Mimesis Haber / Gezi Parkı olayları ile ilgili olarak Yeni Şafak gazetesi ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından hedef gösterilen Memet Ali Alabora’ya çeşitli sanat kurumlarından, sanatçılardan ve siyasetçilerden verilen destekler büyüyor.
Tiyatro Eleştirmenleri Birliği açıklamasında Üstün Akmen, “Başbakan kendini iyiden iyiye Padişah yerine koymaya başladı, eyvah ki eyvah” dedi. Başbakan’ın: “Bu ülkede hukuk varsa bunun hesabını soracağız” tehdidine aldırmadığını söyleyen Üstün Akmen: “Çünkü bu ülkede hukuk yok” ifadesini kullandı. Bir Başbakanın bir vatandaşını böyle alenen hedef göstermesinin Patagonya’da bile mümkün olamayacağını dile getiren Üstün Akmen, Alabora’nın Yeni Şafak’ın “Mi Minör” başlıklı oyunla “Gezi olaylarının provasını” yaptığı iddiasına da değinerek: “Ne provası! Anlasınlar işte, on bir yıldır toplum öyle gerildi ki, tenceredeki su öylesine kaynadı ki, toplumu koklayan iyi bir oyun yazarı da bu oyunu yazdı” diye konuştu. Üstün Akmen, Başbakan’ın şantajı karşısında bütün süreçlerde Memet Ali Alabora’nın yanında yer alacaklarını vurgularken “hatta hepimiz birer Memet Ali Alabora’yız” dedi.
Mimesis web sitesi editör yazısında, “Memet Ali Alabora’nın “tiyatro yoluyla halkı ayaklanmaya kışkırtma” gibi saçma bir iddiayla hükümete yakın bir gazete tarafından hedef gösterildiğine tanıklık ettik. Bu ancak ifade özgürlüğüne hiçbir tahammülün olmadığı faşizan yönetimlerde görülebilecek bir demokrasi ayıbıydı. Ardından genç oyuncu kitlesel bir mitingde bizzat başbakan tarafından hedef tahtasına koyuldu ve açıkça “hesap sorulacağı” tehditleri savruldu. Oysa demokratik bir yönetimde ülke liderinin konuyla hiçbir ilgisi olmayan bir kaç “sanatçıyı” konutunda ağırlayarak fikirlerini almak yerine, bu konuda çok daha fazla söyleyecek sözü olan Mehmet Ali Alabora’yı dikkate alması, dinlemesi ve karşıt bir fikri de savunsa onunla diyalog kurmayı denemesi beklenirdi. Bu sorun hala ciddiyetini korumakta ve Mehmet Ali Alabora’nın yaşam güvenliği tehdit altında. Şimdi demokrasiden ve dayanışmadan yana olan tüm sanatçılara ortak bir görev düşmekte: Mehmet Ali Alabora yalnız değildir, olmamalıdır.” şeklinde destek verildi.
Ercan Karakaş Twitter’dan yaptığı açıklamada “Memet Ali Alabora ile demokrasi ve özgürlük mücadelesinde dayanışma içindeyiz” derken; Ertuğrul Günay, yaptığı basın toplantısında “Kuşkusuz ülkenin birçok yerinde sokağa dökülen insanlar tümüyle o parkı, yeşil alanı, o ağacın isyanını bilmiyor. Ama her birinin bir itirazı, hayatına başkasının karışmasından hoşnut olmadığı bir söz bir durum var. Gezi Parkı, bütün bu hayata karışan, onu kuşatan söylem ve ortama itiraz edenlerin, korkusuz bir toplumda özgürce yaşamak isteyenlerin toplandığı bir alan. ‘Mesele Gezi Parkından ibaret değil arkadaş!’ mesajıyla anlatılmak istenen de bu” şeklinde konuştu.
Sine-Sen Başkanı Zafer Ayden de konu ile ilgi görüşlerini şu şekilde ifade etti: “Aslında bu iktidar döneminde başından beri bütün set emekçilerine yoğun bir saldırı söz konusu. Oyuncusundan, teknik çalışanına kadar hepimiz yoğun saatler boyunca, sigortasız olarak çalışıyoruz. Mehmet Ali Bora da bu süreçte kültür sanat alanındaki muhalif duruşuyla hedef haline geldi. Bu Mehmet Ali özelinde somutlaşsa da, aslında devletin kültür sanat alanında çalışan herkesin üzerinde bir baskı oluşturularak sindirme politikasını gösteriyor. Bütün kamuoyu Mehmet Ali Alabora’nın yalnız değildir, bütün sanat emekçilerinin onun yanındayız ve her zaman da olmaya devam edeceğiz.”
Mimesis Haber
