Mimesis Haber/ İngiliz tiyatrosunun yaşayan en güçlü kalemlerinden Edward Bond ilk defa Türkçede yayınlandı. Son yıllarda hem dünyada hem Türkiye’de tiyatro sahnesinin belki de en önde gelen teması şiddeti 70’li yılların başında tiyatroya taşıyan, bugünkü şiddet odaklı akımların öncüsü olan Edward Bond, bir Shakespeare uyarlaması olan başyapıtı Lear ile ilk kez Türk okuruyla buluşuyor. Birçok yeni yazarı ve metni Türkçeye kazandırmış olan Ayberk Erkay’ın çevirisiyle Mitos-Boyut Yayınlarından çıkan oyun, aynı zamanda yazarın şiddet üzerine son derece kapsamlı ve etkili önsözüyle beraber sunuluyor.
Yazıldığı ve sahnelendiği günden beri adından çokça söz ettirmiş olan Bond’un Lear’ı, Shakespeare metnini günümüze uyarlamadan, kendi tarihselliği içerisinde bırakıyor, fakat her çağda, her toplumda, her an karşımıza çıkan insan şiddetini metnin içine sızdırıyor. Oyunun kendisi kadar büyük ve önemli önsözü ise Bond’un insan şiddeti üzerine kaleme aldığı bir manifesto niteliğinde. Günümüzün tiyatrosuna ışık tutması ve bu mesele bağlamında kat edilen ya da edilemeyen yolu gözler önüne sermesi bakımından hem Lear, hem de Bond’un önsözü Türkçede büyük bir boşluğu doldurmaya aday görünüyor.
Edward Bond, önsözüne şu sözlerle başlıyor:
“Jane Austen’ın ahlakı kaleme alışındaki doğallıkla ben de şiddeti kaleme alıyorum. Şiddet toplumumuza şekil veriyor, toplumumuzu pençesinde tutuyor; şiddet kullanmayı bırakmadığımız takdirde geleceğimizi kaybedeceğiz. Yazarların şiddet hakkında yazmalarını istemeyen insanlar, onların bizler hakkında ve zamanımız hakkında yazmalarını istememektedirler. Şiddet hakkında yazmamak bugün ahlaksızlıktır.”
Son sözleri ise yirminci yüzyılın en önemli oyun metinlerinden biri olan Lear’ı özetler nitelikte:
“Birinci Perde, bir mitin hüküm sürdüğü bir dünyayı sahneye taşır. İkinci Perde, mit ile gerçeklik, batıl inançlı insanlar ile otonom dünya arasındaki çatışmayı. Üçüncü Perde ise bu çatışmanın çözümünü; bu dünyanın gerçekliğini, bu dünyada ölerek kanıtlayacağımızı.”
Mitos-Boyut Yayınlarından çıkan kitabın arka kapak yazısı ise şu şekilde:
“Çağdaş İngiliz tiyatrosunun en önde gelen, en tartışmalı yazarlarından Edward Bond, eserleri ve tiyatro düşüncesiyle günümüz tiyatrosuna yön veren isimlerden olmuş, ahlak ve şiddet tarafından kuşatılmış modern dünyayı sahnesine taşımıştır.
Bond’un 70’li yılların başında kaleme aldığı başyapıtı Lear, insanın şiddetini ve vahşetini, güce teslimiyetini, kurmaca ahlakını, toplumun tüm unsurlarına sirayet etmiş çürümüşlüğünü bütün çıplaklığıyla resmeden bir modern dünya tablosudur. Bu modern tragedya, sahneye çıktığı ilk andan itibaren tartışmaları beraberinde getirmiş, sanatsal düzeni sarsmış, sansüre uğramış, günümüzün şiddete odaklanmış tiyatrosuna kaynak olmuş yirminci yüzyılın en güçlü eserlerinden birisidir.
Bond’un Lear’a eklediği önsöz ise, doğumundan ölümüne insanın şiddetle kurduğu ilişkiyi sorgulayan, yazarın insana ve tiyatroya bakışını sergileyen bir manifestodur.”