[Mimesis Haber olarak Şehir Tiyatrolarında yapılan yönetmelik değişikliğinin neler getirdiğini okuyucularımıza, “Yebi İBBŞT Yönetmeliği Neyi Değiştiriyor” haberi ile duyurmuştuk. Radikal gazetesinden Bahar Çuhadar, haberimizi kaynak göstererek yeni bir karşılaştırma çalışmasını, toparlayıcı bir çalışma ile köşesinden yayınladı. Aktarıyoruz…]
Şehir Tiyatroları’yla ilgili yeni yönetmelik sanatsal kararları bürokratlara vererek tiyatro camiasının tepkisini topladı. Peki eski yönetmelik ile yenisi arasındaki temel farklar neler? İki yönetmeliği karşılaştırdık
Şehir Tiyatroları son bir haftanın en büyük tartışma konusu oldu. Sanatçıların büyük tepkisine rağmen İstanbul Belediyesi bütün karar alma sürecini bürokratlara emanet eden yeni düzenlemede geri adım atmıyor. Peki eskiyle yeni arasında gerçekte ne fark var?
Sorunun yanıtı için iki yönetmeliği karşılaştırdık. Yeni yönetmeliğin belki de en önemli detayı müdürün görevini tanımlayan ilk maddede yatıyor. Şöyle ki: “Toplumda sanatı ve estetik duyguları geliştirmek, tiyatronun kuruluş gayesinden sapmadan günümüz insanına vereceği sanat hizmetinde toplumun genel etik değerlerine özen gösterilmesini sağlamak.” Eski yönetmenlikte içinde ‘etik’ geçen tek bir cümle yokken, yenisi ‘toplumun genel etik değerlerine’ özen göstererek işe başlıyor. Bu durum, Şehir Tiyatroları’nın bundan sonra gireceği yola dair önemli bir ipucu veriyor. Yönetmeliğin tiyatro camiasından tepki alan diğer değişikliklerinin başında ise Genel Sanat Yönetmenliği’nin neredeyse tamamen işlevsiz bir makam haline getirilmesi var. Daha önce sanatsal çalışmalardan sorumlu olan ve yönetim kuruluna başkanlık eden Genel Sanat Yönetmeni’nin artık ne yapacağı belirsiz.
Eskiden oyunları sanatçılardan oluşan Repertuvar Kurulu öneriyor, son kararı ise Genel Sanat Yönetmeni’nin başkanlık ettiği Yönetim Kurulu veriyordu. Yeni düzende ise bu iş, üyeleri arasında tek bir sanatçı bile bulunmayan Edebi Kurul’a emanet. Kurulun Genel Sanat Yönetmeni dışındaki üyeleri, belediyeye bağlı memurlardan ve direkt Belediye Başkanı’nca dışarıdan atanan isimlerden oluşuyor. Oysa Belediye Başkanı Kadir Topbaş önceki gün ‘tek kişinin’ oyunları seçtiğini, artık tiyatronun daha demokratik olacağını söylemişti ki durum pek öyle görünmüyor.
‘Müstehcen oyun’ söylemleriyle başlayan tartışmanın bugün tiyatronun yönetim yapısını kökten değiştirmeye kadar gitmesi, süreci iyi takip edenler açısından elbette ki şaşırtıcı değil.
Görünen o ki 10 TL’lik bilet karşılığında, çoluk çocuk evinin en yakınındaki Şehir Tiyatroları sahnesine giden İstanbullulara hangi oyunların izletileceğine müdahale etmenin en kestirme yolu bulunmuş durumda. Oluşturulan kurullarda sanatçıya rastlayamadığımıza, bürokratlarımızın tiyatro tarihini, tekstleri, akımları yalayıp yutmadığını az çok tahmin ettiğimize göre geriye pek seçenek kalmıyor. Bürokrat tepeden bildirecek, sanatçı da tiyatrosunu yapacak. Bürokratların neye göre oyun seçeceğini tahmin etmek için de ilk maddeye dönelim: ‘Toplumun genel etik değerlerine özen gösterilmesini sağlamak.’ Tercihlerin sanatsal mı yoksa ideolojik mi olacağını hâlâ merak ediyor muyuz?
Çözüm ne olabilir?
Aslı Öngören/İstanbul Şehir Tiyatroları Sanatçıları Derneği: Asıl çözümün yeni bir bağımsız sanat yasasında olduğunu düşünüyoruz. Eski yönetmelikte de pek çok sorun olduğu açıktır. Amaç koşulları, sadece sanatçılar için değil, tüm sanatseverler ve kültürel miras adına da iyileştirmektir. Bu uzun bir çalışma ve işbirliği isteyen bir süreçtir. Bir genel müdürlük ve onun üzerinde bir genel sanat yönetmeni şeması ve belli anlamda ekonomik özerklik olabilir. Bunlar bizi bürokrasinin hantallığından kurtaracak ve sanatı özgür ortamına yaklaştıracak seçeneklerdir.
Şehir Tiyatrosu şehrin ta kendisidir
Yiğit Sertdemir, oyun yazarı-oyuncu: Şehrin tiyatrosunun önemi, şehrin tarihinde ve değişiminde. Eminönü’nde dolaşmak, Sultanahmet’te köfte yemek, köprüde balık tutmak neyse Şehir Tiyatrosu’nda oyun seyretmek de o işte. Şehrin değeri. Şehri anlatan. Şehrin ta kendisi. Şehir Tiyatroları’nın bağımsız olması, geleceğin bağımsız olmasına eş. Senin yarının ile ilgili kurduğun tasavvur, tiyatronla var. Bağımsızlığını yitirirse, duymadığın seslerin de gider. Aynı şeyleri duyar, aynı şeyleri söylersin. Aynı yerde kalırsın. Çocuğun seni geçsin istiyorsan, şehrin tiyatrosu bağımsız kalmalı…
Tiyatro idari tasarrufun yeri değildir
Engin Uludağ, Şehir Tiyatroları’nın eski başrejisörü: Türkiye’de tiyatro dendiği zaman ilk akla gelen, kurumsallaşmış tek müessese Şehir Tiyatroları’dır. Meşrutiyetin son döneminden Cumhuriyet boyunca sürmüştür. Batı’nın tüm klasikleri yazıldığı zaman İstanbul’da oynanmıştır. Dünyada sanat nereye geldiyse, tiyatro da oradadır. Bunu daha muhafazakâr yapacağım diyemezsiniz. Muhafazakârlık zaten tarifi olmayan bir şey. İnsanın özgürlüğünü anlatacak bir tiyatro olmak zorunda. ‘Müstehcen’ gibi sözlerle, kelimelerin peşine takılıp da bir şey yapamazsınız. Tiyatro idari tasarrufun yeri değil, doğrudan çağdaş sanatın icra edildiği bir yerdir.
Sanatsal kararları memurlar verecek
Eski Yönetmelik
* Müdürlük idari işleri yürütmek için kurulmuş bir birim. İşlevi ise tiyatro ile belediye arasındaki ilişkileri organize etmek.
ŞT’nin amacı şu şekilde ifade ediliyor: Bir temel hak olarak anayasanın güvence altına aldığı sanatın ve tiyatronun toplumsal görevine uygun olarak halkın kültürel üretiminin, çağdaş eğitiminin sanat düzeyi ve bilincinin yükseltilmesine katkıda bulunmak…
* Genel Sanat Yönetmeni ve Yönetim Kurulu sorumlu.
* Yedi kişiden oluşur. Genel Sanat Yönetmeni, Şehir Tiyatroları Müdürü doğal üyedir. Belediye Başkanı, sanatkârlar arasından Genel Sanat Yönetmeni’nin önerdiği üç adaydan birini ve Belediye Meclisi’nden ya da Belediye ve Şehir Tiyatroları personelinden iki kişiyi seçer. Sanatçılar da kendi aralarından iki kişi seçer.
* Genel Sanat Yönetmeni başkanlık eder. Olmadığı durumlarda kıdemli bir İBBŞT sanatçısı başkanlık eder.
* Yönetim Kurulu’na o sene sahnelenecek oyunların seçiminde önerilerde bulunur.
* Daire Başkanı başkanlık eder. Bulunmadığı hallerde Genel Sanat Yönetmeni başkanlık eder.
* İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanı, Genel Sanat Yönetmeni ve Şehir Tiyatrosu sanatçılarının kendi aralarından seçtikleri bir üye bulunur. Belediye Başkanı bu kurula tiyatroyla ilgili meslek örgütlerinin gösterecekleri adaylar arasından iki, İstanbul’daki konservatuvarların önerdiği isimler arasından bir, tiyatro yazarı, çevirmen ve eleştirmenler arasından ise bir üye seçer.
Yeni Yönetmelik
* Müdürlüğün görevi olarak belirtilen ilk madde: Toplumda sanatı ve estetik duyguları geliştirmek, tiyatronun kuruluş gayesinden sapmadan günümüz insanına vereceği sanat hizmetinde toplumun genel etik değerlerine özen gösterilmesini sağlamak.
* Müdürlük ve Yönetim Kurulu sorumlu.
* Kültür işlerinden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı, Daire Başkanı, Genel Sanat Yönetmeni, Müdür kurulun üyesidir. Belediye Başkanı tiyatronun sözleşmeli memurları arasından iki üye ve Belediye Meclisi üyeleri arasından bir üye seçer.
* Genel Sekreter Yardımcısı, bulunmadığı durumlarda Daire Başkanı başkanlık eder.
* Sahnelenecek oyunları belirler. Genel Sanat Yönetmeni bu oyunlar arasından o yılın repertuvarını oluşturur.
* Daire Başkanı başkanlık eder.
* Daire Başkanı, Genel Sanat Yönetmeni, Şehir Tiyatroları Müdürü bulunur. Belediye Başkanı ise müdürlük memurları arasından bir , kültür sanat ve edebiyatla ilgili meslek örgütlerinden veya kültürel çalışmalarıyla tanınan kişiler ve basın mensupları arasından üç üye seçer.
Kaynak: Mimesis Portal’ın çalışmasından faydalanılmıştır.