Kamuoyunun bildiği gibi cezaevlerinde 12 Eylül tarihinde başlayan ve 40 günü aşkın bir süredir devam eden açlık grevleri boyunca günde bir adet küp şeker, bir parmak tuz ve bir adet B vitamini ile hayatlarını sürdüren çok sayıda tutuklu eylemci için kalıcı sakatlıklar ve ölüm riski başlamış durumda. İnsan hayatından daha değerli hiçbir şey olamayacağına göre bu konuda acilen adımlar atılmasını beklemek hepimizin doğal hakkı. Buna rağmen şu ana kadar hiçbir yetkili sorunun çözümü konusunda makul bir adım atmış değil. Bizce bu aşamada sanatçılara ve aydınlara düşen en önemli görev her ne koşulda olursa olsun insan yaşamının kutsallığını savunmak olmalıdır. Yaşananlara karşı sessiz kalmak ve üç maymunu oynamak sadece eylemcileri ilgilendiren sonuçlar doğurmayacak, hepimiz adına insani değerlerin tükenme noktasına geldiğinin bir işareti olacaktır.
İnsanlığın Bittiği Noktada mıyız?
Paylaş.
