Dünden Bugüne “Hırcar”ın Öyküsü…

Pinterest LinkedIn Tumblr +

İhsan Ata

Ahmet Say’ın 1982 yılında yazdığı “İpek Halıya Ters Binen Kedi” adlı kitabından uyarlanan “7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar” Tiyatro Kumpanyası tarafından 10 Ocak’ta Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda prömiyer yaptı. Epik masal tadında bir tüccarın başından geçen olayların anlatıldığı oyunun yönetmenliğini Yücel Erten, müziklerini Fazıl Say, kostümlerini Türkan Kafadar, dekorlarını Sırrı Topraktepe, ışıklarını ise Aslı Atasoy ve Metin Çelebi ikilisi üstlenmiş. Müzik direktörlüğünü Çiğdem Erken’in yaptığı oyunda Kemal Kocatürk, Yıldırım Gücük, Aytunç Özer ve Vedi İzzi rol alıyor.

2011 yılında Kemal Kocatürk tarafından kurulan Tiyatro Kumpanyası, “Can” ve “Hasretinden Prangalar Eskittim” gibi portrelerle 1948 yılında Sait Faik’in “Tiyatro Kumpanyası” adında çıkardığı uzun öykü kitabının devamı niteliğinde. Şairin uzun yıllar tiyatrocularla birlikte vakit geçirmesi ve sahne arkasını detaylandırdığı kitapla aynı isimde kurulan tiyatronun genellikle şairlerin portesine yer vermesi bir tesadüf olmasa gerek.

Ayrıca hazır güncel bir oyundan bahsediyorken yakın zamanda devlet ödeneğini “genel ahlaka uygun olmaması” kriterini eleştirdiği için reddetmesi ayakta alkışlanmayı hak eden onurlu bir davranış olduğunu da söylemeden geçmek istemiyorum.

Yücel Erten’in uyarladığı ve yönettiği oyunda hırsız tüccarın hikayesi işlenirken adalet mekanizması oyunun odak noktasını oluşturmuş. Özellikle 17 Aralık olaylarının da eklendiği oyunda adalet sisteminin taraflı anlatılması oyuna bir propagandist bir yaklaşım getirmesinin aksine yaşanan bu süreci gözler önüne seren ahlaklı bir yapıya sahip. Anlatılan hikaye adalet sistemini sert bir şekilde eleştirirken sadece güncel siyasi krizleri değil dünden bugüne (özellikle kadı-avukat sahnesinde) geçen sürecin fotoğrafı çekilmiş.

Yalnız çekilen bu fotoğrafta hırsız bir tüccar masalı evrensel bir temaya ulaşırken bu başlık altında anlatılan (sahnede işlenen) hikaye oldukça “zayıf” kalmış. Her şey çok bilindik ve bizi şaşırtan hiçbir yanı yok. Yani hırsız tüccar kavramı zaten az çok oyunun içeriğine dair bilgi veren klasik bir olaya dayanırken metninde bu şekilde ilerlemesi açıkçası pek bir fark yaratmıyor. Olaylar epizotlar halinde kısır bir döngüde anlatılıyor.

Epik türde sahnelenen oyunların ilgimi çekmemesi (hikayenin büyüsünden bilinçli olarak uzaklaştırıp sahnede o an anlatılanlarla yetinmemiz, bir tür durum komedisi yani, anlatıcı, epizotlar, panolar vs.) bir yana anlatılan “Hırsız Tüccar” hikayesinin gizemli bir tarafı olmaması, ilk dakikalardan itibaren sonunu az çok tahmin edebiliyor olmamız sanıyorum oyunun en büyük handikaplarından biriydi.

Oyunu uyarlayan ve sahneye koyan Erten, özellikle epik oyun türünde Türkiye’nin en önemli yönetmenlerinden biri olduğunu bir kez daha kanıtlıyor bu oyunla. Oyunu izlerken epik oyunların nasıl sahnelenmesi konusunda, neyin nerede, ne zaman ve nasıl yapılacağına dair adeta ders veriyor sahneden. Neyin doğaçlama neyin rejiye ait olduğunu kestirebilmek ise çok güç. Seyirciyle kurulan diyaloglar, müzikle yakalanan ritim, oyuncular arasındaki atışmalar, unutmalar veya unutmamalar vs. Her dakikasında çok ama çok kıymetli titiz bir işçilik var ortada.

Oyunda Kemal Kocatürk, Yıldırım Gücük, Aytunç Özer ve Vedi İzzi rol alıyor. Bireysel performansların öne çıktığı oyunda özellikle Kemal Kocatürk ve seyirciyle kurduğu diyaloglarla müthiş bir reaksiyon yakalayan Yıldırım Gücük, gecenin en başarılı ismi olmuş. Ayrıca ses ve beden kullanımdaki yetkinliği, karakter yaratma başarısındaki performansıyla Aytunç Özer’in de özel bir yeri var oyunda. Oyun boyunca sahneden çıkmayan başrolde Kemal Kocatürk’ü ve Vediİzzi’yi ise beğenmedim.

Sırrı Topraktepe’nin dekorunu (tasarlayan demek ne kadar doğru olur bilmiyorum), Türkan Kafadar’ın kostümlerini ve Aslı Atasoy-Metin Çelebi ikilisinin ışıklarını oyunun konusuna ve türüne uygun nitelikte sade ve iyi buldum. Fazıl Say’ın müzikleri ise oyun içerisinde genellikle pasif kalmış.

Özetle çok güçlü bir kadro geçmişten günümüze güncel bir metinle adalet sistemini oldukça sert bir biçimde eleştirirken öncelikle metnin bakış açısı ve muhtemel ilk oyun olmasından kaynaklanan kimi aksaklıklar yüzünden başarıya ulaşamıyor.

Yine de bu tür politik oyun sevenlerin mutlak keyif alacağını belirtmeliyim.

Ocak Programı: 27 Ocak Pazartesi 20:00 Nilüfer-Bursa ve 30 Ocak Perşembe 20:30 Bo Sahne-Cihangir. Adres: Mecidiyeköy Mah. Kısmet Sok. NO:12/B Şişli/İSTANBUL – 0212 237 8722 http://www.tiyatrokumpanyasi.com/

 

(OYUNUN KÜNYESİ):

7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar

Yazan: Ahmet Say

Uyarlayan ve Yöneten: Yücel Erten

Müzik: Fazıl Say

Kostüm: Türkan Kafadar

Dekor: Sırrı Topraktepe

Işık: Aslı Atasoy-Metin Çelebi

Müzik Direktörü: Çiğdem Erken

Piyano: Ayça Kocatürk-Çiğdem Erken

Oynayanlar: Kemal Kocatürk, Yıldırım Gücük, Aytunç Özer, Vedi İzzi

Paylaş.

Yazarın bütün yazıları için: İhsan Ata

Yanıtla