Emeğin ve Zeytinin Çağrısı… Folklorik bir Oyun

Pinterest LinkedIn Tumblr +

emek422907-3-4-8040a[İsmihan Yorgancı’nın Milliyet blogda yayınlanan yazısını paylaşıyoruz.] Emeğin ve Zeytinin Çağrısı Gönendere’den.

Tiyatronun Halka Ulaşmasında Fırsat Eşitliği Güdülmelidir

Bir kültür ürünü ve uygarlık göstergesi olan tiyatroyu Kamu yararı kavramı içerisinde düşünmek gerekir. Her topluluk bir ana amaca yönelir. Devlet de böyledir. Devlet ana amacın gerçekleştirilmesinde bir araçtır. Sorun, devletin gerçekleştireceği ana amacın ne olduğunun belirtilmesidir. Amaç ortak iyiliğin sağlanmasıdır. Ortak iyiliğin sağlanması amacına ‘kamu iyiliği’ (kamu yararı) adı verilir. Kamunun devletten kendi iyiliği için istediği görevler genellikle dışa karşı savunma, diğer devletlerle iş birliği, huzur ve güven, adaletin sağlanması, özel faaliyetlerin uyumlu kılınması, bireylere yardım, gereksinimleri karşılayacak kuruluşları kurma ve işletme, uygarlığı, kültürü ve ilerlemeyi geliştirme gibi belli başlı konular olarak görülür.

İşte bütün bunlara dayanarak bir kültür ürünü ve uygarlık göstergesi olan tiyatroyu kamu yararı kavramı içerisinde düşünmek gerekir. ‘Ortak iyiliğin sağlanması’ nda devlet, kamunun eğitim, sağlık ve bunun gibi gereksinimlerini karşıladığı gibi kültür ve onun bir parçası olan tiyatro gereksinimini de karşılamak durumundadır. Üstelik kamu yararına yönelik bu görevler, bireylerden toplanan vergilerle yerine getirildiğine göre tıpkı ‘eğitimde fırsat eşitliği’ ilkesi gibi sanat ürünlerinin ve tiyatronun halka ulaşmasında da ‘fırsat eşitliği’ ilkesi güdülmelidir.

Takdir Edilecek Bir Çalışma

Fırsat verildiği zaman neler yapılabilineceğinin bir örneği olan, Gönendere Kültür ve Sanat Derneği’nin sahneye koyduğu ‘Emeğin ve Zeytinin Çağrısı’ adlı tiyatro oyunu tiyatro sanatının da vazgeçilmezliğini gözler önüne sermektedir. Emeğin ve Zeytinin Çağrısı adlı tiyatro oyunu 8 Temmuz, pazartesi saat 21:00’de Gönendere, Artam Kültür ve Sanat Merkezi’nde, 10 Temmuz Çarşamba Kalavaç köy meydanında, 18 Temmuz Perşembe Akıncılar Köyünde sahnelendi. Avrupa Birliği ve UNDP-PFF’nin katkıları ile gerçekleşen proje yine Gönendereli olan Gülcan Yalınca tarafından önerilmişti. Kolektif bir sanat olan tiyatronun gücünden yararlanan köylüler, hazırladıkları oyun ile ilk akşam bin kişilik bir seyirci kitlesine seslenmeyi başardılar. Oyunun sahnelendiği ilk gece seyirciler arasında Başbakan Sibel Siber ve Turizm Çevre ve Kültür Bakanı Mehmet Harmancı da bulunmaktaydı.

En Büyük Trajedileri Okur-Yazar Olamaya Olan İnançları

Üç aylık bir çalışmanın ürünü olan ‘Emeğin ve Zeytinin Çağrısı’ köyün yaşlı kesiminin anlıları ve hikayelerinden derlenerek, ülkemiz tiyatro oyuncularından Osman Alkaş ve Hatice Tezcan tarafından kaleme alındı ve sahneye kondu. Oyunda, Kıbrıs Türk Halkının ‘kız isteme’ ve ‘kına gecesi’ geleneği öğretisel olarak kullanılırken, okumaya, yazmaya önem veren Gönendere halkının ülkeye kazandırdığı doktorlara, avukatlara, vurgu yapılmakta. Ancak ne yazık ki okuyan gençlerin mesleklerini icra etmeleri için köylerini terk etmeleri de Onların trajedileri olmuş. Bugün köyde kalanlar, özellikle analar babalar, evlat hasreti içerisinde yaşamlarını sürdürmekteler. Bu hasret içinde yine de insanın eğitimini tamamlayıp bir meslek sahibi olması gerekliliği fikrinden de vazgeçmemişler. Genelini Gönendere köylüsünün oluşturduğu ekipte, atmış bir oyuncu rol alırken, her yaş gurubundan oyuncunun bulunduğu ekibin tümü yetmişi bulmakta. Tek perdelik, müzikli oyun, projenin ön gördüğü gibi Gönendere köyünden sonra 10 Temmuz Çarşamba saat 21:00’de Kalavaç, köy Meydanında, 16 Temmuz Salı saat 21:00’de Hisarköy, köy meydanında, 18 Temmuz Perşembe saat 21:00’da Akıncılar, köy Meydanında sahnelendi. Proje gereği oyun, halka açık ve ücretsiz oynandı.

Kültür Buluşmalarının Yaşanacağı Bir Kültür Merkezi Şart

Gönendereliler, bölge halkına eğitim ocağı olacak Şht Zeka Çorba Orta Okulunun kendi köylerinde açılmasını isteyerek okur yazar olmayı seçmişler. İlk başlarda yatılı bir okul olan okul daha sonra ulaşım şartları iyileştikçe ülkede yatılı kısmı kaldırılmış. Benim de Orta Okul eğitimimi tamamladığım Gönendere Orta Okulu, velilerin de sahip çıkması sonucu bizim çocuklarımıza da eğitim yuvası olmuştur. Mesarya’nın emekçi insanının, toprağa, insana, hayata verdiği emeği de gözler önüne seren oyunda cesaret gösterip rol alan ve bu projede amatör bir ruhla ancak profesyonel bir bakış açısı ile çalışan güzel insanları gönülden tebrik ederim. Gönendere Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Dr. Ahmet Gülle’nin de dediği gibi dekorunu, ışığını, kostümünü kendi yapan, kendi hikayesini yazan; yazdığı hikayeyi kendi sahneye koyan örnek köylü Gönendere halkının ve diğer köylerden katılan gönüllülerin, başka, başka yerleşim yerlerine örnek olmasını dilerken, Mesarya’nın ve Mesarya insanının artık hak ettiği sanatta da fırsat eşitliğine kavuşmasını istiyoruz.

Milliyet

Paylaş.

Yorumlar kapatıldı.