Özel tiyatroların örgütlenme konusundaki toplantılarını haberler bölümünden düzenli bir şekilde sizlerle paylaşmıştık. İlk toplantı 26 Ocak’ta Oda Tiyatrosu’nda gerçekleşmişti. İkinci buluşma ise 9 Şubat’ta Talimhane Sahnesinde düzenlenmişti.
Bu buluşmalarda yaklaşık 20’ye yakın topluluk bir dernek kurup kuramayacaklarını tartıştılar. Peki, bu toplantılarda olan biten nasıl özetlenebilir: Asıl dert, özel tiyatroların gerçekten kendi sorunlarını çözmek; kendi sorunlarına kafa yormak için katılımcı bir şekilde bir araya gelmesi meselesi olsa gerek. Devlet ile karşılaşılan alanlarda pratik sonuç almayı sağlayacak; ortak iradeyi yansıtacak bir temsiliyet modelini inşa etmek sanırız ki ahlaki ve politik açıdan doğru bir hedef… Geçmiş dönemdeki tabela örgütüne dönüşmüş örgütsel “yapı bozları” bu konudaki görüşü ispatlar nitelikte. Örneğin bu toplantılarda bir veya birkaç “kahraman” çıkıp birileri adına söz söyleme hakkını kendinde toplayabilir ve tüm iradeyi kendi üzerine alabilirdi. Dört beş sahte üye ile de örgüt rahatlıkla kurulabilirdi. Fakat toplantıda bu tavra mesafe konulduğu görülüyor.
Ayrıca şu an için forum üzerinden tartışmaya devam kararı alındığını da not düşelim. Eylemlilikler üzerinden bir süreç yürütmek ve bu sürecin olgunlaşmasından sonra bir örgütlenme modeline karar vermek de katılımcılar arasındaki yaygın görüş…
Fakat özel tiyatroların önünde birçok sorun var: Kültür Bakanlığına açılan davaların takibi, devlet yardımlarında yapılan usulsüzlük iddialarının takibi, Tüsak meselesi… Bu sorunlarla güreşirken bakalım bir sonuca varılacak mı? Haklı olunan konuların önemi ve niceliği düşünüldüğünde tarihi bir fırsat nasıl değerlendirilecek? Doğru ve haklı kaygılar insiyatifsizliğin ve kararsızlığın bahaneleri mi olacak yoksa kurucu öznelerin çıkması için bir zemin mi kuracak?