Soykırımdan Kurtulanların Hikâyeleri Sahneye Taşınıyor

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / Avrupa turnesini gerçekleştirmekte olan interaktif bir sahne yapımı, soykırımdan kurtulan ve İsrail’de yaşayan yedi kişinin hikayesini aktarıyor. Oyun, “Beni Unutma!” demek için dramatik olaylar dizisinin yanında fotoğraflar ve kurguyu da kullanıyor.

DW. 26 Eylül 2013, Çeviri: Ömer Ongun

0,,16814109_303,00

“Toi Toi Toi.” 7 hikaye anlatıcısına iyi şanslar dileniyor. Seyirciler yerlerine yönlendiriliyor.

Tarihi açıdan acı bir yer olmasının yanında Mağribi tasarımlı altın kubbeli Berlin’deki Yeni Sinagog (yukarıdaki fotoğraf) içindeki sahne görsel açıdan boş. Seyircinin tam karşısında yer alan bir masada oturan hikaye anlatıcısı ya da “mesajcı”, Soykırımdan kurtulan kişiyi tanıtıyor.

Beni Unutma” başlıklı performans Benjamin Ginzburg, Miriam Kremin, Josef Künstlich, Ester Liber, Leakadia Szlak, Siegfried Teller, ve Sara Zamir’in hayatını yeniden anlatıyor.

Şimdi 80 ve 90larında olup Hayfa’da yaşayan, soykırımdan (İbranice’de Shoah) sağ kurtulmuş bu yedi kişi kendi hayatlarını çizimler ve yazılarıyla belgelediler. Aile tatillerinden kıymetli fotoğraflar ve çeşitli eşyalar bu hayat resimlerini bütünlüyor.

0,,17116547_404,00

Christina Friedrich ve  Michael Brauchli hayatta kalanların hikayelerini canlı tutmaya çalışıyorlar.

 “Çizimler sanki mektup, yazı veya harita gibi; tercüme edilmeleri gerekiyor” diyor sahne arkasındaki sanat ekibinin yarısı olan Michael Brauchli. “Biz o kişiyle bir an yaratarak süre gidecek bir hatırayı çağırmayı umuyoruz. Dahil oluyorsunuz, size temas ediyor.”

Aktarmak

Her performansın sonunda anlatıcı -ki tamamı gönüllü- izleyicilerden hikayelerin kopyalarını evlerine götürmelerini ve diğerlerine anlatmalarını istiyor.

7. sınıftaki Kazimierz Schorlemmer, Berlin’deki seansa gitmek için son dersini kaçırmış.

Kendi kardeşini kaybetmiş olan ve hayatta kaldığı için sürekli kalp acısı ve suçluluk duyan birisini büyük bir dikkatle dinledi. Binlercesi gibi, bu kişinin annesi ve 12 yaşındaki erkek kardeşi Auschwitz’e götürülerek katledilmiş.

“Bence bu çok önemli. Bunu diğer insanlara aktarmamız lazım,” diyor 12 yaşındaki Kazimierz.

0,,17116717_401,00Soykırımdan kurtulanların aile fotoğrafları da gösterinin bir parçası; bu fotoğrafta Miriam Kremin’in oğulları İsrail’de bir deve  ile beraberler.

 Unutmamak

Ukrayna’daki Yahudi gettosundan kaçtığında 16 yaşındaydı Miriam Kremin. Ailesi vurularak öldürülmüştü ve güvenli bir yere ulaşana kadar üç yıl kaçtı.

Kremin’in korkusu ölümünden sonra kimse onun, Alman tiyatro yönetmeni ve bu konsepti tasarlayanlardan Christina Friedrich’i etkileyen hikayesine inanmayacak olmasıydı.

“Bu söylediği kalbimi sıkıştırıyordu. Onu hikayesini nasıl canlı tutabileceğimi düşündüm,” diyor Berlin’li yazar ve yönetmen.

Friedrich elinde kağıt ve kalemlerle dolu bir bavulla soykırımdan diğer sağ kalanlarla birlikte Hayfa’da yaşadığı bakımevinde 91 yaşındaki Kremin’i ziyaret etti

İki yıl sonra ise “Beni Unutma!”’nın organizatörü olan ekip hikayelerini anlatmaya hazır altısı Hayfa’daki merkezden olacak şekilde yedi sağ kalan kişiyi bir araya getirdiler.

“Oldukça zor ve yüklü bir işti,” diyor Nazilerin Mittelbau-Dora toplama kampını kurdukları Nordhausen’da büyümüş olan Friedrich. “ Korku, panik, kan ve suçla dolu bu odalar ve alanlarda madenci gibi kazdık.”

0,,17116716_401,00

‘Zihinlerimizi Açalım’

Alman Kültür Vakfı tarafından fonlanmış olan sahne projesi ilk olarak Berlin’de gösterildi ve sağ kurtulan yedi kişinin doğum yerleri ile hayatta kalma hikayelerini izleyerek Avrupa boyunca dolaşıyor.

Buchenwald ve Mittelbau-Dora Anma Vakfı Başkanı Jens-Christian Wagner bu projenin “yenilikçi” bir yaklaşıma sahip olduğunu ve sonucun son derece etkileyici olduğunu söylüyor.

“Buradaki alıntılar anlatıcılar aracılığıyla aktarılıyor ve anlatıcılar sadece hikayeyi anlatmıyor, fotoğraf ve çizimleri de aktarıyorlar.” diyor Wagner.

Friedrich projenin sadece geçmişi hatırlamakla kalmayıp, “bugün etrafımızda hayatları tehlikede olan insanlara yönelik zihin ve duygularımızı açmamızı sağlamak için” tasarlandığını söylüyor.

“Miriam’dan Suriye’ye Joseph’ten Afrika’ya bir bağlantı ve köprü kurmak insanlara kalmış.” “Sadece empatiye ihtiyacınız var, daha fazlasına değil.”

“Beni Unutma” ücretsiz ve Ekim’de bir hafta Vilnius’ta kışın ise Brüksel’de sahnelenecek.

Ayrıca seneye Varşova, Venedik, Marselle, Londra ve Berlin’e gidecek.

Paylaş.

Yanıtla