20 ülkede 40 üye kuruluşla Avrupa’nın en büyük tiyatro birliği Avrupa Tiyatro Konvansiyonu 25 yaşında. 2009’da TCDD işbirliğinde Şark Ekspresi adıyla gezici tiyatro vagonu projesine imza atan birlik, bu yıl Bahar Turu ile yedi ülkede sekiz şehirde tiyatro severlerle buluşuyor.
Stuttgart’ta devlet tiyatrolarının sorunları ve geleceği temasıyla başlayan yolculuk, her şehirde farklı bir temayla tiyatro gündemini tartışmaya açan bir panel niteliğinde. Stutgart Devlet Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Hasko Weber, günümüzde genç nesilde tiyatroya karşı merak uyandırmanın zorluğuna dikkat çekiyor: “Bugün gençleri tiyatroya çekmek 100 yıl öncekinden daha zor. Belki o zamanın şartları farklıydı. Ancak gençlerin bir mekana kapanıp sahnede geçen bir öyküyü takip etmesi için hiçbir zaman ödül verilmedi. Tiyatronun bu kolektif ve demokratik deneyimini hep yeniden tanımlayıp yaratmak gerekiyor.”
Oyuncular, gazeteciler ve sanatçıların katıldığı paneller, tiyatro dünyasına deneyimlerini paylaşma fırsatı sunuyor. Bahar turu, bir sonraki durağında Belçika’nın Liege kentinde devam ediyor. Liege’de gerçekleşen “Tiyatro Okullarından Profesyonel Sahneye” temalı toplantıların gündeminde ise oyunculuk eğitimi ve profesyonel oyunculuk yer alıyor.
Almanya’nın güneybatısında Karlsruhe ile devam eden yolculuğun bu durağındaki tema, tiyatro izleyicisi profili ve genç seyircilere yönelik stratejiler. Günümüzde yeni nesle tiyatro ruhunu aşılamak ve tiyatronun eğlencenin ötesinde, sosyopolitik değere sahip olduğunu anlatmak, tartışmaların odak noktası. Karlsruhe Devlet Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Jan Linders, bu amaç doğrultusunda yeni nesil medyadan faydalanmanın önemine dikkat çekiyor: “Günümüzde tiyatro halen toplumsal sorunlara kolektif bir yaklaşım getirebiliyor. Bunlara illa ki bir yanıt bulmasa da soruları masaya yatırıyor. Tiyatronun en harika yanı da bir çok farklı medyadan faydalanması. Tiyatronun bir gün ortadan kalkacağını sanmıyorum, çünkü içinde birçok farklı medyayı barındırıyor.”
Ekibin bir sonraki durağı İsviçre’nin Zürih kenti. Tennessee Williams’ın ünlü eseri “Kızgın Damdaki Kedi“nin mulltimedya gösterileri eşliğinde bu modern versiyonu, tiyatronun günümüz iletişim teknolojilerine paralel olarak nasıl geliştiğinin iyi bir örneği. Avrupa Tiyatro Konvansiyonu Başkanı Dubravka Vrgo, Avrupa’da tiyatronun güncel sorunlarına değiniyor: “Mali kesintiler nedeniyle Avrupa’da genç oyuncular, genç sanatçılara ve yönetmenler yerini bulamıyor. Avrupa Tiyatro Konvansiyonu’nun en büyük görevi genç oyuncu ve yönetmenlere Avrupa’nın kapılarını açmak, onlarla birlikte yeni izleyicilere ulaşmak.”
Ekip, Avusturyalı yazar Ödön von Horvat’ın “The Bell Vue” adlı eserini izlemek için İtalya’nın Prato kentine doğru yola çıkıyor. 1938’de hayata gözlerini yuman oyun yazarı Ödön von Horvat, Almanya’da faşizmin yükselişini öngörmüş duyarlı bir tiyatro adamı olarak tanınıyor. Turun Prato ayağında Tiyatro ve Avrupa’nın Çöküşü temalı tartışmaların Horvat’ın bir oyunu eşliğinde gerçekleşmesi tiyatronun toplumsallığının altını çizer nitelikte. Prato Metastasio Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Paolo Magelli’ye tiyatronun düşünce özgürlüğünü simgelediğini belirtiyor: “Ben tiyatronun hayale, özgürlüğe açık, ütopyaların mümkün olduğu bir yer olduğu kanısındayım. İnsanlara da tiyatroyla zihnin özgür olması gerektiğini göstermeliyiz.”
Avrupa Tiyatro Konvansiyonu’nun Bahar Turu’nun rotasında Maribor (Slovenya) , Bratislava (Slovakya) ve Zagreb (Hırvatistan) kentleri de yer alıyor.