Sonuç bildirgesinden öne çıkan maddeler şöyle:
– Sanat ve Kültür alanlarına destek yandaş beslemeye yarayan bir yemliğe veya ihaleye ve rant sürecine dönüştürülmemeli. Sanat kurum ve kuruluşlarının belirleyeceği objektif kriterlerle destek oranları oluşturulmalı.
– Bakanlıklarda ve yerel yönetimlerde ilgili kuruluş olarak korunacak ve yeni kurulacak tüm sanat kurumlarının özerklik prensibi Anayasa’da güvence altına alınmalı, uygulanmalı.
– Her bir tiyatro kendini yönetir. ‘Davul sanatçının boynunda, tokmak siyasetçinin elinde’ durumu tiyatro için ölümcüldür.
– Son zamanlarda sık sık dile getirilen kadrosuzlaştırma, malı açıdan cılızlaştırma düşünceleri ülkemizdeki tiyatro hareketini kısırlaştırmakla eş anlamlı olduğu için kabul edilemez.
Bildirgede Şehir Tiyatrolarında değişen yönetmelikle birlikte oluşturulan edebi kurula atıfta bulunularak da şöyle denildi: ‘Edebi Kurul ve Repertuvar Kurulu’ gibi oluşumlar tiyatroların baskı ve servis bataklığıdır. İhtiyaç halinde bu tür komisyonlara başvurulmasının önünde zaten hiçbir engel yoktur.’
