Eğitimde Tiyatro (TIE)

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Bülent Sezgin

Akademik çalışmalarımın yoğunluğundan dolayı bir süredir yazamıyordum. Baharla birlikte Mimesis portaldaki yazılarıma yeniden başlamak istedim. 20 Mart ve 27 Mart’ın yaklaştığı bugünlerde, eğitim ve tiyatro arasındaki bağı kuran bir tiyatro türüne dair bilgilendirici bir yazı yazmak istiyorum. TIE olarak adlandırılan Eğitimde Tiyatro çalışmaları, literatürde Avrupa’daki çocuk ve gençlik tiyatrosu alanında kullanılan özel bir türdür. Türkiye’de profesyonel anlamda örneği çok fazla bulunmayan bir tiyatro yaklaşımıdır. Örneğin Tiyatro Boğaziçi’nin gençlik oyunu projeleri ve Tiyatro Tempo’nun bazı denemeleri TIE türünün bazı özeliklerinden yararlansa da, daha çok gençlik tiyatrosu bağlamında değerlendirilmelidir.

1945 sonrasında özelikle İngiltere, Almanya ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde özel bir tiyatro türü olarak ortaya çıkan Eğitimde Tiyatro Çalışmaları, profesyonel eğitimli oyuncular tarafından düzenlenen etkinliklerdir. TIE etkinlikleri çoğunlukla çocuk ve genç seyirci için organize edilir ve TIE süreci seyirlik ve katılımcı düzeydeki teatral pratiğin tümüdür. Eğitim amaçlı bu formun özeliklerini anlamak, tiyatro ve eğitim arasındaki ilişkinin analiz edebilmesi için oldukça yararlı olacaktır.

Doç. Dr Tülin Sağlam’a göre eğitimde tiyatro çalışmalarının asıl amacı çocuk tiyatrosundan farklı olarak tiyatro aracılığıyla öğrenmeye katkı sunmaktır. TIE programlarının başarıya ulaşması için öğrenme ile estetik haz arasında iyi bir denge kurulması gerektiğini belirtir. TIE programları gösteri öncesi çalışmalar, gösteri sırasındaki deneyim ve gösteri sonrasındaki çalışmalardan oluşmaktadır.

“Eğitimde tiyatro ise profesyonel grupların çocuk ve gençler için ve/veya onlarla birlikte yaptığı gösterilere verilen addır. Bu gruplar oyuncu/öğretmenlerden oluşur ve genellikle sosyal sorunlar ya da ders konularıyla ilgili programlar hazırlar ve bunları okullarda sunarlar. Burada program kelimesi özellikle kullanılmıştır. Çünkü bu gruplar sadece bir oyun sergilemekte kalmıyor, oyun öncesi ve sonrası etkinliklerle, seyirciyi oyuna katarak ele alınan konunun derinlemesine irdelenmesini amaçlıyorlar. Bu grupların birincil amacı seyirciyi tartışmalı bir konu üzerinde düşünmeye zorlamak, seyircinin konuyu daha iyi kavramasını ve hissetmesini sağlamaktır.”[1]

Prof. Tony Jackson[2], TIE olarak adlandırılan eğitimde tiyatro çalışmalarının 1960’lı yıllarda İngiltere’de ortaya çıkmış ve daha sonrasında dünyaya yayılmış, profesyonel tiyatro grupları ile okulların ortak ihtiyaçlarına yanıt vermek için ortaya çıkan bir tür olduğunu belirtir. Jackson’a göre TIE projelerinin ortaya çıkış nedenleri tiyatro ve eğitim dünyasındaki gelişmelerle bağlantılıdır. İkinci dünya savaşı sonrasında tiyatronun toplumun yeniden inşasında pozitif bir rol oynayacağına olan inanç, tiyatronun sosyal değişim açısından bir eğitim aracı olarak kullanılması ve Brecht ve Boal’in yaptığı politik tiyatro denemelerinin gücü TIE projelerinin gelişmesinde etkili olmuştur.

TIE projelerinin amacı çocukların belirli tema ve konular hakkında, tiyatro yoluyla estetik bir deneyim yaşamalarıdır. Konular çevre, ırkçılık, tarih, edebiyat, bilimsel gelişmeler vs. olabilir. Tony Jackson’a göre TIE projeleri esasen çocukların etkin katılımını da içeren yeni bir teatral formdur. Sadece gösteri değil, katılımcı formları da içeren bir ‘program’dır. Program içinde klasik tiyatro gösterisi, eğitimde drama çalışmaları, simülasyon çalışmaları türünden bir çok form bulunmaktadır. Program yaş grubu ve tema özeliklerine göre değişimler göstermektedir. Örneğin 5-7 yaş öğrencilerine palyaçolarla matematik ve geometri öğretimi, 9-11 yaş öğrencilerine 1860 yılında Amerikan İç Savaşı’nın ve pamuklu dokuma tezgâhlarının anlatılması, 16-19 yaş öğrencilere 1930 yılında Londra’da faşizmin ve işsizliğin artışının öğretilmesi gibi örnekler Jackson tarafından farklı TIE örnekleri olarak sunulur. Ayrıca öğretmenlerin de süreçte etkin olması ve programı sürdürmeleri açısından, öğretmenlere yönelik workshop çalışmaları da yapılmaktadır. TIE projeleri gençler için tiyatro, çocuk tiyatrosu, gençlik tiyatrosu, eğitimin içinde tiyatro, eğitimde ya da müfredat draması, simülasyon oyunları gibi kavramlarla ilişkili fakat farklı bir kavramdır.

Dr. Christine Redington, TIE projelerinin eğitim sisteminde önemli bir boşluğu doldurduğunu, TIE programlarının eğitim ve eğlenceyi bir araya getiren özel bir tür olduğunu belirtir. Avrupa’da eğitim reformu ile ilgili tartışmalar ve çocuk merkezli eğitim tartışmaları, eğitimde drama ve oyunun artan önemi, TIE programlarının felsefesini oluşturmuştur. C. Redington’a göre TIE tiyatro geleneği Batı Avrupa tiyatrosundaki repertuar geleneği, Brecht etkisindeki öğretici oyunlar ve 1970’li yıllardaki alternatif tiyatro hareketinden etkilenmiştir. Örneğin Brecht’in Lehrstück oyunlarında tiyatroyu etkili bir tartışma aracı olarak görmesi, seyirci oyuncu ilişkisini değişime uğratması, yabancılaştırma etkisi, minimal dekor kullanımı gibi öğeler TIE programlarında da karşılığını bulur. 1970’lerde ise, TIE grupları sosyo-politik konuları çocuk eğitiminin gündemine sokarak statükonun kırılması yönünde adımlar atmışlardır. 1990’lı yıllar sonrasında ise, Avrupa’daki TIE gruplarının çoğu neo-liberal politikalardan etkilenmiş ve ticari kaygısı öne çıkan üretimlerde bulunmuşlardır.

C. Redington tanımsal bir açıklamadan sonra TIE programlarının teatral ve eğitimsel öğelerini şu şekilde sıralar.

TIE Eğitimsel öğeler:

a) “Çocuk merkezlilik: Konu seçilirken çocukların ihtiyaçları ve potansiyeline uygun seçimler yapılmalı, çocuğun fiziksel ve entelektüel düzeyde katılımı sağlanmalıdır.

b) Oyun kullanımı: Çocukların doğal oyunlarındaki ciddiyeti gibi, dramatik durumlar da ciddi bir şekilde icra edilmelidir.

c) Yaparak öğrenme: Çocuklar TIE programını deneyimleyerek kavrarlar.

d) Proje bazlı eğitim: Bir başlangıç noktası olarak proje konusu seçilir. Örneğin çevre kirliliği, deprem, işçi grevleri vs.

e) Eğitimde Drama (DIE): Özelikle ortaokul ve lise çağındaki çocuklara yönelik TIE programı yapabilmek adına, eğitimde drama tekniklerinin kullanılması gerekmektedir.

f) Yaş grubuyla bağlantı: Çocukların yaş grubu özelikleri ve çocuk psikolojisi hakkında bilgi sahibi olarak programların hazırlanmasıdır.

g) Problem çözümü: Problem çözümüne yönelik eylemler, TIE programını çocuklar için merak uyandırıcı ve eğlenceli kılar.

h) Dil gelişimi: TIE süreci çocuğun kelime dağarcığının gelişmesine ve dil gelişimine yararlı olmalıdır.

i) Yeni öğrenme metotları: TIE programları 1970’li yıllarda yenilikçi uygulamaları, drama ve simülasyon oyunlarını okulların gündemine sokmuştur.

TIE Teatral öğeler:

a) Teatral formlar: Olay örgüsü, dramatik çatışma ve karakterizasyon formları TIE programlarının en çok kullandığı formlardır. “Bundan sonra ne olacak?” sorusu olay örgüsünün alternatifli bir şekilde kurulmasında sık kullanılan bir tekniktir.

b) Empati: TIE grupları seyircinin katılımını sağlamak için empati öğesini kullanır. Belli bir karaktere, belli bir fikre sempati duymak çocuğun oyuna olan ilgisini canlı tutar. Ayrıca eleştirel bir bakış oluşması için, önce empati sonra yadırgatma fikri kullanılmalıdır.

c) Seyirci-oyuncu ilişkisi: Çocuğun oyuna eylemsel, fiziksel ve duygusal katılımını sağlamak için TIE grupları birçok deneme yapmışlardır.

d) Grup planlaması: TIE programları çoğunlukla kumpanyadaki oyuncuların ortak tartışmaları sonucu kolektif bir şekilde hazırlanır.

e) Sosyal ve politik ana fikir: TIE programları sosyal ve politik olayları gündeme getirir. Bu yüzden de politik tiyatro ve belgesel tiyatro üsluplarını da kullanır.

f) Teatral araçlar: TIE grupları çoğunlukla turne yapan gruplardır ve kostüm, dekor, makyaj, ışıklandırma gibi tiyatronun diğer araçlarını imkânlar ölçüsünde kullanırlar. TIE grupları için bu araçlar aşırı derecede ön plana çıkmamalıdır.

g) Hibe yardımı: Sanat Konseyleri ve Yerel Eğitim Komisyonları tarafından TIE gruplarına toplam bütçeden pay ayrılmasıdır. Ancak bazı gruplar kendi bağımsız bütçelerini de oluşturmaktadır.”[3]

Eğitim ve tiyatro arasında özel bir bağ kuran TIE çalışmalarının anlaşılması, çocuk ve gençlik tiyatrosu alanında yeni projelerin gelişmesine neden olabilir.



[1] Tülin Sağlam, Eğitimde Tiyatro, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 37, Mart 2003

[2] Tony Jackson, Learning Through Theatre, New Perspectives on Theatre in Education, (London: Second Edition, Routledge 1993)

[3] Christine Redington, Can Theatre Teach? (Oxford: Pergamon Press, 1983) s.3-7.

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: Bülent Sezgin

Yanıtla