Svein Tindberg, Norveç’in tanınmış tiyatro oyuncularından biri. 2011’den bu yana ’İbrahim’in çocukları’ isimli oyunu tek başına (monolog) sergiliyor. 60 bine yakın seyircinin izlediği oyun, 2012’nin en iyi oyunu seçildi. Oyun, Hz. İbrahim’in 3 büyük dinin (Hristiyanlık-İslam-Musevilik) mensuplarının babası olduğu konusunu anlatıyor. Oyunun hazırlık aşamasında bir kaç hafta Türkiye’de de kalmış. Tindberg, İslam’ı anlamak isteyenlerin Türkiye’yi tanıması ve biraz da olsa Türkçe öğrenmesi gerektiğini vurguluyor.
Cihan’a konuşan Norveçli oyuncu, daha önce sergilediği bazı oyunları için Kudüs’ü ziyaret ettiğini, sonrasında orada tanıştığı Müslüman bir Arap arkadaşı eşliğinde Harem-i Şerif’i ziyaretten ettiğini kaydediyor. Svein Tindberg, İbraham’in çocukları isimli oyununu bu ziyareti esnasında yazma kararı aldığı işaretinde bulunuyor. Ayrıca Tindberg, bu ziyaretten sonra 3 büyük dinin birçok ortak özelliklere sahip olduğunu fark ettiğini açıklıyor. Oyunu yazma nedenlerinden bir diğerini ise dini konulara olan ilgisi şeklinde söylüyor. Kur’an-ı Kerim’i de okuduğunu söyleyen Tindberg, ’’Kur’an, hem benim hem de oyunumun üzerinde çok büyük tesiri oldu.’’ diyor. Svein Tindberg’e göre İslam, Norveçlilerin oldukça yabancı olduğu bir din. Bundan dolayı, oyununda Norveçlilere İslam’ı ve Kur’an’ı anlatmak istediğini ifadelerini kullanıyor.
SANAT, FARKLI DİNLER VE KÜLTÜRLER ADINA ÖNEMLİ BİR DİYALOG VESİLESİ
3 büyük dinin birçok ortak özelliklerinin olduğuna atıfta bulunan Tindberg, bu dinlere ait kutsal metinlerin aynı hikayeleri ve kişileri anlattığına, insanları ayını şeylere teşvik ettiğini söylüyor. 3 dinin mensuplarının ’tek bir yaratıcı’ya inandığını dile getiriyor. Norveçli tiyatrocu şöyle devam ediyor: ’’Fakirlere, yetimlere ve birbirimize sahip çıkmak her dinde işleniyor. Ve bu her din, aynı Yaratıcı’dan bahsediyor. Norveççe de adı Gud, Almanca’da Gott, Fransızcada Dieu ve Türkçede (Arapçada) ise Allah. Eğer 3 dinin metinlerine bakarsak, aynı Yaratıcı’dan bahsedildiğini kolaylıkla anlayabiliriz. Farklı şekilde anlatılıyor, farklı şekilde O’na ibadet ediliyor, ama aynı Yaratıcı’dan bahsediliyor.’’
’’Din ile sanatın her zaman bir bağlantısı olduğunu düşündüm.’’ ifadelerini kullanan Svein Tindberg, sanatın kalbe hitap ettiğinden dolayı, farklı dinler ve kültürler adına önemli bir diyalog vesilesi olduğunu hatırlatıyor. Diğer taraftan Tindberg, din ve sanatın her zaman mazlumun yanında olduğunu belirtiyor. Norveçli tiyatrocu, gerek tiyatro gerek müzik gerekse resim gibi sanat dallarının her zaman haksızlığa karşı savaştığı tespitinde bulunuyor. Norveçli göçmenlerin, tiyatro ile kendilerini anlatma meselesinin, yine Norveçli göçmenlerin kendilerine bağlı bir şey olduğunu kaydediyor.