıyor. Basit bir ışık oyunuyla, dramatik bir dönüşüm gerçekleşiyor ve o esnada, tanrının elini andıran devasa bir el kızı çekiyor. İki vücut insan başlı bir yaratığa, ardından dört vücut bir kalenin kulesine dönüşüyor.
Bir gösteri olarak Shadowland oldukça keyifli fakat durgun. Gösterinin ikinci bisi, New-York ve Londra’dan gönderilen bir çift kartpostalın güzel koreografisi, Pilobolus’un kısa hikayelerde daha başarılı olduğunu gösteriyor. Vücutların siluetleri New York hayvanat bahçesinde mükemmel dev ve fillere ya da çalışır bir Tower Köprüsüne dönüşebiliyor. Clash London Calling’in müziğiyle, Pilobolus kesinlikle daha etkileyici ve heyecan verici.