Yaşam Kaya
Kenter Tiyatrosu ve Kent Oyuncuları, Türkiye Tiyatrosu’nun mihenk taşlarından bir kurum. Geçmişine derinlemesine yolculuk yaptığımız zaman duayen tiyatro insanları Müşfik ve Yıldız Kenter ikilisinin sahnelerde neler yaptığını görürüz. İstanbul’da ‘Özel Tiyatro’ mantığının başlamasından, dünyaca ünlü oyunların ilk kez Türkiyeli tiyatro severlere sunulmasına değin ilkleri onlarla beraber yaşadık. Bu sene tiyatronun repertuarına aldığı Anne-Marie MacDonald’ın ‘İyi Geceler Desdemona Günaydın Juliet’ yine ilk kez sahnelerimizde boy gösteren bir yapım. İlk defa bu kadar genç kadroyla sahneye çıkan tiyatro, Kadriye Kenter’in muhteşem enerjisiyle sezonun en iddialı çalışmasına imza atıyor. Balam Kenter’in çevirisini yaptığı gösteriyi Kadriye Kenter yönetirken sahnede Kadriye Kenter, Ebru Soyuerden, Ozan Ayhan, Serkan Altıntaş, Osman Kot, Tuğçe Şartekin Karasu, Sinem Sarızayim görev almış.
Oyun, Shakespeare’in 450. Doğum gününe özel hazırlanmış. Konuda Kanada’daki Queens Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi olan Constance Ledbelly, Shakespeare’in ‘Othello’ ile ‘Romeo ve Juliet’ oyunları hakkında araştırma yapmaktadır. Yaşanılan olayların aslında bir tragedya değil aksine ince ironileri içinde barındıran bir komedi olduğuna inanır. Gerçi bu söylediğine kendisinden başka inanan yoktur. Tezini hazırlarken beraber çalıştığı profesörün, kendi düşüncelerini çalarak belli bir noktaya gelmesine şahit olmasının hemen ardından, odasında müthiş bir üzüntüye kapılır. Fakat ortaya çıkan bir el yazması konuyu büsbütün değiştirir. Paralel evrende yolculuk yapan Ledbelly bir anda kendisini Othello’nun yanında, Desdamona’yla konuşurken bulur. Sonra Romeo ve Juliet’ in büyük aşkı içinde dolaşır. Olayları bilmesinden kaynaklaı karakterler tarafından birer ‘kahin’ olarak adlandırılır. Ama yaşanılacak konuların seyrini değiştirdiği için ortaya çok büyük komedi çıkar. Kıbrıs’ta Desdemona’nın hayatta kalışı, Romeo’ nun kadınlara olan ilgisinin bitmesi, Juliet’ in hovardalığa özenmesi derken muhteşem bir komedinin içinde buluruz kendimizi. Tüm bu kaosun içinde Constance Ledbelly’nin tek derdi ‘el yazmalarının’ kime ait olduğu konusudur. Oyunun sonunda şaşırtıcı bir sonuç ortaya çıkar.
Constance Ledbelly rolünde karşımıza geçen Kadriye Kenter, sanırım bu sezonun en başarılı performansını ortaya koyuyor. ‘En İyi 25 Performans’ seçiminde Kadriye Kenter’ i yazmadığım için şu anda kendime kızıyorum. Böylesi bir performansı ortaya koymak büyük canlılık ister. Bizler bu canlılığı sahnede görüyoruz. İlk sahneden son sahneye kadar komedi onunla beraber akıyor. Özellikle Shakespeare’in oyunlarının içine girmesinden sonra, sahnede devleşen bir oyuncu var. Romeo ile yakınlaşmadan tutun da, Desdemona ile kurduğu bağa kadar kahkahalar susmak bitmiyor. Kız kurusu Ledbelly rolüyle hafızamızdan silinmeyecek bir yorum izledik. Tuğçe Şartekin Karasu, değişen konu içinde Juliet’in hovarda çapkın betimlemesini doğal bir analizle sunmuş. Oyuncu, 2. Perdede iyice belirginleşen komedinin en büyük destekçisi. Ebru Soyuerden ‘Desdemona’ ya öylesine farklı yaklaşmış ki; savaşmaktan korkmayan, biraz da erkeksi bir karakter sahnede dolaşıyor. ‘Othello’da Ozan Ayhan, konu değişiminin ilk basamağı. Desdemona’yı öldürmekten vazgeçen karakterini çok iyi oynuyor. Serkan Altıntaş’ ın ‘Romeo’da yarattığı karakter Constance Ledbelly’ de Kadriye Kenter’in performansını zirveye taşıyor. İkilinin olduğu bölümlerde seyircinin oyuna bağlılığı artıyor.
Bu muhteşem komedinin kostümlerini Sadık Kızılağaç; dekorunu Kenter Atölyesi; Işık Tasarımını Cemal Baykal gerçekleştirmiş. Her açından mükemmel bir ekip birlikteliği var sahnede. Kadriye Kenter’i izlerken insan yirmili yaşlarda bir oyuncunun enerjisini, heyecanını görüyor, hissediyor, yaşıyor.
Kadriye Kenter’in başarılı yönetimi ve oyunculuğu ile eşine az rastlanır bir komedi sunuyor Kent Oyuncuları. En çok üzüldüğüm nokta, tiyatromuzun mihenk taşı olan bir sanat merkezinin otuz kişilik seyirciye oyun oynaması. Son dönemde tiyatromuz üzerinde dolaşan kara bulutlar dilerim bir an önce dağılır. Kenter Tiyatrosu’nda ‘İyi Geceler Desdemona Günaydın Juliet’ oyunu sizleri bekliyor.
Siz siz olun, bu oyunu izlemeden tiyatro sezonunu kapatmayın!
Not: Bu yazı ‘Tiyatro Gazetesi’ Mart sayısında yayımlanmıştır.
