Mimesis Haber/ Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları, İstanbul Üniversitesi’ndeki tiyatro kulüplerinin yaşadığı sahne sorunu ve buna karşı başlattıkları mücadeleye dönük bir açıklamada bulundu. Grubun internet sitesinde yayınlanan açıklamanın tam metnini okuyucularımızla paylaşıyoruz:
”İstanbul Üniversitesi bünyesinde tiyatro faaliyeti yürüten tiyatro gruplarının (İÜFFTK ve ÖKM Sahnesi), 2010 yılından bu yana yaşadığı salon sıkıntısı, geçtiğimiz günlerde salonlarının tamamen ellerinden alınması, çalışma yapabilecekleri herhangi bir yerin üniversite yönetimince sağlanmaması ve salon taleplerinin kale alınmaması ile en uç noktaya ulaşmıştır.
Bir tiyatro topluluğu için salon/sahne, yürütülen sanatsal çalışmanın en temel altyapısını oluşturur. Gruplar prodüksiyon çalışmaları süresince zamanlarının çok büyük bir kısmını bu mekanda geçirirler ve mekan, üretim sürecinin niteliği açısından oldukça belirleyicidir. Bir tiyatro grubunun çalışma mekanından uzaklaştırılması, üniversite yönetiminin, üretilmeye çalışılan sanatsal faaliyeti hiç bir şekilde kale almadığını gösterir. Gelgelelim üniversite tiyatrolarının yaşadığı sıkıntılar salondan mahrum bırakma ile sınırlı kalmamakta, üretilmeye çalışılan sanatsal faaliyete maddi ve manevi destek bulamama ve bazı oyunların telif hakkını elinde bulunduran ajansların telif ücreti talebi ile karşı karşıya kalma şeklinde de tezahürlerini göstermektedir.
Asıl hedefi bilim ve sanat üretmek olması gereken üniversiteler, neo-liberal politikalarla ticarethanelere dönüştürülmektedir. Bu bağlamda İstanbul Üniversitesi yönetiminin ÖKM (Öğrenci Kültür Merkezi) binasını üniversiteye gelir getirmeyen ve gerektiğinde ‘‘kolaylıkla’’ vazgeçilebilecek kültür sanat kulüplerine tahsis etmektense, üniversiteye gelir getiren Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi’ne vermesi ve altyapı yatırımlarını gelir getirici faaliyetlere yönlendirmesi şaşırtıcı değildir. Üniversite yönetimlerinin, üniversite içinde kültür-sanat üretimi yapılabilecek alanlar açmak yerine, tiyatro salonlarını şirketlere kiralaması ya da bu salonları sanat haricindeki işleri için kullanılacak mekanlara dönüştürmeyi tercih etmesi, tiyatro topluluklarının tasfiyesi anlamına gelmektedir. Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları olarak, üniversite tiyatrolarının sanatsal faaliyetlerine yukarıda saydığımız şekillerde ket vuran zihniyeti kınıyoruz.
Üniversite tiyatrolarının sahne sorununun, sadece tiyatro topluluklarının sahipleneceği bir mücadele alanı olmaktan çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Üniversite tiyatrolarının özerk yapısının nasıl sürdürüleceği ve sanat faaliyetlerini gerçekleştirme özgürlüklerinin nasıl korunacağının sanat ve akademi dünyasının tüm birleşenlerinin müdahil olacağı bir tartışma konusu haline gelmesi gerektiğine inanıyoruz.
Üniversite tiyatrolarının tasfiyesini amaçlayan her türlü müdahalenin karşısında olduğumuzu, İstanbul Üniversitesi tiyatro gruplarının bu süreçteki mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu ve tüm sürecin takipçisi olacağımızı bildiririz. ”