Nobel ödüllü edebiyatçı Gabrial Garcia Marquez, Meksika’daki evinde hayatını kaybetti.
Ailesinden yapılan açıklamaya göre, 87 yaşındaki yazar bir süredir akciğer ve idrar yolları enfeksiyonu nedeniyle tedavi görüyordu.
İspanyolca dilinin en yetkin kalemlerinden biri olarak gösterilen Marquez, 30 yıldan uzun süredir Meksika’da yaşıyordu ve son yıllarda çok az kamuoyu karşısına çıkmıştı.
Garcia Marquez, en çok “büyülü gerçeklik” yapıtı “Yüzyıllık Yalnızlık”la biliniyordu.
1967’de yayımlanan roman tüm dünyada 30 milyon adetten fazla sattı.
Yazmayı Bırakmıştı
Kardeşi, iki yıl önce, ünlü yazarın demans (bunama) hastası olduğunu ve yazmayı bıraktığını açıklamıştı.
Gabriel Garcia Marquez’in diğer romanları arasında “Kolera Günlerinde Aşk”, “Labirentindeki General” ve “Benim Hüzünlü Orospularım” da bulunuyor.
New York Times gazetesi, “Yüzyıllık Yalnızlık”ı, tüm insanlık için “Eski Ahit’ten bu yana okunması gereken ilk edebiyat ürünü” olarak tanımlamıştı.
1928’de Kolombiya’nın kuzeyindeki yoksul Aracataca kentinde doğan ve büyükannesi ve büyükbabasının yanında büyüyen Garcia Marquez, çocukluk yıllarını tüm eserlerinin kaynağı olarak niteliyor.
İki iç savaşa katılan, liberal bir insan hakları eylemcisi olan büyükbabasının siyasi çizgisinden etkilenen yazar, büyükannesinin anlattığı hurafeler ve halk hikayeleriyle büyüdü. Büyükannesin söz ettiği, evin etrafında, ifadesiz bir şekilde dans eden ölü ataları ve hayaletler en büyük romanında yer buldu.
Cizvit okulunda hukuk öğrenmi görmeye başlayan Garcia Marquez, gazetecilik yapmak için okulu bıraktı.
1954’te çalıştığı gazete tarafından Roma’ya gönderildi.
O zamandan sonra ömrünün büyük bölümünü Paris, Venezuela ve son olarak da Mexico City olmak üzere yurt dışında geçirdi. Romanlarıyla ünlenmesine rağmen hep gazeteciliğe devam etti.
William Faulkner’dan derin bir şekilde etkilenen Garcia Marquez, ilk romanını 23 yaşında yazdı.
1955’te yayımlanan “Yaprak Fırtınası” ve sonrasındaki üç kitabı, yazarı büyük bir ticari başarıya ulaştırdı.
Yüzyıllık Yalnızlığın ilk bölümünü yazma fikri Acapulco’ya giderken aklına geldi. Geri dönüp, günde altı paket sigarayla odasına kapandı. 18 ay sonra “geri döndüğünde” ailesinin 12 bin dolar borca girdiğini öğrendi. Ama elinde çok satan romanına dönüşecek 1300 sayfa vardı.
Romanın İspanyolca ilk basımı bir hafta içinde tükendi. Sonraki 30 yıl içinde kitap 30’dan fazla dile çevrildi.
Yazılarının canlılığı, dil zenginliği ve derin hayal gücüyle hayranlık uyandıran yazar “sürrealizminin Latin Amerika’nın realizminden kaynaklandığını” söylemişti.
Garcia Marquez’in, Şilili bir göçmenin memleketine dönüş deneyimini anlattığı romanının 15 bin nüshası Şili hükümetinde yakıldı.
Sol eserler yayımlamaya devam eden yazar, eski Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterand ile kişisel dostluk kurdu ve Bogata’dan eski Küba lideri Fidel Castro’nun ajansını idare etti.
1982’de Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan yazar, 1986’da bir başka çok satan romanı Kolera Günleri’nde Aşk’ı yayımladı.