[Kuzey Güney’ dizisinde Gülten karakterine hayat veren Zerrin Tekindor, ‘Antonius ile Kleopatra’ oyunuyla Shakespeare Festivali’nde sahneye çıktı. Tekindor’un festival deneyimini paylaştığı röportajını okuyucularımızla paylaşıyoruz]
Tiyatro sahnesinde olmak nasıl hissettiriyor?
Çok heyecanlanıyorum ama korkulu bir heyecan değil, bu çok eğlenceli bir heyecan.
‘Antonius ile Kleopatra’ oyununu dünyanın en ünlü tiyatrolarından Shakespeare’s Globe’da oynadınız. Bu sizin için ne ifade ediyor?
O sahneye çıkmak, bugüne kadar oynadığım bunca oyunun ödülü gibiydi benim için. Çok hoş bir duyguydu. Oyun sırasında zaman zaman kendi kendime gülümsedim, “Aaa Globe’da oynuyorum” diye.
Kleopatra’nın duygularındaki tüm iniş çıkışları başarıyla yansıtmanız, Guardian’ın tiyatro eleştirmeni Michael Billington tarafından da övgü aldı. Karakteri nasıl çıkarttınız?
Karakteri düşünmeye başladığım ilk günlerde, Kleopatra’nın değişken ruh hali, onun hırsı, onun gel-gitleri beni çok çekiyordu. Yönetmenimiz Kemal Aydoğan, Kleopatra’nın sadece bugününü istiyordu. “Dün değil, yarın değil, şimdi Zerrin” diyordu. Hiçbir planı programı yok. Ne hissediyorsa öyle… Bu aşamada Macide Tanır ve Haldun Dormen’den de çok önemli ipuçları aldım. Aşık bir kadının yolunu izlemeye karar verdim. Aşkından hırslı, aşkından hırçın, aşkından deli…
Onlarınki nasıl bir aşk hikayesi?
Tutkuları müthiş. El değmemiş bir tutku, ilkel, vahşi, kendilerini sever gibi aşıklar birbirlerine. Dünyayı gözleri görmeyecek kadar sadece birbirlerine bakıyorlar. Onun için efsane.
Oyunun yazarı William Shakespeare’in sizdeki yeri nedir?
William Shakespeare hayatımda okuduğum en iyi yazar. Onun cümleleri atasözlerim gibidir.
“İlkokula Resim Yapmayı Öğrenmek içın Giderdim”
“Tiyatro yapmazsam ölürüm diyemem ama resim yapmamayı düşünemiyorum” demişsiniz. Resme olan tutkunuz nasıl başladı?
Kendimi bildim bileli resim yaparım. İlkokula bile güzel resim yapmayı öğrenmek için gittiğimi sanırdım. Tiyatro müthiş bir enerji, disiplin, hafıza isteyen bir iş. Gücün yettiği sürece, sahnede durabildiğin sürece yaparsın. Bir süre sonra ister istemez vedalaşırsın. Ama resim öyle değil.
Yakınlarda çalışmalarınızı görebileceğimiz bir sergi olacak mı?
Contemporary Istanbul 2012’de kasım ayında sergim olacak. Galeri Selvin’le katılacağım.
‘Kuzey Güney’den de bahsedelim… Sezon çekimlerini tamamladınız. Sırada ne var?
‘Kuzey Güney’ önümüzdeki sezon da devam edecek. Gülten’i bir yıl daha zevkle oynayacağım. Merak ediyorum neler yapacağını.
Final sahnesi seyirciyi ağlattı. Siz neler hissettiniz izlerken?
Bence çok özel bir bölümdü. Etkileyici bir final oldu. Kuzey’in can damarı, en iyi arkadaşı, ‘kardo’su gitti. Kuzey hayatındaki ikinci kırılmayı Ali’yle yaşadı. Çocukluğu bitti. Bundan sonra hiçbir şey aynı kalmayacak. Şimdi yepyeni bir hikaye başlıyor.
Dizideki genç kadronun oyunculuklarını, bir tiyatrocu gözüyle değerlendirmenizi istesem?
Çok yetenekliler. Bir oyuncunun yeteneği kadar iş ahlakı, disiplini de çok önemlidir. Ve öyleler. Bu beni çok mutlu ediyor.
Kıvanç Tatlıtuğ’un oyunculuktaki gelişimiyle ilgili neler söyleyeceksiniz? ‘Aşk-ı Memnu’da da birlikte çalıştığınız için herhalde bu gelişimi en yakından gözlemleyenlerden birisiniz.
Kıvanç, çok çalışkan ve işine akıl yoran bir oyuncu. Bu tutkusunun devam edeceğini biliyorum. Yıllar boyu zevkle, gururla izleyeceğiz.
“Oğlumla Aynı Soyadını Taşımak İstiyorum”
Dizide eğlenceli, kızıyla arkadaş bir karakteri oynuyorsunuz. Sizin oğlunuzla ilişkiniz nasıl?
Hira, çok iyi bir insan her şeyden önce. Çok akıllı, yetenekli, komik, olgun, eğlenceli şahane bir oğul. Onun annesi olduğum için çok mutluyum. Ondan çok şey öğreniyorum.
Özel olmayacaksa, Çetin Tekindor’la boşandıktan sonra neden soyadınızı değiştirmediniz?
Çünkü oğlumla aynı soyadını taşımak istiyorum. Sebebi bu.
“Haluk Bilginer Antonious’u Kalbiyle Oynuyor”
Tekindor rol arkadaşını anlattı: “Haluk Bilginer çok özel, önemli, değerli bir aktör. Tiyatroya olan aşkı, disiplini olağanüstü. Onu daha önce birçok oyunda izledim, oyunculuğuna hayrandım. Aynı sahneyi paylaşınca hayranlığım daha da arttı. Antonius’u da kalbiyle oynuyor. Çok güzel bir yorumu var, ders gibi.”