Kimin elinde hıyar varsa, elimdeki tuzla ona koştum. Üç aşağı beş yukarı kırk yıl alkış peşinde koşmuşum, koştum…
Koş… koş… koş…
Şimdi soruyorum; ben manyak mıyım?
Tanınmak, alkış almak, “aaaaaa sizi çok beğeniyoruz”u işitmek, kızlara yakışıklı, güzel çıkmış fotoğraflarımla imzalar vermek… Eeee bunları yaşamadım sayılmaz. Ünlü bir komedyen oldum, insanları güldürmenin, güldürürken düşündürmenin yollarını öğrendim; “komiklik zor zanaattır” dedim. “Güldürmek, moral vermek, sıkıntıları unutturmak için komik komedyen oldum” diyordum. Şimdi akıl bağli oldu. Köşeli jeton düştü ya…
Boylu poslu olsaydım komedyen olur muydum?
Nah Olurdum!
(Tanıtım Bülteninden)
Şimdi soruyorum; ben manyak mıyım?
Tanınmak, alkış almak, “aaaaaa sizi çok beğeniyoruz”u işitmek, kızlara yakışıklı, güzel çıkmış fotoğraflarımla imzalar vermek… Eeee bunları yaşamadım sayılmaz. Ünlü bir komedyen oldum, insanları güldürmenin, güldürürken düşündürmenin yollarını öğrendim; “komiklik zor zanaattır” dedim. “Güldürmek, moral vermek, sıkıntıları unutturmak için komik komedyen oldum” diyordum. Şimdi akıl bağli oldu. Köşeli jeton düştü ya…
Boylu poslu olsaydım komedyen olur muydum?
Nah Olurdum!
(Tanıtım Bülteninden)
Yazan: Abdullah Şahin
Heyamola Yayınları, 2013