Mimesis Haber / Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği Yönetim Kurulu Memet Ali Alabora ile ilgili bir açıklama yaptı:
“Sanatçı çağının tanığıdır.” Tanık olduğu içinde eserlerinde hayatı dile getirir. Her türlü baskıya rağmen dile getirdiği için sanatçı sıfatının yanına bir de aydın sıfatı eklenir.
“Balık balık olduğunu bilmez, ağaç da ağaç olduğunu… Ama insan insan olduğunu bilir.” İnsan, insan olduğunu bildiği için de her koşulda hayatı savunur.
Sanatçının düşünceleri eserlerinde hayat bulur. Düşünce, hayatı değiştirmeye ve dönüştürmeye yönelik olduğu için sanatçılar, her dönemde baskıcı yönetimlerin ilk hedefi olmuştur.
Kimi gazeteler ve onun köşe yazarları ve siyasiler, Tiyatro Sanatçısı Mehmet Ali Alabora’yı hedef haline getirmeye çalışıyorlar. Üstelik akla mantığa sığmayacak bir komplo teorisi ortaya atılarak. Çevre duyarlılığıyla başlayıp, demokrasi taleplerinin dile getirildiği halk hareketinin yani “Gezi Parkı Olayları”nın “körükleyicisi” olmakla suçlanıyor.
Eğer bir sanatçı, ürettiği eserlerle halkı bu derece etkileyebiliyorsa o sadece çağına tanık olan kişi değil, çağında iz bırakan bir kişidir. Böyle bir kişiye sadece saygı duyulur.
“Benim için mesele gezi parkı kadar emek sinemasının yok edilişi, Şehir Tiyatrolarındaki önemli değişiklikler, Devlet Tiyatrolarının kapatılmak üzere oluşu, Haydarpaşa garının kapatılmasıdır…” Mehmet Ali Alabora, duyarlı bir insandır, her koşulda hayatı savunduğu için.
“Ben savaş karşıtı, doğa savunucusu, ifade özgürlüğünü ve demokrasiyi savunan bir insanım…” Mehmet Ali Alabora, özgür düşünceli bir sanatçıdır, tanık olduklarını tiyatro sahnesine taşıdığı için.
“ve her fırsatta her türlü darbeye karşı olduğunu dile getiren bir sanatçıyım…” Mehmet Ali Alabora, korkusuz bir aydındır, her türlü baskıya rağmen demokrasiyi savunduğu için.
Çünkü Mehmet Ali Alabora, insandır… insan… insan… insan…
