Mimesis Haber/ ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği) Türkiye Merkezi, 20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Günü kapsamında farklı sanatçıların yazdıkları bildirileri bir rapor halinde kamuoyu ile paylaştı. Dünya genelinde yapılan kutlama ve etkinlikler dahilindeki sanatçı görüşlerini aşağıdaki yazıdan takip edebilirsiniz.
DÜNYA ÇOCUKLARI BUGÜN TİYATRO İZLESİN!
BUGÜN 20 MART DÜNYA ÇOCUK VE GENÇLİK TİYATROLARI GÜNÜ
ASSITEJ (Uluslararası Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Birliği) tarafından 2001 yılında ilan edilen ‘Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü’ 13 yıldır tüm dünyada çocuk tiyatrosu yapan oyuncular, yönetmenler, yazarlar, akademisyenler ve onların bu özel günde buluşabildikleri izleyici çocuklar, eğitimciler ve ebeveynleri tarafından kutlanmaktadır.
Günümüzde yozlaşmanın, kolaycılığın, ucuz ve popüler olanın, tüketici ve tüketimci AVM kültürünün yaygın olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak çocuk ve gençlerin yaşama ve oyun oynama, nitelikli sanat ürünleriyle buluşma hakkı, her ne gerekçeyle olursa olsun ellerinden alınmamalıdır. Kirli savaşlar ve vaktinden önce gelen ölümler zaman yitirmeden önlenmeli ve sanatın başat gücü yediden yetmişe tüm bireylerin paylaştığı rengârenk bir gökkuşağına dönüştürülmelidir. Çocuk ve gençlerin tiyatro sanatından pay almaları sağlanmalı, sanatsal düzeyi yüksek tiyatro eserleriyle buluşmaları için olanak yaratılmalıdır. Çünkü bu yöntem ve politikayla, sanatın değiştirici ve dönüştürücü gücü yetişen kuşaklarca kabul görecek ve geleceğin mutlu, barış dolu ve özgürlüğe yelken açmış dünyası bu günden hazırlanacaktır. Onlara, kendilerini geliştirme haklarının olduğunu hiç değilse bugünden hatırlatmalı ve bu kutsal haklarını biz sanatçılar olarak sonuna kadar savunmalıyız.
Bugün ASSITEJ, 90’dan fazla ülkede çocuk ve gençlik tiyatrosu yapan sanatçıları, yazarları ve akademisyenleri birbirine bağlayan bir ağa sahiptir. Kuruluşumuz, tüm çocukların sanatsal yollarla kendilerini geliştirme haklarına sahip çıkmaktadır. Onlara sunulan tiyatronun yüksek kalitede gerçekleşmesi adına çocuk ve gençlik tiyatroları çalışanları özendirilmektedir. ASSITEJ’in nihai hedefi elbette ki eşitliğin, barışın, sağlıklı eğitimin, kültürel yapılanmanın yanı sıra, ırklar arası uyumu geliştirici ve birleştirici bir çatı olma işlevidir. Çabamız bu temel beklentiler doğrultusunda, bu bayrak yarışını elden ele sürdürmekle ifade edilebilir.
Her zaman olduğu gibi bu yıl da Uluslararası ASSITEJ, teorik ve pratik olarak çocuk ve gençlik tiyatrolarının gelişmesi için siyasal bir taraf olmaktadır. ASSITEJ, çocuk ve gençlerin gücünü ve toplumun gelişimine katkıda bulunma kapasitelerini ve bu kapasitelerini ortaya koyma isteklerini onaylayan bütün ulusal ve uluslararası organizasyonları ve yetkilileri, dünya çapında kutlanan bu günü kabul etmeye ve desteklemeye çağırmaktadır.
Çocuk ve gençler için nitelikli tiyatro yapanlar, çocuk ve gençlerin umutlarını, hayallerini, korkularını ve coşkularını sahneye taşıyarak onlara olan saygılarını ifade etmiş olurlar. İçtenlikle tiyatro yapan, yaptığı işi ciddiye alan ve işine saygı duyan bu tiyatrocular çocuk ve gençlerin deneyim kazanmasını sağlarken onlarda zekâ, duygu, mizah ve hayal gücünü geliştirir, derinleştirir; özsaygı, hoşgörü, özgüven ve özgür düşünmeyi cesaretlendirir. Bunların da ötesinde, çocuk ve gençlik tiyatrosunu küçümsemeden ve göğüslerini gererek yapan tiyatrocular genç kuşakların toplum içinde kendi yerlerini ve seslerini bulmalarına yardımcı olurlar.
ASSITEJ Türkiye Merkezi olarak, bu konuyla ilgili herkesi; çocuk ve gençlerin yaşama haklarının yanı sıra sanat ve kültürel etkinliklerden zevk alma ve bunlara özgürce katılma hakkını; kültürel ortaklık hakkını; çocuk ve gençlik tiyatroları alanında çalışan kişileri geleceğimizi desteklemeye çağırıyoruz.
Saygılarımla,
Haluk Yüce
ASSITEJ Türkiye Merkezi Başkanı
Oyuncu, Kuklacı ve Yönetmen
Not: Aşağıda sırasıyla oyuncu ve yönetmen Ayşe Selen’in yazdığı 20 Mart Türkiye bildirisini, Dr. John Kani’nin yazdığı Uluslararası 20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü bildirisini ve Uluslararası ASSITEJ Başkanı Yvette Hardie’nin bu özel gün için yazdığı mesajı bulabilirsiniz.
****
20 MART DÜNYA ÇOCUK VE GENÇLİK TİYATROLARI GÜNÜ TÜRKİYE BİLDİRİSİ
Merhaba!
İçindeki yetişkinle yaşayan çocuklar; merhaba!
Yetişkinleri tiyatroya götürün, tutun elinden her birinin, götürün tiyatroya. Sahnede izlediğiniz oyunun seyirlik bir oyun olup olmadığını bilirsiniz siz, anlarsınız. Yetişkinlere de öğretin, anlatın…
İçindeki çocukla yaşayan yetişkinler; merhaba!
Sizi tiyatroya götüren çocuklara ayak uydurun, kendinizi onların rehberliğine bırakın, onların dediklerine kulak verin…
İçindeki yarım çocuk yarım yetişkinle yaşayan gençler; merhaba! Ne yazık, sizler için o kadar az şey yapılıyor ya da yapılabiliyor ki, bir an önce yaş almaya bakın…
Çocuklara ve/veya gençlere tiyatro yapan arkadaşlar; merhaba!
Vicdanınızın sesini dinleyin, öyle tiyatro oyunları oynayın, öyle tiyatro oyunları üretin ki, bunların seyri, sefa isteyenlere neşe; hakikati görmek isteyenlere ise ibret versin.
Alfred Jarry, genç yaşta yazdıklarıyla yetişkinlerin dünyasını sarsan bir yazar. Onun, “Zincire Vurulmuş Übü” adlı oyununda yer alan bir cümle var: “(…) görüyoruz ki küçük çocukları güldüren şeyin, büyük insanları korkutma tehlikesi var.(…)”
Mizah, üzerinde yaşadığımız topraklarda başımıza gelenlerin üstesinden gelebilmemiz için güçlü bir araç. Gülümseme ve gülme her insana yaraşan bir ifade. Gülümsemeniz eksik olmasın yüzünüzden.
AYŞE SELEN, Oyuncu ve Yönetmen
***
20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü Uluslararası Bildirisi
Yazan: Dr. John Kani’nin Mesajı
İngilizce’den Türkçe’ye Çeviren: Özgehan UŞTUK (ASSITEJ Türkiye Merkezi)
Yetmiş sene önce doğdum. Port Elizabeth’in hemen dışında New Brighton kasabasında büyüdüm. Benim ve birçok arkadaşım için hayat uyanmak ve eğer çok şanslıysak okula gitmekten ibaretti. Aksi halde, kasabanın sokaklarında dolaşıp durmak ve hayatınızın çok zalim, ırkçı bir sistem tarafından ziyan edildiğini izlemekten başka bir şey yapamazdınız. Ailelerimiz için bizi okula götürmek gibi bir zorunluluk mevcut değildi ve eğitim için para ödemek zorundalardı.
Bir gün, İngilizce öğretmenimiz, Port Elizabeth şehrindeki opera evinde sahnelenecek olan William Shakespeare’in Macbeth oyununun bir prodüksiyonunu izlemek için bizi şehre götürdü. Hepimiz çok heyecanlıydık. Yok, yok, oyun izleyeceğimizden değil; bu şehre gitmek için müthiş bir fırsattı. Dört gözle beklediğimiz şey otobüs yolculuğuydu. Tiyatroda koltuklarımıza oturduk, salon ışıkları yavaşça söndürüldü. Perdeler açıldı ve büyü o zaman başladı. Gerçek bir tiyatrodaki ilk tecrübemdi. 1958’deki o günden sonra hayatım asla bir daha aynı olmadı. Oyunu çok fazla anlamamış olsam da, orada, o tiyatroda olmak bana kendimi sahnede gerçekleşen büyünün bir parçasıymışım gibi hissetmemi sağladı. Kendimi oyun ve o gün yaşadığım tecrübe hakkında konuşup durmaktan alıkoyamadım. Hatta bir anlığına, bütün ırkçılık hikâyesini bile unutmuştum; fakirliği görüp koklayabileceğin o küçük kasabada yaşıyor olduğum gerçeğini bile unutmuştum. Sadece kendi hayal gücü dünyama bir yolculuk değildi bu; aynı zamanda daha büyük imkânların olduğu bir dünyaya yolculuktu. Biliyorum ki eğitim her şey için geçerli bir anahtardır. Tiyatro sizin kendi hayal gücünüze açılan kapının anahtarıdır. O günden sonra kendime bir söz verdim: bir gün bu sahneye çıkacağım ve her akşam uyumadan önce büyükannemin bana anlattığı hikâyeleri anlatacağım.
Bir çocuğu tiyatroya götürmek, o çocuğun duyulmayı istemesi için onu güçlendiren bir hediyedir. Bu onun, bir gün anlatacağı bir hikâyesi olduğuna inanmasını sağlar.
Dr. John Kani
Yazar – Oyuncu – Yönetmen, Küresel Sanat Elçisi
****
20 Mart Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü Uluslararası ASSITEJ Başkanı’nın mesajı
Yazan: Yvette Hardie
İngilizce’den Türkçe’ye çeviren: Hanife Schulte (ASSITEJ Türkiye Merkezi)
BUGÜN BİR ÇOCUĞU TİYATROYA GÖTÜR KAMPANYASI 2014
Nelson Mandela’nın unutulmayan sözlerinden biri şöyledir: “Bizler çocukların yönlendirilmeye ihtiyacı olduğu düşüncesini anlıyor ve destekliyoruz. Ayrıca, çocuklar istedikleri şeyi olmak gibi değiştirilemez bir hakka sahiptir. Ve çocuklar olmak istedikleri şeyi, ancak kendilerine hâyal edebilecekleri ve hâyallerini sonuna kadar yaşayabilecekleri imkânlar sunulduğunda gerçekleştirebilirler.” ASSITEJ, tiyatronun çocuklara hâyal kurabilecekleri ve hâyallerini yaşayabilecekleri imkânlar sunduğuna inanır.
Mandela’nın çocuklarla ilgili düşünceleri, bir insan ve bir lider olarak Mandela’nın özünü oluşturur. Çocuklarlarla olan ilişkilerine bakıldığında, Mandela’nın derinlikli ve önyargısız insanlık anlayışının ortaya çıktığı görülür. Onun oyuncu kişiliği, mizah ve eğlence yeteneği, çocukları ciddiye alan saygılı tutumu, sahip olduğumuz en güçlü araç olan eğitim konusundaki ateşli inancı, dünya liderlerinin huzurunda dahi olsa her zaman çocuklar için zaman ayırma konusundaki kararlılığı, yaptığı bağışlarla çocuklara olan adanmışlığı Mandela’nın bıraktığı mirasa damgasını vuran özelliklerdir.
Çocuklara “hâyal kurabilecekleri imkânlar” sunan tiyatrocular olarak, seyircimize Mandela’nın gösterdiği gibi tevâzu, saygı, oyun anlayışı, onların yeteneklerine olan inanç ve mizah duygusu ile yaklaşıyor muyuz? Bunun da ötesinde bütün çocuklara sınıf, ırk, din gibi hiçbir ayrım olmadan yeteri kadar ve beklenilenin de ötesinde hâyal kurma imkânları sunuyor muyuz?
2014 yılı, Çocuk Hakları Beyanname’sinin 25. yıldönümüdür. Bu beyanname, bugüne kadar yapılmış en kapsamlı ve eksiksiz çocuk hakları beyanı olmakla birlikte tarihte geçerliliği en çok kabul gören uluslararası insan hakları antlaşmasıdır. Pek çok milletin bu anlaşmayı imzalamasına rağmen, kaç millet bu anlaşmanın hakkını vererek çocuk haklarını ciddiye almıştır? Bu anlaşmaya imza atan milletlerden kaçı, 31. maddenin – “dinlenme, eğlenme, oynama, eğlence aktiviteleri, kültürel yaşam ve her türlü sanat bütün çocukların hakkıdır” – ne anlama geldiğini anlamıştır? Kaç millet, bu hakları hayata geçirebilmek için yatırım yapmıştır?
Çocuk haklarını anlamak ve bu hakları hayata geçirmek sadece ulusların görevi değildir. Biz tiyatrocuların da görevidir. 20 Mart, Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatroları Günü’nde, ASSITEJ, herkesi devam etmekte olan “Bugün Bir Çocuğu Tiyatroya Götür” kampanyasına davet etmektedir. Dokunabildiğin her çocuk ve genç için farklılık yaratabilecek olan SENSİN. Onlara hâyal kurabilecekleri imkânlar sun. Onları tiyatroya getir ya da tiyatroyu onların ayağına götür! Yeter ki, bu sihirli dokunuşların gerçekleşmesini sağla!
Mandela’nın da dediği gibi “Tarih bizi, çocukların yaşamlarında yaptığımız farklılıklarla yargılayacak.”