Çağdaş sanatın genç kuşak temsilcilerinden Performans Sanatçısı ArasCan Dönmez, “İyi Geceler James Dean” adını verdiği interaktif performansının ikinci gösteriminde seyirciye “süt” döktü. Üzerine dökülen sütle neye uğradığını şaşıran seyirciler avaz avaz bağırarak salonu terk etti. Yarıda kesilen performans salondan çıkan seyircinin mekan yönetimine giderek başlattığı kavga ile devam etti. Salonda yerinde kıpırdamadan duran ve “devamını görmek istiyoruz” diyen takipçiler çıkanları eleştirirken, çıkanlar da içeride kalanlara tepkilerini gösterdi. James Dean’in büyümemesi, büyüyememesi üzerinden ilerleyen performansta Dönmez sütü ilk olarak sahnede seyirciye diagonel olarak asılı duran Dean’in portresi üzerine döktü. Daha sonra porteyi oturma biçimi nedeniyle arkalayan ve performansın enstalasyonu dahilinde portrenin bir uzantısı konumunda olan seyirciye döktü. Ne olduysa bu anda oldu ve üzerine dökülen süte itiraz eden bazı seyirciler salonu çığlıklar eşliğinde terk etti.
İLK BÜYÜK DESTEK TİYATRO CRAFT’TIN YÖNETMENİ ÇAĞ ÇALIŞKUR’DAN!
Performans Sanatçısı ArasCan Dönmez’e Tiyatro Craft’ın yönetmeni Çağ Çalışkur’dan destek geldi. Çalışkur ilk olarak “vodvil mantığı ile yurtdışında kaba sakallı adamlar kadınların kucağına oturup yüzlerini yalayınca sorun edilmiyor da, bu bir alternatif tiyatro mekanında geleni afişe etme üzerinden gerçekleşince mi öfkeye sebep oluyor” sorusunu sordu. Çalışkur, Dönmez ve performansları ile ilgili olarak şunları da söyledi: “ArasCan’ın yaptığı işin dünyada örneği çok. Aslında Türkiye’de bu konuda öncü ama yurtdışına gidip gelmediği için dikkate alınmıyor olabilir.”
ASUMAN DABAK’TAN VERYANSIN!
Sanatta “süt” tartışmasını başlatan performans nedeniyle mekanı terkeden seyirciye tiyatro kökenli oyuncu Asuman Dabak’tan da tepki geldi. Dabak “seyirci artık dünyayı takip edecek, performansı öğrenecek ve interaktif işlere eğilimli hale gelecek. Yazık ki ne yazık. Sütün provoke edildiği bir ülkede bu ülke insanı olarak daha çekeceğimiz çok büyük acılar var. Kafamızı ne kadar vursak azdır. Biz nasıl bu hale geldik” diye sordu. Devlet tiyatrosu oyuncusu Suna Selen ise, “Türk seyircisi bu tür işlere henüz alışkın değil, ArasCan’ın yapmak istediği çok yukarıda bir şey, anlaşılması için yıllar gerekiyor” açıklamasında bulundu. Psikolog Alanur Özalp ise performansı genele göre çok başka bir yerden okudu. “Süt kimseyi kirletmez. Seyirci belli ki o sahnede sütle ilişki kuramamış. Halbuki az önce kuru olan seyirci artık sütlü haliyle performansta alması gereken pozisyonu belirlemeli, süt bize şu anda ne kattı ya da bizden ne götürüyor diye düşünmeliydi” diyen Özalp şöyle devam etti: “İnteraktif bir performansta olabilecek herşey önceden öngörülebilmeli. Takipçiler sütlendikten sonra bizim sütlü halimiz şu anda bu performansta neyi temsil ediyor diyebilmeliydi. Belli ki bir önceki sahnede çalan Nükhet Duru’nun ‘büyüme çocuk’ adlı şarkısı ile ‘süt’ ilişkilendirilememiş. Şarkıda ‘insanlar büyürken küçülürler. Dışları temizlendikçe içleri kirlenir’ diyor. Buda mı kimseye bir şey anlatmadı?”
Performansın süpervizörü Nihan Demirelli ise performans bitiminde şunları söyledi: “ArasCan’ın 8 Ocak’ta başına gelenleri bazı sinema bölümü öğrencileri şimdiden belgesel yapmak istiyor. ArasCan bence sanat tarihine ‘süt lekesi’ ile damgasını vurdu. Bu artık bütün bir toplumun lekesi. Bana Marcel Duchamp’ın pisuarını anımsattı. Nasıl hala pisuarın sanatta yaptığı açılımları ve kısmen yıkımları konuşuyoruz bugün, ArasCan’ın sütü ile de ‘seyirciye süt dökmek sanat mı değil mi’, bunu tartışacağız gece gündüz. Hem de sizi temin ederim yıllarca” dedi.