[Leyla’nın Evi adlı oyunuyla 450 kez sahneye çıkan Ayça Varlıer’in Akşam gazetesine verdiği kısa röportajı aktarıyoruz]
– Tiyatro, albüm derken bir de diziyle ekrana geleceksiniz? Bu nasıl bir tempo!
İnanılmaz yoğunum. Leyla’nın Evi’ni dört sezondur oynuyoruz.
Ayvalık’ta Zeytin Tepesi’nin çekimleri devam ediyor. Albümüm Elif’in turnesinden yeni döndüm. Bir konser daha verip, dizi setine geri döneceğim.
İKİ KONSER YEDİ OYUN
– Müzik ve oyunculuk aynı çatı altında zor olmuyor mu?
Kesinlikle hayır. Benim eğitimim müzikal tiyatro üzerine. Hem şarkıcılık, hem oyunculuk yapıyorum ve hiçbir zaman bunu bırakmadım. Birisi olmadan diğeri olmuyor. Bu şekilde oturttum sistemi. Her ay en az iki konser, yedi de oyunum oluyor.
ÖDÜL MOTİVASYONDUR
– Boş vaktiniz kalıyor mu?
Ayvalık’ta gündüz çekimim yok, akşam varsa gündüz yürüyüşe çıkıyorum spor yapıyorum. Cunda’da kalıyoruz. Hem tatil hem de iş gibi. Dinlenmeye fırsatımız oluyor. Bazen çekim iptal oluyor, ‘dürüm gecesi’ yapalım diyoruz. Çok eğleniyoruz.
– Leyla’nın Evi’ndeki performansınızla birçok ödül aldınız. Hayalinizde var mıydı ödüllü bir oyuncu olmak?
Ödül çok kıymetli bir şey, motivasyon kaynağı. Ödül almak için oyunculuk yapmıyorum. Ama her ödülden sonra çok daha iyi olmak zorundayım. Bu da iyi bir sorumluluk.
Aşkın uzaklıkla ilgisi yok
– Özel hayatınızı gözlerden uzak yaşayan ünlü isimlerdensiniz.
Gittiğim yerler medyanın gördüğü mekânlar olmayabilir. Çok fazla Cihangir’de takılmıyorum. Bir tık daha şanslıyım. Özel kalmasını tercih ediyorum. Hayatımı yaşıyorum sonuçta.
– Bu kadar hengame arasında aşka vakit ayırabiliyor musunuz?
Aşkın ilişkinin illa uzaklıkla alakası yok. Kalpte oluyor.
O yüzden zor oluyor ama yine de oluyor.