Mimesis Haber/Kumbaracı 50 çatısı altında, Altıdan Sonra Yapım’ın 6 Üstü Oyun projesinin ilk ürünü olan Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi 2 sezondur sahnede. Geçtiğimiz hafta oyun Kumbaracı 50’deki sezon finalini yaptı. Bir trans kadının, Umut’un hikayesini anlatan oyuna iki sezondur ilgi büyük. Sumru Yavrucuk’un oynadığı tek kişilik oyunda Umut karakteri samimi bir dille hayat deneyimini, geçmişini ve bugününü paylaşıyor seyirci ile. Biz de oyunun yazarı Ebru Nihan Celkan ile kendi deyimiyle ‘’hikaye anlatıcılığı’’ ve Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi üzerine kısa bir sohbet gerçekleştirdik.
Oyunun üretim sürecinden bahsedebilir misin? Metin yazımı ve sahneleme süreci birlikte mi ilerledi?
Öncelikle proje Yiğit Sertdemir – Kumbaracı50 tarafından bana iletildi. Yiğit, “Bugün” başlığı altında 6 yazar ve 6 duayen oyuncuyu bir araya getirecek bir proje üzerinde çalıştıklarını ve yazarlardan biri olmak konusunda istekli olup olmadığımı sordu. Ben de işin içinde Kumbaracı50 ve Yiğit Sertdemir olması sebebiyle severek projede yer almak istediğimi kendisine söyledim. Çok kısa bir süre sonra Yiğit beni aradı ve “kısa çöp sana çıktı ilk oyunu senden bekliyoruz” dedi. Uzunca bir süredir aklımda trans bireylere dair bir oyun üretme düşüncesi vardı. Hayatımın doğal akışında LGBTT mücadelesi önemli bir yer kaplıyor. Hızlı ve yoğun bir okuma dönemine girdim. Zira her ne kadar bir konunun yıllarca içinde yer alsanız dahi bilmediğiniz bir çok nokta ve perspektif olduğunu bilerek yaşıyorum. Bu okuma dönemini takip eden süreçte oyunu kaleme aldım ve daha önceden bildirilen bitirme tarihine yakın oyunu teslim ettim. Yiğit kimi düşündüğümü sordu aklımda hiç kimse yoktu ve Sumru Yavrucuk ismini teklif etti. Benim için de makul bir isim olduğunu söyleyince bizi bir akşam üstü bir araya getirdi. Sumru Hanım metni yanımızda okudu ve oyunu yapmak istediğini söyledi. Sonrasında uzunca bir süre yönetmen arayışı sürdü sonunda Sumru Hanım kendisi yönetmek istedi ve Onur Coşkun’da bu süreçte dış göz olarak yanında yer aldı. Metin ile ilgili değişiklikler konusunda Sumru Hanım’la değişik zamanlarda telefonda görüşüyorduk. Üzerinde mutabık kaldığımız noktalarda hikayenin aslına sadık kalmak koşuluyla çeşitli doğaçlamalar çalışıldı ve oyun son halini aldı.
Metni ve sahnelemeyi sen nasıl değerlendiriyorsun? Birebir gerçek yaşam hikayesine dayanmıyor olsa da bence birçok LGBTT bireyin hikayesinden izler mevcut. Bu anlamda oyunun belgesel tiyatroya yakın olduğunu söyleyebilir miyiz?
Kendi adıma oyunlarımı bir tanıma yerleştirmek istemem. Özellikle söz konusu tiyatro olduğunda yazarın dünyasına katılan diğer paydaşlar (oyuncu, yönetmen, sahne tasarımcısı, besteci, izleyici v.b) sonuçta izlediğimiz oyunu belirliyor. Kendimi oyun yazarı olarak görmüyorum daha çok hikaye aktarıcısı, hikaye anlatıcı olarak görüyorum. Bu bağlamda insan hikayesi anlatan bir oyun yazdığıma inanıyorum. Eğer belgesel tiyatro koşullarını sağlıyorsa literatürde öyle denebilir ben kendi adıma bir isim koymak istemem.
Peki aktarmak istediğin başka hikayeler var mı?
Evet. Bu sezon yeni bir oyun yaptık. “Evim! Güzel Evim!” aile içi şiddet ile ilgiliydi. 4 kişilik bir aile ve onların 5 gününü anlatıyoruz. Bu sene İKSV Tiyatro Festivali’nde ise bir distopyam var: “Kabuklu Sürprizli Hayvanlar”. Kaynakların giderek tükendiği hatta bittiği bir dünyaya seyirciyle beraber bakmak istiyoruz.
Kimsenin Ölmediği Bir Günün Ertesiydi İstanbul dışında da seyirci ile buluşma fırsatı buldu mu? Bir transın evine konuk olan seyirciler nasıl tepkiler veriyor?
Ankara, İzmir, Muğla, İzmit, Berlin… Benim bildiğim bu şehirlerde de oynadı. Geri dönüşler sadece şehre göre değil sahnelemenin yapıldı alana göre de değişiyor. Kumbaracı50 ile Caddebostan Kültür Merkezi arasında da fark var. Ortak olan geri dönüş; insanlar oyunu izlediklerinde nerede olursa olsun ve kim olursa olsun sarsılıyor ve perspektifinde değişiklik oluyor. Umarım oyun Türkiye’nin ve Dünyanın farklı noktalarında çok farklı insanlarla buluşur.
Oyunu görmek isteyenler için son iki gösterim tarihi şöyle:
24 Nisan – Ataköy Yunus Emre Kültür Merkezi
30 Nisan – Kadıköy Halk Eğitim Merkezi
Duygu Dalyanoğlu/Mimesis Haber
