Zafer Diper
Grup Yorum’dan arkadaşlar söyleşmeye geldiler, sağ olsunlar…
Türkiye’de protest müziğin başını çekenlerden Grup Yorum. Bunca yıldır da onca baskılara karşın sürdürüyorlar savaşımlarını büyük bir dirençle…
“Oyuna gelemediniz bir türlü!” diyorum. “Geleceğiz, yazıyı da okuduk…” diyorlar. “Hangisini?” diyorum. “Tavır Dergisi’nde çıkanı!” “Ne çıktı ya, ben nasıl kaçırmışım?” diyorum…
Üç sayfa, ayrıntılı, anlatırken bilgilendiren başarılı bir eleştiri yazısı; son satırları şöyle bitirmiş yazarı Gülnaz Bıçakçı: “Bizim Tiyatro’ya teşekkürler… Titiz bir çalışmayla hazırladıkları ‘Che ve Ulrike Ne Konuşuyorsunuz Öyle?’ gerçekten görülmeye değer…”
Soruyorum: “Peki tiyatrocu dostlarımız, ne durumda?”
Sorduklarımdan birisi Gamze, yıllar öncesinden arkadaşım ama nicedir görmemişliğim var ve şu anda istesem de göremem, çünkü içeride…
Suçları mı ne? Başta, sanata gönül vermeleri, tiyatro çalışmaları…
İdil Halk Tiyatrosu oyuncuları Veysel Şahin’in Tekirdağ F Tipi Hapishanesi’nde, Gamze Keşkek’in ise Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’nde bir yıldır tutsak edilmelerinin nedeni: “Tiyatro sorumlusu olmaları, F Tipi Film’de kullanılan gardiyan giysisinin İdil Kültür Merkezi’nde bulunması, İdil Kültür Merkezi’ne girip çıkmak, basın açıklamasına katılmak…”
Hani bir oyunda kullanılacak giysi bile “suç kanıtı”…
Gül ya da ağla bunlara, ama durum bu merkezde…
Evet, bir yıldan uzunca süredir iki sanatçının tutsak edilmelerinin nedeni-delilleri yalnızca bunlar…
Gamze’nin ilk duruşması 5 Ekim 2013’te, Veysel’in ise 21 Ocak’ta 2014’te görülmüş…
Şöyle de bir demeç verilmiş: “Bizler aydın sanatçılar olarak; soyguncuların, hırsızların, arsızların düzeninde bizim yerimiz ‘ya sahnedir ya sanık sandalyesidir’ diyoruz. Bizler dışarıdaysak onların düzenlerini, sanatımızla mahkûm etme mücadelesi veririz, tutsak edildiysek yine halktan yana sanatın engellenemeyeceğini haykırırız… Uydurma gerekçelerle tutuklanan İdil Halk Tiyatrosu oyuncuları özgür bırakılmalı…”
Siyasal erkin buyurgan yönetiminin ülke genelinde sanata da hem bireysel hem kurumsal anlamda uyguladığı baskı yöntemleri, çeşitleri, çeşitlemeleri ve diğer ayrıntıları üzerine yazılmadık kalmadı…
“Kimin umurunda!” diyor AKP…
De bakalım da nereye kadar?!..
Neyse, benim umurumda olanı söyleyeyim şimdi:
Gamze’nin duruşması 25 Şubat’ta Çağlayan Adliyesi’nde, o gün orada olmalı…