Mimesis Söyleşi / GalataPerform önümüzdeki günlerde 2. Yeni Metin Yeni Tiyatro Festivali’ni gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Festival bu yıl 2. kez 20 – 26 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek. Festival kapsamında Yeni Metin Yeni Tiyatro Oyun Yazarlığı Atölyeleri’ne katılan yazarların ilk oyunlarının okuma tiyatrosu olarak sunumları, söyleşiler ve atölye sunumları seyirci ile buluşacak. GalataPerform kadrosu festival hazırlıklarına devam ederken Yeşim Özsoy Gülan ile festival içeriği hakkında konuştuk.
Yeni Metin Yeni Tiyatro festivalinin ilkinin teması “felaket” idi. Bu sene “sınırlar”ın tema olarak seçilmesinin nedeni nedir?
Fotoğraf: Mauros Santuccica
Bu sene, geçen sene de olduğu gibi festivalden evvel yaşadığımız 4-5 aylık atölye sürecinde uzun atölye vermek üzere yurt dışından bir oyun yazarı davet ettik. Geçen sene Fransa’da Ensatt Üniversitesi’nde Oyun yazarlığı Bölüm Başkanı olan Enzo Cormann gelmişti ve temayı da o belirlemişti. Bu sene de bu geleneği devam ettirdik. Mart ayında atölyelerimiz kapsamında İskoçya’nın önemli oyun yazarlığı merkezlerinden Traverse Theater’la olan işbirliğimiz dolayısıyla uzun atölye vermeye gelen Peter Arnott belirledi temamızı.
Peki festivaldeki oyunlarda hangi sınırlar bekliyor seyircileri?
Festival kapsamına alınan oyunlar, hukuk sisteminin, kişisel hayatın, etnik ve kültürel kimlik kavramının, sosyal kodların, şehir hayatının, ölüm ve yaşamın, mülkiyet kavramının, tüketim kültürünün sınırlarını geniş bir yelpazede ele alıyor.
Geçen seneki festivali yeni metinlerin ortaya çıkması ve yazarların kendini geliştirmesi açısından nasil değerlendirdiniz? Geçen yıl katılımcı olan yazarları bu seneki festivalde de yeni oyunlar ile gorebilecek miyiz?
Bize göre oyun yazarlığı üzerine yapılan çalışmalar uzun bir zamana yayılan bir yapıya sahip. Yani aslında 4-5 aylık atölye süreci bile bir yazarın oyununu geliştirmesi için yeterli olmayabiliyor. Bazen bir yazar atölyelere bir iki sene katılıyor ve sonunda öyle bir oyun yazıyor ki şaşırıyorsunuz. Örneğin yine bizim atölyelerimizde çalışmış olan ve bizim bu sene için prodüksiyonunu yaptığımız Ahmet Sami Özbudak’ın oyunu İz’in 3 senelik bir geçmişi var. İz’i bu sene festivalin açılış oyunu olarak programa aldık. Bunun dışında geçen sene atölye sürecine katılan bir yazarımızın bu sene de burslu olarak devam etmesini talep ettik. Gelecek senelerde oyununu yapmayı planlıyoruz. Onun oyunu da bu sene seçilen oyunlar arasında. Dediğim gibi gelişim dediğimiz şeyi anlık, haftalık, aylık olarak görmüyoruz kesinlikle. Bizimle beraber yürüyecek yazarlar arıyoruz daha çok ve bekliyoruz. Beklemek, üretmek önemli. Bu sürecin çok değerli olduğunu düşünüyoruz.
İtalyan çağdaş tiyatrosunun öne çıkan ikilisi Ricci/Forte festival konukları arasında yer alıyor. Bu işbirliği nasıl gerçekleşti?
Fotoğraf: Andrea Pizzalis
Yine uluslar arası partnerlerimizden Maison Antoine Vitez’in davetiyle Lyon’da Theatre Les Ateliers’deki bir oyun yazarlığı festivaline gittiğimde bu iki yazarın Fransızca bir oyun okumasına şahit olmuştum ve sonrasında araştırdığımda ikilinin serüveni ve tiyatroya bakışı ilgimi çekti. Bunun dışında da festivallerde adlarını görünce İstanbul’a getirme fikri oluştu. Açıkcası bu seneki festivalin çapını biraz daraltmamız gerekti. Geçen sene hayal ettiğimiz yapıda yurt dışından daha fazla yapım olacaktı. Tüm hayal edilenler arasından Ricci/Forte İstanbul’a da özellikle gelmek istediği için ve biz onları tercih ettiğimiz için programa alındı. Çok sert bir bakışları var tiyatroya. Performatif bir açıdan bakıyorlar ve sahtelik, gerçeklik üzerine çalışıyorlar. Bu anlamda oyuncunun ve tiyatro dinamiklerinin, seyircinin algısının sınırlarını zorlayan çalışmaları var. Temaya radikal anlamda sorgulayıcı bir düzeyde katkısı olduğunu düşünüyoruz.
Sizin bu seneki festivalden beklentileriniz neler?
Bu sene de geçen sene olduğu gibi güzel bir tartışma ortamı yaratarak hem atölyeye katılan yazarların faydalandığı hem de seyretmeye gelen tiyatro profesyonellerinin ve genel seyircinin keyif alacağı ve bu ortama katılabileceği bir festival ortamı yaratmayı hedefliyoruz. Oyun okumaların ardında gerçekleşecek olan yazar ve yönetmenle olan söyleşiler bence çok önemli. Bu noktalarda hem oyunu hem de tiyatroyu tartışıyoruz. Ayrıca Ricci/Forte gibi iki radikal yazar/yönetmeni tanımak da seyirci ve bizler için farklı bir deneyim olacak. Ricci/Forte aynı zamanda şu sıralar Moskova’da Rus oyuncularla gerçekleştirdiği oyunculuk atölyesi gibi bir atölyeyi Türk oyuncularla gerçekleştirecek. Bu atölyenin ve söyleşilerin, okumaların çağdaş tiyatroyu tartışabileceğimiz canlı bir ortam yaratacağını umut ediyoruz.
Festival programı ie şöyle:
20 Mayıs Pazartesi
GalataPerform
20:30 İz & Ahmet Sami Özbudak Söyleşisi
21 Mayıs Salı
Salon IKSV
Sahnelenmiş Oyun Okumaları
19:00 Dil
20:30: When in Rome
Yazarlarla Söyleşi
22 Mayıs Çarşamba
GalataPerform
Oyun Okumaları
19:00 Dam
20:30 HSKTR
22:00 No: 2/1
23 Mayıs Perşembe
Kiki Sıraselviler
Film Gösterimi & Parti
20:30 Kapı Açılış
21:30 “Grimmless” Film Gösterimi
24 Mayıs Cuma
GalataPerform
Sahnelenmiş Oyun Okumaları
19:00 When in Rome
20:30 Dil
25 Mayıs Cumartesi
GalataPerform
Oyun Okumaları
13:00 No: 2/1
15:00 HSKTR
17:00 Dam
Not: Her oyundan sonra yazarlarla söyleşi olacaktır.
Falls in Galata
Söyleşi
18:30 Tiyatroda “Sınır” Kavramı
26 Mayıs Pazar
GalataPerform
14:00 – 17:30 Oyun-Yorum
Galata Hamursuz Fırını
Okuma Tiyatrosu
19:00 Macadamia Nut Brittle
Ricci/Forte Söyleşi
Ricci / Forte “Beneath the Roses” Oyunculuk Atölyesi
24 – 25 – 26 Mayıs
10:30 – 16:30
Galata Hamursuz Fırını
Duygu Dalyanoğlu/ MİMESİS
