Yazan: Albert Camus
Çeviren: Bertan Onaran
Yöneten: Turgay Kantürk
Savaş ve yıkım tehdidinin yaşandığı, zamansız ve mekânsız bir kent. Ansızın gökyüzünde beliren kuyruklu yıldızın işaret ettiği bu kötü alamet; çağın en büyük düşmanı Veba kılığında girer kentlilerin hayatına. Veba’nın bir de ortağı da vardır: Ölüm! Veba tüm diktatörler gibi güç hakkını güç gerçeğiyle eşit tutar, yönetime el koyar ve sıkıyönetim ilan eder.
Topraklarına ve yönetime musallat olan vebayla beraber yaşama mecbur kalır kentin insanları; aşıklar, yöneticiler, ayyaşlar, zenginler ve yoksullar aynı korkunç düzenin, aynı alacakaranlık çağın içindedirler, salgın ve ölümdür sonrası: “Ne de olsa hepimiz aynı gemideyiz artık…”
29 Aralık Saat 20.30 Müşfik Kenter Sahnesi’nde
Yazan : Bertolt Brecht
Çeviren : Yılmaz Onay
Yöneten: Mehmet Ergen
Oyuncular; Munis DÜŞENKALKAR, Cihan BIKMAZ, Elif ÜRSE, Levent TÜLEK, Alper KUT, Burak DUR,
Muhammet ÇAKIR ,Zeynep KÖSE, Ali KİL, Tuğba YARBAĞ, Nevşim Ayşen ERZAT
İç savaşta kocasını kaybeden Carrar Ana, şimdi de iki oğlunu korumaya adamıştır kendisini. Ne seçimleri demokratik yollardan kazanan hükümetin, ne de ordunun yanında olduğunu söyler. General Franco’nun faşist ordusuna karşı savaşan kardeşi Pedro’nun evde saklandığına inandığı silahları almaya gelmesi, iç savaş zamanında tarafsız kalıp kalınamayacağı tartışmasını tetikler.
“… Bir makineli tüfeğin arkasına geçip insanları tarasın diye doğurmadım ben oğlumu. Evet, dünya haksızlıklarla dolu. Ne yapalım yani, biz de o haksızlıkların içinde mi yer alalım. Böyle mi yetiştirdim ben oğlumu… Eve döndüğünde, sırf generalleri yendi diye tekrar kapımı açmamı mı bekleyecek benden? Elini kana bulamış hiç kimse giremez bu kapıdan içeri; kendi oğlum bile…”
İspanya İç Savaşı’nda geçen ve yine o dönemde yazılan bu oyun Brecht’in en dramatik oyunlarından biridir.
22 Aralık Saat 20.30 Turhan Tuzcu Sahnesi’nde
Yazan : Nick Rongjun YU
Çeviren : Zeynep NUTKU
Yönetmen: Orhan Kemal AYDIN
Günümüzde, evrensel bir düzlemde; Siber uzayda geçen ilgi çekici oyun, gerçek ve sanal ilişkiler üzerinden yalnızlık, iletişimsizlik, aşk, sadakat, samimiyet gibi kavramları ele alarak birbirimizle gerçekte ne kadar iletişim kurabildiğimiz sorusu etrafında örülüyor. Oyunda evli bir çiftin birbirleriyle nasıl ilişki kurduğunu izlerken bir yandan da sanal dünyadaki arayışlarına tanıklık ediyoruz. Amerikalı-Çinli yazar Yu, bize duygularımızın sesini bu modern ve gürültülü dünyada hala duyup duyamadığımızı sorgulatıyor.
İçimizdekileri kimliksizliğin ardına gizlenerek rahatça döktüğümüz sanal ilişkiler kurduğumuz insanlar mı bize daha yakındır yoksa pek çok duyguyu, kırgınlığı, düş kırıklıklarını içimize atarak ilişkimizi sürdürmeye çalıştığımız yakınımızdakiler mi?
Oyunda Füruzan Aydın, Doğacan Taşpınar,Esra Pamukçu Bozkurt ve Bulut Akkale rol alıyor.
28 Aralık Saat 20.30 , 02, 09 ve 23 Aralık Saat 15.30’da Müşfik Kenter Sahnesi’nde
“HANGİSİ BABASI”
Yazan Ray Cooney
Çeviren Nazım Uğur Özüaydın
Yöneten Zurab Siharulidze
Çetin Etili,Aytekin Özen, Nazan Koçak,Fidan Tek, Mert Asutay, Özge Çatak ve Hüseyin Durak ‘ın rol aldığı oyunda;
Aynı anda, iki karısıyla, iki ayrı evliliği sürdüren taksi şoförü John Smith, günün birinde birbirinden habersiz iki çocuğu internette tanışınca zor durumda kalır. Soyadlarının aynı oluşuna tesadüften öte bir anlam veremeyen bu iki gencin görüşmeye karar vermesi, John’un 18 yıldır yürüttüğü iki evliliğin de sonu mu olacaktır, yoksa hem kendini, hem de iki ailesini kurtarmak zorunda olan John, türlü yalanlarla arapsaçına dönen olayların içinden çıkabilecek midir? Cevabı yüksek tempolu, eğlenceli Ray Cooney komedisinde.
21 ve 22 Aralık Saat 20.30 , 16 ve 30 Aralık Saat 15.30’da Müşfik Kenter Sahnesi’nde
“KÜLHANBEYİ MÜZİKALİ”
Yazan : Ülkü AYVAZ
Yöneten: Kemal BAŞAR
Çok sayıda sanatçının rol aldığı oyunculardan bazıları…. Alican YÜCESOY, Defne ŞENER GÜNAY, Mert ASUTAY, Aytekin ÖZEN, ,Tugay MERCAN, Ali Rıza KUBİLAY, Doğacan TAŞPINAR,Münir AKÇA, Ali KİL, Emrah EREN (Çetin ETİLİ), Orhan Kemal AYDIN, Beyti ENGİN, Ali AZİZ ÇÖLOK, Alper KUT ve Burak DUR
Osmanlı İmparatorluğu’nun son demleri. II. Abdülhamit sarayda; yani yangın derinde… Gelişime ve ilerlemeye kapalı istibdat döneminin toplum üzerindeki baskısının şiddetle hissedildiği bir dönem…
Tulumbacıların, kabadayıların renkli hayatlarını anlatırken dönemin panoramasını çizen şarkılı, atışmalı, danslı ve eğlendirici oyun, çürümüş devlet zihniyetinin, vurguncu anlayışın topluma verdiği zararı eğlendirici bir biçimde gözler önüne seriyor.
20 ve 27 Aralık Saat 20.30 Müşfik Kenter Sahnesi’nde
ŞİŞMAN DOMUZ
Yazan: Neil LABUTE
Yöneten: Kadriye KENTER
Oyun; “Yakışıklı ve zıpır bir genç adamın şişman bir kadına aşık olması mümkün müdür?” sorusuyla başlıyor. Oyun boyunca tüm toplumsal yargılara rağmen ilişkilerini sürdürmeye çabalayan Helen ve Tom çiftinin ilişkisine tanıklık ediyoruz. Bu tanıklık bir süre sonra seyircinin önyargılarıyla yüzleşeceği bir yolculuğa dönüşüyor. Keskin bir mizah duygusuna sahip olan oyunda, ikili ilişkilerle ilgili oluşturulmuş toplumsal kalıplar, “beden” üzerinden gündelik bir sadelikle sorgulanıyor.
Oyunda; Nurhayat Atasoy, Ozan Ayhan, Serkan Öz ve Dilara Yalçın rol alıyor. Nilüfer Şaşmazer’in çevirisini yaptığı oyunun müzikleri Tolga Çebi’ye ve Kıymet Berrak’a, dekor tasarımı Ali Yenel’e, kostüm tasarımı Gönül Sipahioğlu’na, dramaturjisi Ceren Ercan’a, ışık tasarımı Yüksel Aymaz’a ait.
19,21, 26 ve 28 Aralık Saat 20.30 Turhan Tuzcu Sahnesi’nde
BENİM GÜZEL PABUÇLARIM (04-10 yaş)
Yazan: Dersu Yavuz ALTUN
Yöneten: Mert ASUTAY
Doğduğu günden beri çalıştığı sirkin sahibi, Palyaço Kırmızıburun’u kovup yerine elektronik savaş oyuncakları almaya karar verir, üstelik palyaço pabuçlarını da Kırmızıburun’un elinden almıştır! Palyaçomuz ise hayatında ilk defa sirkin dışına çıkıp pabuçlarını geri alacak parayı kazanmak için kendisine bir iş bulmak zorundadır.
Ama dışarıdaki dünya, onun çocuklarla kurduğu dünyaya hiç mi hiç benzemez! Palyaçomuz girdiği çeşitli işlerde gözünü para bürümüş adamlarla, adaletsiz patronlarla ve duyarsız insanlarla uğraşmak zorunda kalacaktır. Bir yandan yeni arkadaşlıklar kurarken bir yandan da teknolojinin hüküm sürdüğü dünyada eskimeye yüz tutmuş sevgi, dostluk, dayanışma gibi değerlerine sahip çıkmaya çalışacaktır. Onun elinden tutup bu maceraya ortak olmaya hazır mısın?
22 ve 30 Aralık Saat 11.00’de Müşfik Kenter Sahnesi’nde
HOŞU’NUN UTANCI (07-11 yaş)
Yazan Şinasi Ekincioğlu
Yöneten Levent Tülek
“Hoşu’nun Utancı” denizinaltında geçen bir çocuk müzikali. Kendi değerinin farkında olmayan ve sahip olduğu güzellikten utanan bir istiridyenin, Hoşu’nun masalı. Evrenin içinde başka bir evren su altı. Aslında işler suyun altında da üstünde olduğundan pek farklı değil. Burada da canlılar birbirlerinin güçsüz taraflarını yakalayıp güç elde etmeye çalışıyorlar. Kısa yoldan, çok çalışmadan kazanmak isteyenler var aralarında. Tabii ki orada da arkadaşlarına destek olan iyi canlılar var. Deniz yıldızı, balıklar, yosunlar ve utangaç istiridyemiz Hoşu biz insanlara kendimizle barışık olmanın masalını keyif dolu bir müzikalle anlatıyorlar.
23 ve 29 Aralık Saat 11.00’de Müşfik Kenter Sahnesi’nde
Tel : 0212) 414 96 47 – 48 Gişe tel: (0212) 661 38 94-95
BBT Yunus Emre Kültür Merkezi 9.Kısım Ataköy İstanbul