Yaşam Kaya
Geçtiğimiz haftalarda uzun sürecek bir tatile çıkacağımı belirtmiş, Adıyaman’a kadar uzanan rotamı güneydoğudan Türkiye’nin sahil kısımlarına yönelteceğimi yazmıştım. Daha çok arkeolojik geziler yaptığımı belirteyim ki yazıyı okuyanlar denizde keyif yaptığımı düşünmesin. Zamanında psikolojinin yanında ‘sanat tarihi’ okumanın verdiği heyecanla yarım kalan Batı Antalya, Likya Bölgesi antik kentleri turumu yeni tamamladım. Şimdilerde Karya Bölgesi (Güney Ege) gezisindeyim.
Likya Bölgesi’ni gezerken, geçtiğimiz yıl tanıştığım, Türkiye’nin arkeoloji alanında yetişmiş en değerli hocalarından Prof. Dr. Nevzat Çevik’in Myra Tiyatrosu kazısına uğramak için kendisini telefonla aradım. Nevzat Hoca’yı tanımayanlar için ufak bir hatırlatma yapayım hemen. NTV ‘Tarih Avcıları’ belgesel kuşağında sekiz bölüm yayınlanan ‘Myra – Andriake’ kazılarını eminim çoğunuz izlemişsinizdir. Dünyanın sayılı Antik Roma Tiyatrosu’nu gün yüzüne çıkaran Prof. Çevik, Türkiye’de arkeoloji bilimini toplumun her kesimine sevdirmiş bir isimdir. Kendisi telefonda ‘yıllık izinde’ olduğunu belirtip, ekibinin kazı bölgesinde çalıştığını, dilersem onların yanına gidebileceğimi söyledi. Nevzat Çevik’i çok iyi tanırım, tam da kazıların yoğun geçeceği bir dönemde izne ayrıldığını duymam beni fazlasıyla şaşırttı. Olayı biraz araştırdığımda karşıma bambaşka bir konu çıktı. 2009 yılından bu yana ‘Myra – Andriake’ kazı başkanlığını yürüten Nevzat Hoca, bu sene Kültür Bakanlığı’nın aldığı karar doğrultusunda artık kazıların başında değil. Sebepsiz biçimde kazılar elinden alınıp, Antalya Müze Müdürlüğü’ne teslim edilmiş. Ayrıca Türkiye’de birçok bölgede devam eden arkeoloji kazıları ödeneğin azlığı yüzünden sadece arazi inceleme, sınır belirleme gibi rutin işlemlerle yürütülüyor.
Myra Tiyatrosu’nu İnsanlığa Kazandıran Kişiye Ceza mı?!
Kültür Bakanlığı’nın yetkililerine birkaç sorum olacak. Birincisi; Sayın Ertuğrul Günay’ın Kültür ve Turizm Bakanlığı yaptığı dönemde adeta şaha kalkan arkeolojik kazılar neden şimdilerde bin bir türlü engelle karşılaşıyor? İkincisi; Türkiye’nin belki de Halet Çambel’den sonra yetişmiş en değerli ismi olan Nevzat Çevik hangi gerekçeyle Myra-Andriake Kazı Başkanlığı görevinden alınıyor? Sorularıma cevap bulabilir miyim bilmiyorum, ama gelin sizlere Prof. Dr. Nevzat Çevik’in 2009 yılından bu yana, Myra Tiyatrosu ve Andriake Limanı ile ilgili neler yaptığını; Antalya’yı ve Türkiye’yi tüm dünyada nasıl ön plana çıkardığını yazayım.
2009 yılında Akdeniz Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik başkanlığında başlayan Myra Andriake kazılarında 2009 yılında 66 kişi 82 gün boyunca çalışma yaparken, 2010 yılında 93 kişi 110 gün çalıştı. 2011 yılında 127 kişi ile 91 gün devam eden çalışmalarda, 2012 yılında 107 kişi görev aldı ve çalışmalar 177 gün boyunca devam etti. Antik kentte 2012 Eylül ayından bu yana restorasyon çalışmaları devam ediyor. Kentin limanı, tiyatrosu gün yüzüne çıkarken, Likya Müzesi’nin yapımında sonlara gelindi. Almanya dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından kuruluşlar kazı bölgesine gelip, detaylı bilgiler almış; kazılarda ortaya çıkan antik tiyatro Roma döneminden kalma en önemli tiyatro olma özelliğini kazanmıştır. Bunların yanında uluslararası basında (ABD, Almanya, İngiltere) kazı çalışmalarıyla ilgili yazılar, makaleler yayınlanmış; yurt dışından yüz binlerce turist bu eşsiz şaheseri görmek için Türkiye’ye gelmiştir. Son yıllarda istihdam sorunu yaşayan arkeoloji bilimi kazılar sayesinde büyük oranda nefes almıştır.
Gelelim Meselenin Özüne!
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın iş bilmez bazı bürokratları yüzünden geçen sene neredeyse ülkenin en köklü kurumu Devlet Tiyatroları kapatılacaktı. Anladığım kadarıyla yine bazı bürokratların kişisel hırsları yüzünden ‘Myra – Andriake Kazıları’ bitirilmek isteniyor. Ülkenin dört bir yanından adeta tarih fışkırırken, Bakanlığın yürüttüğü bu politikalar hem ülke turizmine hem de arkeoloji bilimine ciddi hasar vermektedir. Amaç zamana yayarak Türkiye Arkeolojisi’ni bitirmekse, zaten büyük sorun yaşadığımız turizm gelirleri önümüzdeki günlerde derin yaralar alacak demektir. Buradan Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ömer Çelik’e sesleniyorum; Prof. Dr. Nevzat Çevik’in ülke kültürüne ve turizmine yaptığı katkılardan sonra, o’nu yürüttüğü kazının başkanlığından almak hangi akla, vicdana sığar? Türkiye’nin imajından bahsedip duruyorsunuz, peki ülkenin imajını bir üst çıtaya taşıyan bu kişiye yapılan doğru mu?
Nevzat Hoca eninde sonunda kazısının başına dönecek. Bu dönüş ne kadar sürede olur, işte orası muamma? Şu anda bile arazide çalışan ekip kendisinin kadrosudur. Myra Tiyatrosu’nu Türkiye’ye kazandırmanın ödülü bu ise, ülke kültürünün-turizminin sonu yakın demektir!