Rejisörlüğünü ve senaryosunu Sedat Demirsoy’un, oyunculuğunu Ruşen Kartaloğlu’nun yaptığı Hans ile Hasan’ın ikinci gösterimi Karlsruhe Sandkorn Theater’da yapıldı.
Rejisörlüğünü ve senaryosunu Sedat Demirsoy’un, oyunculuğunu Ruşen Kartaloğlu’nun yaptığı Hans ile Hasan’ın ikinci gösterimi Karlsruhe Sandkorn Theater’da yapıldı. Oyunun üçüncü gösterimi yine aynı tiyatroda 11 Ocak’ta yapılacak. Koreografisini Tetyana Kiyko’nun, teknik sorumluluğunu Yannich Mählmann’ın, çevirilerini ise Lamis Klein ve Ayşenur Kazokoğlu’nun yaptığı oyunun Almanya’nın değişik eyaletlerinde turneye çıkması planlanıyor. Oyun bir ‘meddah’ gösterisi. Ancak onu süsleyen karikatür ve müzik gibi unsurlar oyunu farklı bir gösteriye dönüştürüyor. Geleneksel Türk tiyatrosunun ögeleri mendil ve asanın kullanıldığı oyunda Ruşen Kartaloğlu bu ikiliyle adeta canlıymış gibi bir iletişim kuruyor.
1994 yılında Erdoğan Karayel tarafından çizgi-bant kahramanları olarak hayata geçen ‘Hans ile Hasan’ artık tiyatro sahnesinde. Hans ile Hasan’ın, klasik meddahtan ve bilinen tiyatro oyunlarından en büyük farkı oyunda karikatür kullanılması. Bu uygulamada tiyatro sanatı ile karikatür sanatını birleştiriliyor. İzleyiciler sahnede yer alan beyaz perdenin arkasında Karayel’in kağıt ve kalemiyle çizdiği hissine kapılıyor. Dünyada ilk kez uygulanan bir sahne tasarımı ve koreografisiyle tiyatro ile karikatür sanatı sahnede ilk kez birlikte kullanılıyor. Diyalogların en can alıcı yerinde sahnede yer alan beyaz perdede karikatürler devreye giriyor ve meddah Ruşen Kartaloğlu’nun izleyiciye vermek istediği mesajları etkinleştiriyor.
‘Hans ile Hasan’ iki farklı kültürün prototip iki figürü. Aslında gerçek hayatta pek rastlanmayacak denli birbirlerine saygılı ve hoşgörülü. Anlaşabildikleri ve anlaşamadıkları konulardaki olgun, mantıklı duruşlarına saygı duymamak elde değil. Bu çerçevede her iki topluma net ve örnek mesajlar var. Çizgi-bant olarak yayınlandığı dönemlerde sanat-medya ve siyaset dünyasından üç farklı tanımlama var. Yaklaşık yirmi yıllık geçmişi olan ikilinin sahneye uyarlanması çok sürpriz bir şekilde gelişmiş. Öğrenciler arası bir yarışmanın jurisinde bulunan Erdoğan Karayel ve Ruşen Kartaloğlu, yarışma sonrası gittikleri kafede sohbet ederken söz dönmüş dolanmış ‘Hans ile Hasan’a gelmiş. ve oyunun temelleri atılmış. Sonrasında Ruşen Kartaloğlu ile önceki oyunlarında da birlikte çalıştığı senarist-yönetmen Sedat Demirsoy aralarına katılınca proje şekillenmiş ve çok kısa bir sürede de hayata geçirilmiş.
Karlsruheli sanat severler, ‘Hans ile Hasan’ı: ‘Beraber yaşayan ama, mantelite olarak birbirlerinden çok farklı iki insanın hikayesi ‘Hans ile Hasan?. Erdoğan Karayel ‘Hans ile Hasan’ çizgi-bantlarındaki abartılı figürleriyle Türklere olduğu kadar Almanlara da ayna tutuyor. Yardımsever ve yabancı düşmanı olmayan Hans ve ülkesinin kültür elçiliğini yapan Hasan’ı gerçek yaşamda görmek pek mümkün değil. Hans soğuk ve itici. Farkında olmasa da çoğunlukla yabancı düşmanı. Hasan ise; kendi kültürünü bir türlü yaşadığı topluma kabul ettirememiş, ve kendi kabuğundan çıkamamış bir prototip olarak nitelediler.
