Metin Boran
Genco Erkal’ın düşünsel dünyası, tiyatro birikimi ve pratiğinde Bertolt Brecht’in özel bir yeri var. Brecht’le ilk olarak 1960’lı yılların ortalarında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda şimdi aramızda olmayan Asaf Çiğiltepe’nin sahnelediği “Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi” oyunu ile tanışıyor Erkal. Bu oyundan sonra Ankara Sanat Tiyatrosu’ndan ayrılan Genco Erkal bir grup arkadaşı ile Dostlar Tiyatrosu’nu kuruyor. (1969)
Dostlar Tiyatrosu kuruluşundan hemen sonra Asaf Çiğiltepe yönetimindeki Ankara Sanat Tiyatrosu ile birlikte politik tiyatronun öncü gücü rolünü üstleniyor.
Bugüne kadar büyük bir sorumlukla Alpagut Olayı, Sabotaj Oyunu, Rosenbergler Ölmemeli, Bay Biederman ve Kundakçılar, Azizname ve Sivas-93 gibi politik sözü olan oyunları yetkin bir biçimde sahneleyen topluluk, bu süreçte Brecht’e ilgisini hiç eksik etmedi.
Bu tavrı ve kararlı tutumu ile politik ve epik tiyatronun ana damarlarından birini oluşturan topluluk 1978 yılında Brecht’in metinlerinden Genco Erkal’ın uyarladığı “Brecht Kabare”yi sahneledi. Erkal, bu kabarede Zeliha Berksoy’la birlikte oynadı ve ikinci kez Brecht oyunu ile tekrar seyirci karşısına çıktı.
Sonraki yıllarda Dostlar Tiyatrosu, faşist Evren ve şürekâsının yaşattığı zulüm günlerinde özellikle Brecht’in Galileo Galilei gerçeğini ramp ışıklarına taşıyarak tarihsel bir gösteriye imza attı. Sonrasında da yine Brecht’in “Pay Puntila ile Uşağı Matti” adlı oyunu sergileyerek yaşadığımız toplumun bir başka sorununu tartışmaya açtı.
Bu oyunlarla birlikte 1997 yılında bir kez daha Brecht’e yaklaşan Genco Erkal, o yıl Zeliha Berksoy için Brecht’in metinlerinden Yosma adlı bir oyun kurguladı.
Bu sezon Dostlar Tiyatrosu, Brecht’i bir kez daha gündemine aldı. Bu defa yine bir Genco Erkal uyarlaması “Ben Bertolt Brecht” adlı kabare ile. Genco Erkal, Brecht’in öykü, şiir ve şarkılarından uyarladığı oyunla Brecht’le yolculuğuna devam ediyor.
Genco Erkal rejisini de yaptığı oyunda, deneyimli oyuncu Tülay Günay ile sahneye çıkıyor. Dramaturjisini Zehra İpşiroğlu’nun yaptığı oyunda Brecht’in çeşitli oyunlarında kullanılan orijinal müziklerden yararlanılmış. Erkal, Brecht’in oyunlarının müziklerini besteleyen Kurt Weill, Hans Eissler, Paul Dessau ve Türkiye’de ‘1 Mayıs Marşı’ bestesi ile tanınan Sarper Özsan’ın müziklerinden Emin Fındıkoğlu’nun düzenlemesi ile yeni bir kabare müziği yaratmış. Müzik sahnede Yiğit Özatalay’ın piyanosuyla kabareye özel bir canlılık katıyor ve aynı zamanda öyküleri de birbirine bağlıyor. Oyunda Yüksel Aymaz’ın ışık tasarımı, Tan Temel ve Sernaz Demirel’in koreografisini özenli bir yaratıma dönüştürüyor. Anlatımda ayrıca Ali Yenel’in sahne tasarımı, Özlem Kaya’nın kostümleri kullanılmış.
Tülay Günal’ın özel bir oyunculuk örneği ile şölene dönüştürdüğü oyunda insan, ekmek, ahlak, adalet gibi konuların demokrasi ve özgürlük arayışında nasıl yol kazasına uğradığı şarkı ve şiirle birlikte gündeme alınıyor. Kabarede kullanılan öykü, şiir ve şarkı sözleri bugünün Türkiye’sinde iktidarın antidemokratik işleyişini ve insanın içinde bulunduğu açmazları görünür kılması açısından önemli bir kurgu özelliği taşıyor. Bu metinler sanki Türkiye toplumu için yazılmış gibi. “Baskının arttığı günlerde karar verdi bizimki/ ekmeğinden olmamak için/ ağzını sıkı tutacaktı” diyor Usta Yazar Brecht. İnsanın onursuzlaştırılarak yaşamaya mahkûm edilmesi üzerine ise “İnsanların nasıl alınıp satıldığını gördüm/ insan pazarlarında” diye yazıyor 1930’larda.
“Ben Bertolt Brecht” ile Genco Erkal yılların birikimi ile hem yönetmen hem de oyuncu olarak sahnede özen ve sorumlulukla anlatımı kotarıyor. Partneri Tülay Günal sempatik ve iyi düşünülmüş oyunculuğu ile şarkı söylüyor, dans ediyor ve aynı zamanda bütünlüklü bir oyunculuğun düşünsel derinliğini sunuyor.
Dostlar Tiyatrosu kuruluşundan bu yana Türkiye’nin gündemini oluşturan sosyal, kültürel ve politik konuları tutarlılıkla tartışmaya devam ediyor. Önceki oyunlarda olduğu gibi “Ben Bertolt Brecht” oyunu da estetik düzeyi ve politik tavrı ile özgürlük ve demokrasi arayışını sahneden bir kez daha haykırıyor.