Zafer Diper
AKP hükümetinin Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla “muhalif” gördüğü bazı özel tiyatroları devlet desteğinden yararlandırmamasıyla ilgili görüşmelerimiz sürerken, bir önemli gelişme de Türkiye Barolar Birliği ile bir araya gelmemiz oldu… Duydunuz mu? Acaba ne kadarı duyuruldu?.. Toplantıyı izleyenler içerisinde Sol’da yer alan gazete, dergi ve kimi televizyon kanalları dışında başkaları yoktu yine. Bundan “ana akım medya” adıyla dillendirilen yandan kimseciklerin ortada görülmediği anlaşılmıştır kuşkusuz… Hani o; resmi görüşten sapmayan, tabusal konulara değinmeyen, sıkıdenetimin egemenliği altında, anapara (sermaye) topluluklarıyla bağlaşıklığı nedeniyle de göbekten hükümete bağımlı olanlar…
Bu köşeden “o toplantıda neler oldu” diye anımsatıcı bir özet geçmem yerinde olur düşüncesindeyim, MİMESİS Haber’den alıntılayarak:
“TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, sayıları son derece az olan tiyatro alanındaki sanatçılara iktidarın bu tepkisinin, iktidarın sanatçılardan duyduğu korku ve kaygıdan kaynaklandığını ifade ederken, Türkiye Barolar Birliği’nin bu süreçte sanatçılara etkin hukuk desteği vereceğini, TBB Kültür Sanat Komisyonu ile Emek Komisyonun süreç boyunca tiyatronun, tiyatrocunun yanında olacağını vurguladı. TBB Başkanı bu konuda açılacak davalar konusunda zaten üzerlerine düşeni yapacaklarını, dilekçe yazımı, mevzuat taraması konusunda katkıları olacağını, alanında uzman idare hukuku akademisyenlerinden destek alınacağını, uluslararası bağlantılar kurularak konunun geniş boyutlu tartışılmasını sağlayacaklarını ifade etti. TBB Başkanı, sorunun ele alınırken sadece Kültür Bakanlığı yardımlarının kesilmesi ile ilgili bir hukuk mücadelesi ile yetinilmemesini ve sanatçılarla birlikte bu eylemlilik sürecinin Cumhuriyet değerlerine yapılan saldırılara ortak bir karşı koyuşa dönüşmesini, bunun için birlikte mücadele edilmesini ve ülkenin bu bilinçle 2023’e taşınması gerektiğini ifade etti.
Oyuncular sendikasını temsilen katılan Avukat Sera Kadıgil, meclisteki konu ile ilgili mevzuat taslak metni ile ilgili belirsizliklerin olduğunu, Baro’nun özellikle yasa taslağı konusunda daha etkin çalışması gerektiğini ifade etti. Diğer yandan konu ile ilgili birçok sanatçı ve yönetmenin avukata ihtiyaç duymasına rağmen bu konuda çalışan hukukçuların az olmasından şikayet etti ve Barolar Birliğinden bu konuda destek talep etti. Bunun üzerine Feyzioğlu, Türkiye Barolar Birliği’nin sanatçılar girişimi ile bir protokol imzalamaya hazır olduğunu ifade etti. TBB’nin sanatçıların yanında olacağını ve bu süreçte tüm hukuki desteği vereceğini ifade eden TBB Başkanı, gerekli hazırlıkların yapılmasının ardından önerilen ortak bir günde dilekçelerin Mahkemeye birlikte verilmesini, bununla beraber sanatçılar girişimi ile birlikte hazırlanacak bildiriyi bu dilekçe verme işlemi esnasında basın önünde kamuoyuna açıklamayı teklif etti ve bu teklif sanatçılar tarafından kabul gördü. Öte yandan sorulan sorulara cevap veren TBB Başkanı tiyatro oyunlarının ‘genel ahlak’ a uygun olup olmamasının tartışılamayacağını, böyle bir uygulamanın yönetmeliğe, kanuna, anayasaya, taraf olunan uluslararası sözleşmelere aykırı olduğuna değindi…
Feyzioğlu, AKP iktidarında sanata yönelik saldırıların heykele ‘ucube’ dendiği dönemden beridir gitgide artarak devam ettiğini, bunun gericilik olduğunu, bütün kültür ve sanat alanının tasfiyesinin söz konusu olduğunu vurguladı…”
Bize de “devlet desteği” verilmemiş ya, ama ne gam… “Bana derler gam yükünü sen götür, benim yük götürür dermanım mı var?” dese de Karacaoğlan, “Che ve Ulrike Ne Konuşuyorsunuz Öyle?” adlı oyunumuz başlıyor haftaya…
