Son olarak üniversiteli öğrencilerin evlerinde kızlı-erkekli bir şekilde kalmalarına müsaade etmeyen ve komşulara öğrencileri ihbar etmesini isteyen AKP zihniyeti bir tiyatro oyununa konu oldu.
Tayyip Erdoğan’ın yaratmaya çalıştığı ülke, Slawomir Mrozek’in 1958’de yazdığı”Polisler” tiyatro oyununda gözler önüne geliyor. Oyun, diktatörlükle yönetilen bir ülkede sistemin insanları kışkırtması ve baskı altına alınmasını etkileyici ve çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Türkiye Gençlik Birliği tarafından oluşturulan Tiyatro Fedaileri 28 Kasım’da yapacağı gala ile geniş bir tanıtımını yapıp sergileyecek. Bir çok sanatçı ismin de katılacağı gala 28 Kasım’da saat 20.00’de Ferhan Şensoy Ses Tiyatrosu’nda gerçekleşecek.
Polisler
Polonyalı oyun yazarı Slawomir Mrozek’in 1958 yılında yazdığı “Polisler” adlı oyun, somut gerçeklikten yola çıkarak toplumsal, siyasal ve ahlaksal sorunları ele alır; grotesk öğeler ve yergi teknikleriyle polis devleti eleştirisi yapılır. Oyun, baskıcı rejim nedeniyle son isyan gölgelerinin de silindiği bir toplumda insanların bir anlamda polise dönüşmelerinin trajikomik bir hikayesidir. İnsanlar eşleriyle birbirlerini polise ihbar ederken tanışır ve evlenir. Çocuklar en ufak yaramazlıklarında ebeveynleri tarafından “oda hapsine” mahkum edilir. Yaşlılar durduk yere, evlerini aramaları için polise dilekçe verir. Aydın ve sanatçılar gördükleri eziyet sonunda çoktan ortadan kaybolmuşlardır.
Kurulu düzene karşı hiçbir “suçun” işlenmediği bir yerde polis teşkilatı anlamını yitirir ve işlevsiz hale gelir. Sistemin devamı için yapay da olsa suçun tekrar yaratılması gereklidir.Suçlu ilan edilmesi için suç işlemek gerekmez, faşist sistemler kendi suçlarını gizleyebilmek için herkese suçlu diyebilmektedir. Buradan sonrası ise biraz daha karışıktır: Suçlanacak kimse bulunamazsa görevlendirilecektir ve bu görev ancak “Polislerin Mesihi”, “Kutsal Polis”, yani en itaatkar olana verilebilir. Yine de susturulamayan şeyler hep olacak her şey karşıtını yaratacaktır. Oyunda “karşıtlık”,”taraf olma” meselelerini farklı yorum imkanlarını, metnin birbirine zıt görünen bölümlerini üst üste katlayarak çoğaltıp tüm okumaların önünü açık bırakmaya çalıştık. Sizin de göreceğiniz gibi, bu katmanlardan en açığı, metnin de beslediği “Baskının olduğu her yerde direnişin de var olacağı” gerçeğidir. Siz, yine de, bu oyunu, seyirlik bir eğlence olarak izleyebilirsiniz. Ya da yüzünü toplumuna dönmüş evrensel bir eleştiri olarak…