Üstün Akmen
Taşın sanata dönüştüğü, gümüşün nakışla işlendiği, uygarlıkların buluştuğu tarihsel kent Mardin’de düzenlenen Uluslararası Mardin Çocuk ve Gençlik Tiyatro Festivali’nin dördüncüsü de başarıyla sona erdi.
Mardin Milli Eğitim Müdürlüğünde psikolojik danışman olarak görevli Nurhan Öktem’in çocuk ve gençlerin kültür-sanattan kopuk kalmamaları amacıyla Mardin Valisi Hasan Duruer’in katkısıyla 2009 yılında başlattığı festival, zor koşullara, olamazcasına olanaksızlıklara karşın dört yıldır sürdürülmekte.
Eğlendirirken Öğretme
Profesyonel tiyatro grupları, Nurhan Öktem’in yoğun çabalarıyla repertuarlarındaki nitelikli tiyatro oyunlarıyla Mardin’in ilçe ve köylerinde yaşamakta olan yirmi beş civarında çocuk ve gence ulaşmayı bu yıl da başardı. Tiyatro sanatının soyut, anlaşılmaz, eğlencelik bir olgu olmadığı, aksine bireyin kimlik gelişimine, empati kurabilme becerisine katkıda bulunan; yaşanılan olay ve durumlarla ilgili sebep-sonuç ilişkisi kurabilmeyi, çözümlemeyi olanaklı hale getiren somut bir şey olduğu bu yıl da kanıtlandı.
Diğer Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde de çocuk ve gençlik tiyatro şenliklerine öncülük etmeyi amaçlayan festivalin yönetmeni Nurhan Öktem’in öncülüğünde sürdürülen aralıksız çalışmalar, hiç kuşkum yok ki Mardin’in kültür turizminin cazibe kenti olmasına da katkı sağladı, kentin hak ettiği özene ve güzelliklere kavuşmasına ciddi anlamda yaradı. Tiyatro sanatının, festival aracılığıyla geliştirici, değiştirici, yenileyici gücünün değişik sosyokültürel bakış açılarına sahip çocuk ve gençlere aşılandığına gene tanık olundu.
Ayla Algan Sahnede
Festival, bu yıl da Sabancı Kent Müzesi’nden Mardin Cumhuriyet Meydanı’na kadar yapılan kortej yürüyüşüyle başladı. Daha sonra Fransa La Belle Zanka ekibi Mardinli gençlerle yaptığı atölye çalışması sonucunda “Cristalite” adlı sokak gösterisini sundu.
Akşam programında ödül töreni ve ilk oyun gösterisine geçildi, Mardin Belediye Başkanı Beşir Ayanoğlu ile İl Milli Eğitim Müdürü Mevlût Kuntoğlu bu kere de ortalarda görünmedi. Festivallerin birincisinde Müşfik Kenter’e, ikincisinde Yıldız Kenter’e, sonrasında Genco Erkal’a değer görülen Onur Ödülü, bu yıl Ayla Algan’a sunulacaktı. Anılan ödül, müzik ve tiyatro sanatlarını iç içe yaşayan Ayla Algan’da da kanımca tam yerini buldu.
Akşamın sunuculuğunu üstlenen Tiyatro-Sinema Oyuncusu Gülsen Tuncer, sözlerine Ayla Algan’ın Yunus Emre’nin şiirlerini Fransızca, İngilizce, Almanca olarak şiir-şarkı biçeminde okuyarak Yunus Emre’yi dünyada tanıttığını ifade ederek başladı.
Ödülü almak üzere sahneye gelen Ayla Algan da “Gel Gör Beni Aşk Neyledi”nin Fransızcasına çıplak sesle başladı, şarkıyı İngilizce olarak bağladı.
Vali Şarkı Söyledi
Tasavvuf felsefesiyle çağımızda New Age akımındaki insan varlığının durumu ve bugünün insanını doğa içinde düşünsel ve bedensel olarak sahneye getirme çalışmalarıyla da tanınan Ayla Algan, alkışlar üzerine geniş halk kesimlerine mal olan ve mizahi bir dil ile yazılmış “Koca Öküz” adlı şarkısını da gene çıplak sesle söyledi.
Öküzü ölen İç Anadolulu bir köylü kadının öyküsünü anlatan, sosyal içerikli şarkıdan sonra Ayla Algan’a ödülünü veren Mardin Valisi Dr. Ahmet Cengiz: “Öncelikle şunu ifade etmek gerekirse gençleri ısrarla yaratıcı drama derslerini almalarını tavsiye ediyorum. En güzel örneği de değerli sanatçımızın telaffuzu, söylemek istediğini kısa yoldan ve pek güzellikle ifade edebilmesidir” dedi ve: “Hangi mesleği yapacak olurlarsa olsunlar öğrencilerimize, gençlerimize tiyatroyu tavsiye ediyorum. Tiyatro, hayat başarısı ve meslek başarısı için ciddi katkı yapabilecek bir araçtır. Hayatını tiyatroya adayan Ayla Hanım memleketimizin nadir sanatçılarından biridir, kendisine minnettarlığımı ve şükranlarımı arz ediyorum” diyerek sözlerini sürdürdü ve “Gel Gör Beni Aşk Neyledi”nin Türkçe aslını Ayla Algan ile birlikte seslendirdi.
Tiyatroda “Hamlet” rolünü oynayan dünyadaki sayılı kadın oyuncu arasında yer alan, tiyatro alanında eğitmenlik yapmaya, böylece yüzlerce öğrenci yetiştirmeye devam etmekte olan Devlet Sanatçısı Algan’ın ödül töreni sona ererken, gece Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu’nun “Musahipzade ile Temaşa” adlı oyunuyla son buldu.
Emeği Geçenlerin Emeğine Sağlık
Cengiz Özek’in, Nil Basguin’in, Ayhan Güldağları’nın, Sevi Algan ve Erol Babaoğlu çiftinin, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu üyelerinin yanı sıra, Fransa’dan Margot Carriere ve Almanya’dan Thomas Herfort’un dört ayrı mekanda düzenledikleri atölyelerin de yer aldığı festival sekiz gün sürdü.
Festival süresince Mardin ve çevresindeki Kızıltepe, Midyat, Ömerli, Dara gibi beldelerdeki salonları, meydanları, parkları, kıraathaneleri lebalep dolduran izleyiciler Cengiz Samsun Gölge Tiyatrosu, Ankara Devlet Tiyatrosu, Mersin Devlet Opera ve Balesi, Tiyatro TAL Anlatıcılık Atölyesi, Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu, Cengiz Özek Tiyatrosu yanı sıra, Almanya’dan, Fransa’dan, Hollanda’dan, Gürcistan’dan gelen grupları coşkuyla alkışladı.
Bir festival daha, yeterli ilgi yoksunluğuna, olanaksızlıklara karşın tiyatronun ve tiyatroseverlerin zaferi olarak noktalandı.