Kelime anlamı olarak “amatör” terimi genel anlamda ilk olarak, para kazanma amacı gütmeden, bir işi, kendi beğenileri üzerinden ve zevk için yapan kimse anlamını çağrıştırıyor. Bu kelime anlamı çoğu zaman, amatör anlamda bir işi yürütenlerin “acemi” ya da “özenti” olarak da yaftalanmasına yol açıyor. Amatör tanımını tiyatrolar özelinde kullanacak olursak; amatör tiyatro ile uğraşanların ya da bir şekilde ilişkiye girmiş olanların çok iyi bileceği gibi, amatör kelimesinin sözcük anlamı ile ortaya atılan bu etiketlemeler amatör tiyatroların gerçek uğraşlarının gölgede bırakılmasına ve değersizleştirilmesine sebep olmaktadır.
Türkiye’de amatör tiyatroların büyük birçoğunu oluşturan üniversite tiyatroları, bünyesinde bulundurdukları insanların bireysel ve kolektif çabaları ile birlikte süreçlerini devam ettirmeye çalışmaktadır. Bu insanların büyük bir çoğunluğunu öğrenciler oluşturmakta ve tiyatro yapabilmenin ön koşulu olan teorik ve pratik çalışmalar yine üniversite öğrencileri tarafından araştırılarak ve aktarılarak oluşturulmaktadır. Bahsi geçen araştırma ve aktarım sürecinde kendi okullarından bile herhangi bir maddi destek almadan sürecin devamlılığı sağlanmaktadır. Hatta geleneksel olarak her yıl bir oyun gösterimi hazırlamaya gayret gösteren üniversite tiyatroları, gösterimlerinin hazırlanma sürecinde bile üniversite yönetimlerinden kendilerine maddi anlamda cüzi miktarlar pay biçilmektedir. Böyle bir ortamda üniversite tiyatroları “amatör” tanımının kendi içinde barındırdığı “para kazanma amacı gütmeme” koşulunu yerine getirmiş olup, karşılığında ise yine kelime anlamı olarak “profesyonel” işler ortaya koymaktadır. Bu işlerin içinde her üniversite tiyatrosunun kendi içinde yürüttükleri çalışmaların yanı sıra ortaklaşa düzenledikleri şenlikler, toplantılar, söyleşiler, atölyeler ve gösterimler de yer almaktadır. Bu sorumluluğu Ankara’da ODTÜ, İzmir’de Ege Üniversitesi, İstanbul’da ise İstanbul Üniversitesi ve geleneksel olarak en merkezi anlamda Boğaziçi Üniversitesi üstlenmektedir.
Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nın 2012 yılında sergiledikleri Bertolt Brecht’in “Sezuan’ın İyi İnsanı” adlı eğitim prodüksiyonu ile katıldıkları, TAKSAV tarafından Ankara’da düzenlenen festivalde yaşanan olaylar amatör tiyatroları temel örgütlenme biçimlerini yok sayarak onları bir çıkmaza sürüklemiştir. Bertolt Brecht’in oyunlarının telif haklarını koruyan Almanya’daki Suhrkamp Verlag firmasının Türkiye temsilcisi olan ONK Ajansı, BÜO’nun gösterimini bahsi geçen festivalde engellemeye kalkmıştır. Her yıl süreçleri boyunca ortaya çıkan eğitim prodüksiyonlarına yapılan harcamaları karşılamak için türlü zorluklarla başa çıkmaya çalışan üniversite tiyatrolarından birinin böyle bir muameleye maruz kalması ortadaki tutarsızlığın boyutunu gözler önüne sermektedir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Madde 33 tarafından da ONK Ajansı’nın yapmış olduğu eylemin geçersizliği perçinlenmektedir. Madde 33’te yer alan beyan şöyledir: “Yayımlanmış bir eserin, tüm eğitim ve öğretim kurumlarında yüz yüze eğitim ve öğretim maksadıyla doğrudan veya dolaylı kar amacı gütmeksizin temsili, eser sahibinin ve eser adının mutat şekilde açıklanması şartıyla serbesttir.” Temsil Serbestisi olarak geçen bu maddede bahsi geçen tüm şartları yerine getirmesine rağmen BÜO gene de Ajans tarafından yapılan saldırıyla karşı karşıya kalmıştır. Ortaya çıkan bu durum zaten amatör tiyatroların önüne konan birçok engelin sadece bir uzantısıdır.
Yazdığı oyunların hepsinde muhalif bir eleştiri ortaya koyan Bertolt Brecht’in bir oyununun, ONK Ajansı tarafından salt para odaklı bir nesneye dönüştürülmeye çalışılması kabul edilemez bir olgudur. Ayrıca kelime anlamı üzerinden “heveskar” olarak nitelendirilen amatör tiyatroların, maddi ve bürokratik engellerle çıkmaza sürüklenmeleri de kendilerine addedilen etiketlerin, engeli koyanlar tarafından kendi çıkarları doğrultusunda nasıl şekillendirildiği bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Yaşanan üzücü olay sebebi ile sadece Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları tarafından değil, tüm amatör tiyatro grupları tarafından bir tartışma başlatılması, sorgulama ve karşı koyma çabasının geniş bir yelpazeye yayılması, zaten hali hazırda bulunan engellerin ve gelecekte BÜO’nun maruz kaldığı durum gibi karşılaşılabilecek durumların ortadan kaldırılmasında önemli rol oynamaktadır.