Pina Bausch Dans Tiyatrosu’nun 40 Yılı

Pinterest LinkedIn Tumblr +

Mimesis Çeviri / Pina Bausch 1973’te Wuppertal Dans Tiyatrosu’nu kurdu ve dünyaca ün kazandı. Pina’nın ölümünden dört yıl sonra kumpanya 40. doğum gününü kutladı – “Pina 40” – geçmişe bakışla zorlu bir yeniden başlangıç arasında bir yıldönümü.

DW. 5 Eylül 2013, Çeviri: Deniz Aydın

0,,16754528_303,00

Pina Bausch’un “For the children of yesterday, today and tomorrow” gösterisinden bir parça. (Paris, 2003)

Aslında Pina Bausch bunların hiçbirini istememişti: Wuppertal Sahnesi’nde dans gösterilerini yönetmeyi asla planlamamıştı. Yine de kendini inandırdı. Ve sade bir şehir tiyatrosunun bale bölümünü Alman kültürünü yurtdışına ihraç eden devrimci bir dans tiyatrosuna dönüştürdü. Bugün kumpanyayı 60 yaşındaki Lutz Förster yönetiyor. Ama o da kararlar konusunda güçlük çekiyor. İşi hayli zor: efsanevi bir temeli beslemek ve aynı zamanda yeni şeyler başarmak için bir alan açmak. “Başlangıçta bu görevi kendimden tamamen uzak tutmuştum“ diye anlatıyor, “ancak korktuğum için değil, sadece basitçe bunu asla, asla ve asla düşünmediğim için.”

Förster 1975’ten beri Essener Folkwang Sanat Üniversitesi’nde profesör ve kumpanyada dansçı olarak bulunuyor.  Şu an ise vefat eden Pina Bausch’un çalışmalarına dair bir bakış sunan yıldönümü sezonunu yönetiyor. Sezon açılışını 1989 yılından bir gösteri olan “Palermo Palermo” yaptı, bu gösteri Pina’nın pek çok prodüksiyonu gibi yurtdışında oluşturulmuştu; Sicilya şehri Palermo’dan ve onun insanlarından ilham alınmıştı.

0,,17060623_401,00

2000 yılında Wuppertaler Schauspielhaus’ta prömiyerini yapan “Wiesenland” gösterisinden bir sahne

Wuppertal için Şok

“Beni insanların nasıl hareket ettiği değil, onları neyin hareket ettirdiği ilgilendiriyor” – Pina Bausch’un çokça aktarılan sözü, Förster’in yeniden yönetimiyle sergilenen bu gösteride de görülebilir. Klasik balenin sanatsal zarafetinden uzak dünyalarda insanı kanatlandıran şeyler; Pina’nın daima peşinde koştuğu şey budur. Dansçılar yıkılmış bir duvarın enkazı önünde çömelerek absürt bir kedere büründüklerinde ve kaz adımlarıyla sahne üzerinde acı çektiklerinde olay daha ziyade içsel deformasyon ve bedenlerin bükülmesi üzerinde dönüyor.

Sezon açılışından bir gün önce, “Palermo Palermo”nun genel provasında, Lutz Förster pek fazla düzelti yapmıyordu. Oysa Pina Bausch sık sık prömiyerlerden hemen önce her şeyi alt üst ederdi. Elbette Förster’in işi başka birşey. “Ben koreograf değilim, ben parçalar üzerinde çalışmak, onları daha fazla prova etmek ve hayata geçirmek; kumpanyayı işleyişte tutmak için buradayım.”

0,,17060593_401,00

Kumpanya’nın ilk zamanlarından: “Café Müller”, ilk kez 1978’de Oper Wuppertal’de gösterildi.

Bu sebeple makul önşartlar getirdi. Bir dansçı olarak küçük ve ürkek Pina Bausch’un kendi sanatsal devrimini nasıl gerçekleştirdiğini yaşayarak görmüştü. Pina, Wuppertal seyircisini ısrarla kendi tiyatrosuyla yüzleştirdi. “Mavi Sakal” gibi skandallara yol açtı – programa göre ağırbaşlı bir opera ile zararsız bir operet arasında bir yerlere denk düşen bu gösteri gerçekte kâbus gibi bir yıkım orjisiydi. “Bu halk için bir şoktu“ diye hatırlıyor Förster. “Başka bir seyirci kitlesi oluşana kadar oldukça uzun bir zaman geçmesi gerekti – ki bu yeni seyirci kitlesi aslında tiyatro çevresinden geliyordu.”

Yurtdışında Başarılar

Förster’in dediğine göre yurtdışında durum tamamen farklıydı: “Heyecan verici olan buydu! İnanılmaz bir rağbet gördük, çok güzel ve heyecan verici tepkilerle karşılaştık.” Kumpanya avangard sanatçıların buluştuğu ve  dolayısıyla ilgili bir seyircinin iştirak ettiği dünyanın en önemli festivallerine davet edildiği için belki de bu durum çok şaşırtıcı değildi. Tabi ki bu, dünyanın Almanya sınırları dışında kalan kısmının Pina Bausch için bu denli önemli olmasının yegâne temeli değildi. “Başka kültürleri tanımayı heyecan verici buluyordu” diye anlatıyor Lutz Förster. “Genel manada insanlarla ilgilendiği için aynı zamanda tüm kültürel bağlar içindeki tüm insanlarla da ilgileniyordu. Müzelere veya tiyatrolara gitme arzusu oldukça azdı. İnsanları görebileceği yerlere gitmeyi istiyordu. “

0,,16838741_401,00

Strawinsky’nin “Sacre du printemps”‘i, Pina Bausch’un en başarılı işlerinden biri

Böylece Almanya’nın dışındaki yerlerle ilintili gösteriler çıkarmaya başladı: Palermo ya da Roma, Sao Paolo ya da Şili Santiago, Saitama, İstanbul, Hong Kong ya da Los Angeles. Bu uluslararası başarı da getirdi. “Pina’ya giderek daha fazla hayranlık duyuyorum. Tüm dünyada seyircisini bulan evrensel bir şey başardı” diye itiraf ediyor Förster. Yıldönümü sezonunda da Wuppertal Dans Tiyatrosu turneye çıktı: Avrupa’nın diğer ülkeleri, Japonya, Kore, Hong Kong ve Kanada.  Pina’nın kanserden ölümünden 4 yıl sonra bile küçük Wuppertal’ın kumpanyası dünya çapında öyle rağbet görüyor ki, uzun süredir taleplerin tümü karşılanamıyor.

20’sinden 60’ına Dansçılar

Bu aynı zamanda hem kötü bir şey hem de bir nimet. Talep bitmeyeceği için, bu uluslararası tanınmış marka Dans Tiyatrosu’nun yıl boyunca Pina Bausch parçalarıyla dünya çapında turneye çıkmasını rahatlıkla sağlar. Ancak tek başına Pina-kutsiyeti tiyatroyu canlı tutamaz. “Pina 40” başlığı altındaki yıldönümü sezonu bile bir bakım-onarım döneminin göstergesi. Elbette gelecek, eski gösterilerin döngüsel olarak tekrarlaması üzerine temellenmemeli.

“20, 30, 40, 50 ve 60’larında dansçılarımız var. İnsan bunu neredeyse hiçbir yerde bulamaz” diyor kendi de 60’larında olan şef. “Bu müthiş bir şey ve pek çok gösteri için bir lütuf, ama beraberinde sorunlar da getiriyor.” Yani, kumpanyanın gençleşmesi lazım. Ama bunun için para yok. Wuppertal Belediyesi gösteri merkezini kapadı.  Bu durumda bir düzine yeni dansçıyı dahil etmek akıldışı.

0,,16754314_302,00

Lutz Förster, Wuppertal Dans Tiyatrosu’nun yöneticisi

Kıt Fonlar

Sanatsal açıdan yeni yönelim enikonu zor olacak. Görünümün nasıl olması gerektiğini Förster henüz söylemek istemiyor. Sadece şunu diyor: “Pina’nın temelinin nasıl muhafaza edileceği, aynı zamanda yeni bir yoldan nasıl gidileceği konusunda dengeyi tutturmak gerekiyor. Bunu yaparken bir parça Pina’nın çıkış noktasını düşünmek, yeniden yeni şeyler üretmeye dair cesur olmak lazım. “

Buna kültür politikasına dair cesaret de dahil. Pina başladığında bugün de oldukça makul olan bir yöntemle destekleniyordu. Ona insanları ikna etmek için zaman ve araç verilmişti. Bugün tek başına Wuppertal boğulmuş durumda. Sesler daha yüksek çıkmaya başladı, Federal hükümet de desteklemeli. Pina Bausch Dans Tiyatrosu’nun Almanya namına dünya çapında neler yaptığı düşünüldüğünde, “Dünya Kültür Mirası” Pina Bausch‘un muhafaza edilmesi ve yenilenmesi konusunda neler yapılacağına karar vermek zor olmamalı.

Paylaş.

Yanıtla